Tarım danışmanları...
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı çok doğru bir iş yaparak tarım danışmanlığı hizmetlerini destekleme kapsamına aldı. Tarım Yasası’na uygun olarak 8 Eylül 2006 tarihli Resmi Gazete’de “Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetlerinin Düzenlenmesine Dair Yönetmelik” yayımlandı. Ayrıca her yıl yönetmeliğe uygun olarak uygulama tebliği yayınlanıyor.
Ziraat mühendisi, veteriner hekim, su ürünleri mühendisi ve bu alanda eğitim almış teknikerlerin istihdamı, tarımsal işletmelerin ise danışmanlık hizmeti alması, bu çalışmaların da devlet tarafından desteklenmesi çok önemli ve yerinde bir karar.
Ancak, birçok konuda olduğu gibi tarım danışmanlığı hizmetlerinin desteklenmesi de kağıt üzerinde yazıldığı gibi yürümüyor. Uygulamada bir çok sorun yaşanıyor.
Nedir o sorunlar?
1-Sertifikası olan tarım danışmanları serbest çalışabildikleri gibi, ziraat odası, kooperatif, birlik ve benzeri bir kurum bünyesinde de istihdam edilebiliyor. Ayrıca şirket kurarak danışman çalıştıran girişimciler de var. Serbest çalışanlar bir şirket kurarak bu hizmeti verebiliyor. Devlet sözleşme yaptıkları çiftçi (işletme) başına tarım danışmanına 600 lira ödeme yapıyor. Sözleşme yapılarak hizmet verilecek çiftçi sayısı hayvancılık, bitkisel üretim, organik tarım, su ürünleri ve benzeri üretim faaliyetine göre belli bir sayı ile sınırlandırılıyor. Ayrıca bir danışmanın hizmet verebileceği arazi büyüklükleri, hayvan sayıları da yönetmelikle belirleniyor. Örneğin organik tarım konusunda serbest danışmanlık yapacak birisi en çok 50 çiftçi/işletme ile sözleşme yapabiliyor. Her bir çiftçinin en az 50 dekar arazisi olması gerekiyor. Bu şartlara uygun çiftçi için tarım danışmanı devletten yıllık 600 lira alıyor. Bu ödeme yılda iki taksitle toplu olarak yapılıyor.
2-Ziraat odaları, kooperatifl er, birlikler veya bu amaçla kurulan şirketler genellikle istihdam ettikleri tarım danışmanlarına asgari ücret ödüyor. Kalan parayı da kurum alıyor. Devletin verdiği desteğin büyük bölümü danışmana değil, ilgili kuruma gidiyor. Bu kapsamdaki birçok danışman zor şartlarda görev yapıyor. Sigorta primleri eksik ödeniyor.
3-Birçok danışman, çiftçinin ya da işletmenin üretimine,verimliliğine bilgisi ile katkı sağlamak yerine, çiftçilerin desteklemelerle ilgili evraklarını doldurmak, bürokratik işlemlerini takip etmekle görevlendiriliyor. Destek amacına uygun kullanılmıyor.
4- Tarım danışmanı hizmet verdiği her çiftçi için tarım il veya ilçe müdürlüğünden Çiftçi Kayıt Sistemi(ÇKS) belgesi almak zorunda. Aynı belge çiftçiden de isteniyor. Her bir belge için 3.5 lira alınıyor. Bilgisayardan alınan 1 sayfalık çıktı danışmana ve çiftçiye ayrı ayrı 3.5 liradan satılıyor. Danışmana parayla satılan bu belge il veya ilçe müdürlüğünde dosyaya konularak rafa kaldırılıyor.
5-Tarım danışmanlarından çiftçi başına 10 lira döner sermaye payı alınıyor. Geçen yıl alınan bu para karşılığında danışmana makbuz verilirken, bu yıl makbuz da verilmedi. Normalde çiftçiden alınması gereken bu para, danışmandan tahsil ediliyor. Makbuz verilmediği için de vergiden düşülemiyor.
6-Devletin tarım danışmanlarına ödediği çiftçi başına 600 liralık desteğin yüzde 18’i katma değer vergisi olarak kesiliyor. Daha da komik olanı tarım danışmanlarından zirai mahsul gelir vergisi tahsil ediliyor. Ödenen desteğin yüzde 4’ü zirai mahsul gelir vergisi olarak geri alınıyor. Tarım danışmanları zirai bir üretim yapmadıklarını, bu verginin alınacaksa çiftçiden alınması gerektiğini söylüyor. Danışmanlar bu verginin neden alındığını soruşturmak için Maliye Bakanlığı’na soruyor. Aldıkları yanıt çok ilginç: “Bizde böyle bir vergi yok”. Ödemeyi yapan Ziraat Bankası’na soruyorlar, “ekstreyi veremeyiz” yanıtı veriliyor. Bütün kesintiler üst üste konulduğunda devlet çiftçi başına 600 lira destek verirken bunun yaklaşık 3’te birini vergi, kesinti olarak geri alıyor. Tarım danışmanları bir nevi gelir kapısı olarak görülüyor.
7-Bir başka çarpıcı uygulama ise, tarım danışmanının sözleşme yaptığı çiftçinin arazisinde bir değişiklik olduğunda bunun faturası da danışmana kesiliyor. Bir danışmanın anlattığına göre, sözleşme yaptığı iki çiftçi, devletin desteklerinden tam olarak yararlanmak için arazilerinin bir bölümünü eşinin üzerine geçiriyor. Tarım danışmanına bu iki çiftçi için ödenecek 600’er liralık destek hemen kesiliyor. Fakat danışmanın bu çiftçiler için ödediği yüzde 18 vergi ve diğer kesintiler geri ödenmiyor. Danışman, almadığı bir desteğin yüzde 18 vergisini ödüyor.
Özetle, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı iyi niyetle ve çiftçilere destek olmak amacıyla bir uygulama başlatıyor. Tarımda verimliliği artırmak, yeni üretim tekniklerinin kullanılmasını sağlamak amacıyla tarımsal danışmanlık yapan mühendis ve teknikerlerin bilgisinden çiftçileri yararlandırmak istiyor. Bu amaçla çiftçi başına 600 lira destek ödüyor. Ancak ödediği desteğin yaklaşık üçte birini vergi veya kesinti olarak geri alıyor. Uygulamadaki sorunlar nedeniyle tarım danışmanları çiftçiye bilgilerini aktarmak yerine, bürokratik işlerle boğuşuyor. Bu olumlu çalışmadan istenilen verim elde edilemiyor. Devletin kaynakları heba ediliyor