Tarım alanı daralmasında en geri iller, en ilerilerle yarışıyor
Türkiye’de tarım alanlarının sürekli daralması bilinen bir olgu. Sanayi alanlarının genişlemesi ve kentleşmeye bağlı inşaat artışı, bunun başlıca iki nedeni. Sanayi tesisleri, konut ve diğer sosyal tesislerin inşaası için kuşkusuz tarım alanlarının kullanılması zorunlu değil. İyi düşünülmüş planlı bir politika izlense, tarım alanlarına zarar vermeden de sanayi ve kentler için imar alanları yaratılabilir.
Tarıma sermaye girişi, teknolojik ilerleme ve sulama imkanlarının gelişmesi birim alandan elde edilen ürün miktarını artırıyor. Buna karşın tarım alanlarının azalması, bunların tarımsal üretime etkisinin daha düşük düzeyde kalmasına neden oluyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan derlediği verileri incelediğimizde tarım alanlarındaki daralmanın yanısıra dikkati çeken ikinci gelişme tarla ürünlerinden meyve üretimine kayma eğilimi. Verilerin ortaya koyduğu üçüncü önemli eğilim ise tarım alanı en hızlı daralan illerin ya en zengin iller, ya da en yoksul iller olması. Tarımın göreli olarak daha fazla desteklendiği Doğu ve Güneydoğu’daki yoksul illerde, bu desteğe rağmen tarım alanlarında etkili bir daralma gözleniyor.
Sektörel, bölgesel teşvik sisteminin etkilerini de anlayabilmek için yeni teşvik sisteminin devreye girdiği 2009 yılı öncesiyle bir karşılaştırma yaparsak, 2008-2012 arasında tarım alanlarının ortalama yüzde 2.9 oranında daraldığını görüyoruz. Teşvik bölgelerine göre duruma bakarsak en yüksek daralma yüzde 7.54 ile en gelişmiş illerin yer aldığı 1. Bölge’de yaşanmış. 1. Bölge’de tarım alanları, Türkiye ortalamasının yaklaşık 3 katı daha hızlı daralmış. 1. Bölge’de Trakya, Bursa, Sakarya, İzmir ve Ankara gibi tarım üretiminde büyük ağırlığı olan iller de yer alıyor.
Çoğu Doğu ve Güneydoğu’da yer alan en yoksul 4. Bölge illerinde ise tarım alanlarındaki 4 yıllık daralma yüzde 4.32 ile ikinci sırada yer alıyor. 4. Bölge’deki tarım alanları daralma hızı, Türkiye ortalamasını yaklaşık 1.5 katı düzeyde. 4. Bölge’de Doğu ve Güneydoğu illerinin yanısıra Kastamonu, Çankırı, Sinop ve Doğu Karadeniz illeri de yer alıyor
Genelde tarım alanları yüzde 2.9 daralırken tahıl ve tarla bitkilerinin yetiştirildiği alanlardaki 4 yıllık daralma yüzde 6’yı aşıyor. İlginç olan ekilen alanlar daralırken nadasa bırakılan alanların yüzde 0.6 düzeyinde de olsa artış göstermesi. Tarlalardaki daralmade yüzde 11.2 ile 1. Bölge başı çekiyor. Bunu yüzde 6.5 ile 4. Bölge izliyor.
Tarla üretimindeki kadar olmasa da sebze üretilen alanlarda da daralma var. 2008-2012 arasında sebze üretimi yapılan alanlar yüzde 1.1 daraldı. Sebze üretimi alanlarındaki en hızlı daralma yüzde 6.6 ile 4. Bölge’de görüldü. Sebze ekim alanlarının genişlediği tek teşvik bölgesi 3. Bölge oldu. 3. Bölge ağırlıklı olarak Orta Anadolu, Orta Karadeniz ve İç Ege illeri ile Gaziantep, Adıyaman, Kilis, Osmaniye, K. Maraş ve Hatay’dan oluşuyor.
Sebze ve tarla bitkilerine ayrılan alanlar daralırken, meyve üretim alanları tüm bölgelerde genişliyor. Türkiye genelinde meyve üretim alanları, 4 yılda yüzde 8.9 arttı. Tarla bitkisi üretim alanlarındaki daralmanın yüzde 26.4’ünün meyve üretimine kaydığı görülüyor.
Meyve üretim alanlarındaki genişlemede de 3. Bölge yüzde 11.5 ile başı çekiyor. İkinci sıradaki 4. Bölge’de meyve üretim alanlarındaki genişleme yüzde 8.8 ile genel ortalamanın biraz altında yer alıyor.