Tarım hayvancılıkta regülasyon isteği ve yenilenen EBK

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Garanti sohbetinde Ordu'da fındık tartışırken, üreticilerin önemli talepleri oldu. Hazırlandığını öğrendiğimiz EBK'nın beyaz-kırmızı et, süt ve yumurta sektörlerinde piyasa düzenleyicisi olmasını sağlayacak yeni kurumlara sahip olmasını öngören kanun tasarısı da üretici ve tüketiciyi koruyacak özellikler taşıyor. 1962 yılında Avrupa'da tahıllar konusunda kurulan regülasyon kurumundan farklı olarak sadece üreticiyi değil, tüketici haklarını da korumayı içeriyor.

Garanti sohbetlerinden 74.'sünü gerçekleştirdiğimiz Ordu'da toplantının "Fındık Paneli" bölümünde üç yıldır uygulanan "serbest piyasa" modelini tartışılırken panelistler ve izleyiciler bugünkü yapının yeterli olup olmadığı üzerine görüş bildirdiler. Tarım yazarımız Ali Ekber Yıldırım'ın bugün gazetemizde yer alan haberinde de Et Balık Kurumu için yeni düzenlemeye bağlı olarak  "Hayvansal Ürünler Piyasa Düzenleme Kurumu" kanun taslağı ile Kırmızı-Beyaz et, süt, yumurta ve deniz ürünleri konularında EBK'na regülasyon yapma görevi getirildiği bilgisini içeriyor.. Bunun yanında EBK'ya LİDAŞ isimli düzenleme ile ithalat -ihracat imkanı ve lisanslı depoculuk kurma imkanı da tanınıyor.

Önce fındıkçıların tartışmasında talep ettikleri "Regülasyon" gereğinden söz edelim.

Tartışma sırasında üç yıldır uygulanan  "Serbest piyasa"  ve primli uygulamanın henüz tam sınanıp sınanmadığı tartışması yapıldı. Panellistlerden Sabit Sabır, Serbest piyasa uygulamasının arz ve talebe bağlı son üç yılda başarı ile uygulandığını belirtip, mirasla toprak bölünmesini sona erdirecek düzenleme ile bu yıl sona ermesi beklenen prim uygulamasının, sonlandırılmayıp geçimi fındıktan olanlara verilmeye devam edilmesinin gereği üzerinde durdu. Diğer iki panelist Dursun Gürsoy ve Mustafa Poyraz da serbest piyasa uygulamasının yararının görüldüğünü, ancak rekolte düşüklüğü nedeniyle sistemin sonucunun tam olarak değerlendirmesinin erken olacağını, yüksek rekolteli yılda sonucun daha net görüleceğini, bazı yeni adımlara ihtiyaç olabileceğini söylediler.Salonda bulunan üretici kesim temsilcileri ise sordukları sorular ve yaptıkları yorumlarla, "Lisanslı depoculuk" gelişmeden yüksek rekolteli yıllarda depolamanın nasıl sağlanacağı belli olmadan ve regülasyon görevini yürütecek kurum belli olmadan üç yıldır uygulanan serbest piyasa sisteminin tam sınanmış olamayacağını söylediler. Onlarda prim uygulamasının devam etmesinin önemini belirttiler.

Ali Ekber Yıldırımın, haberinde EBK'ya yeni yasal düzenleme ile HPDK ve EBK-LİDAŞ kurumları eklenmesiyle Avrupa'da 1962'den bu yana ilki tarım alanında kurulan regülasyon görevi olan kurumun bir benzerinin Türkiye'de kurulmuş olacağı, bu kuruluşun beyaz-kırmızı et, süt-yumurta ve deniz ürünlerinde piyasa düzenleyicisi olacağı bilgisi yer alıyor.

Ancak, Avrupa'daki düzenleme "İç piyasa üreticisinin dışa karşı korunmasıyla" üreticiyi gözeten bir yapıdayken, bizdeki taslak üreticinin yanında tüketiciyi de koruyan özellikler içeriyor. Kurumlara ithalat ve ihracat yaparak piyasa regülasyonu sağlama görevi veriliyor.

EBK'nun kuruluş felsefesinin üretici ve tüketici haklarını koruyucu regülasyon görevi olduğu bu açıdan yeni düzenlemenin önemli bir gelişme olduğunu söyleyebiliriz. Ancak, bu arada şunu da unutmayalım. EBK son dönemde kendisine verilen ithalat yapma görevi ile besicilerin eleştirilerine yol açan bir tutum izledi. Kesim yaptığı hayvanlarda yüzde 50'nin üzerindeki bölümünde ithal hayvana yer vermesi besicilerin "EBK ithalat ofisi oldu" eleştirilerine neden oldu.

Yeni düzenleme sonrasında EBK'dan beklenen azalan hayvan varlığımızı ve su ürünlerimiz üretimini  geliştirici, arz fazlası olan süt piyasasında üreticiyi koruyucu, tüketimi artırıcı  ve üretimin sürekliliğini sağlayıcı, projeler geliştirerek hem üreticiyi koruyan, hem tüketiciye yeterli ve uygun fiyatla ürün sunulmasını sağlayan, tam anlamıyla piyasa düzenleyicisi bir kurum olarak hareket etmesidir.

Ayrıca, bu düzenleme ile kurulacak yeni kurumlar taslakta kamu ve bakanlık ağırlıklı olarak görülüyor. Sektör ve sivil toplum ayağı dışarıda tutulmuş. Taslak Meclis'te yasalaşırken mutlaka bu konudaki eksiği giderici eklentiler yapılması da doğru olacaktır. Tarım ve hayvancılık sektöründe piyasa düzenleyici, regülasyon yapan kurumlara ihtiyaç vardır. Atılması düşünülen adımlar ve sektör temsilcilerinin tartışmaları bu açıdan önemlidir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar