Tarım bakanlığından iki önemli adım

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

 

Bugün gazetemizde yer alan iki haberde Tarım Bakanlığının iki önemli adım attığını öğreniyoruz. Bunlardan bir 2013-2017 yıllarını kapsayan Stratejik Planı ile ilgili haber. Bu haberden desteklemelerde uzay teknolojisi kullanımı, denetim ve kontrol sisteminin geliştirilmesi ve toplulaştırma gibi konularda yapılabilecekleri öğreniyoruz. AB'ye katılım yolunda uyum için yapılacaklar konusunda bilgileniyoruz. Diğer haberde ise son yıllarda tartışma gündeminde olan Takviyeli ürünlerin yönetmeliğinin çıktığını, bakanlık denetiminin zorunlu hal aldığını öğreniyoruz.     
Tarım Bakanlığı ile ilgili bugün gazetemizde iki haber yer alıyor. Bunlardan arkadaşımız Ali Ekber Yıldırımın kaleme aldığı haberde bakanlığın tarım ve hayvancılık alanında hazırladığı 5 yıllık strateji ve buna bağlı hedefleri yer alıyor. Haberden, Havzadaki 17 ürünün desteklenmesinde artık üreticilerin verdiği bilgiye dayalı ödemelerin yerini merkezden uzay kontrollü teknolojik sisteme göre yapacaklarını öğreniyoruz. Diğer haberde ise, son dönemde sık sık gündeme gelen ve bazı olumsuzluklar da yaratan takviye edici gıdalar konusunda, "Takviye edici gıdaların ithalatı, üretimi, işletmesi ve piyasa arzına ilişkin yönetmeliğin" yayınlandığını Bakan Eker'in açıklamasından ögreniyoruz. Yeni yönetmeliğe göre takviyeli ürünlerin bütününün bakanlık onayına tabi olacağını belirtiliyor. Sıkı takip mekanizmaları hayata geçeceği Tarım ve Bağlık Bakanlığının oluşturdukları 15 kişilik komisyonun konuyla ilgili takip yapacağının da altını çiziyorlar.
Tarım Bakanlığı tarafından hazırlanan 114 sayfalık 2013-2017 dönemine ait Stratejik Plandan Ali Ekber Yıldırımın yaptığı haberde, yeni dönemde bakanlığın teknolojik ağırlıklı çalışacağını öğreniyoruz. Son yıllarda 17 ürün için uygulanan desteklemede esas olarak havzaya dayalı bir ödeme planı uygulanıyordu. Fakat, desteklenmesi istenen bölge dışındaki ürün ekimleri kontrola alınamadığı ve üretici beyanı esas alındığı için olumsuzluklar yaşanıyordu. Örneğin belirlenen havzalar dışında ekim yapanlarda pamuk için, ya da fındık için destekleme primleri ödeniyordu. Şimdi uzay sistemli teknolojik bilgiye dayalı olarak hangi parselde üretim yapıldığı belirlenerek destek ona bağlı yapılacağı için daha disiplinli bir üretim dönemine ve ona bağlı destekleme programına yönelebileceğiz. Havza sistemine geçiş sonrası disipline alınamayan hangi bölgede hangi ürüne destekleme verileceği konusu, bundan böyle teknolojinin yardımıyla disipline edilebilecek.
Bakanlık çalışmalarının ikinci önemli ayağında gıda güvenliği yer alıyor. Hem hayvansal gıdalarda, hem tarımsal ürünlerde, hem de takviyeli gıdalarda tehditleri ortadan kaldırıcı çalışmalar yapılırken, fırsatlarda elde geldiğince değerlendirilecek. Gıda sektöründe AB'ye uyum, katılım sürecinin önemli konusu olarak sürekli gündemde tutulacak. Tarımsal ürünler tarladan sofraya bir denetime tabi tutulurken, hayvansal ürünlerin katışıksız ve sağlıklı üretimi de denetlenecek.
Doğaldır ki, bu sözünü ettiğim olumlu gelişmelerin hayata geçmesi ancak, bakanlığın buna uygun örgütlenmesini ve denetim araçlarını geliştirmesi gerekecektir. Ayrıca, Stratejide yer alan yılda 1milyon hektarlık toplulaştırma hedefi de çok kolay başarılacak bir hedef olarak görülmüyor. 23 milyon hektar toplam tarımsan alana sahip olan ülkemizde her yıl bunun yaklaşık yüzde 5'inin toplulaştırması çok da kolay olmayacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar