Taraftar mı, müşteri mi?
Seyirci, taraftar günümüz futbolunun vazgeçilmez aktörlerinden. Daha doğrusu parasallaşan futbolun altın yumurtlayan tavuğu. Her ne kadar son zamanlarda parasına göre muamele görüyorsa da, o bir taraftar. Yağmurda, çamurda beraber yürür takımıyla kol kola. Bazen destek, bazen istemese de köstek olur, gönül verdiği takımına. Bir cefakâr, bir vefakardır o. Tribünde de olsa, televizyon başında da değişmez bu. Zengini, fakiri fark etmez. Sınıf farkı ve sosyal statü farkı gözetmez. Aynı tepkiyi, aynı etkiyi birlikte yaşar. Beraber hüzünlenir, beraber sevinir. Doksan dakikayı izlerken, aklını ve beynini dışarıda tutacak kadar "mani'' seviyesinde bir bağlılık ve tutkuyla takımına yoldaşlık yapar. Yeri gelir teknik direktör olur takım yapar, yeri gelir başkan olur milyonlar akıtır, transfer yapar. Bazen maç kuyruklarında görürüz onu, bazen kale arkasında avazı çıktığınca bağırırken; bazen de yüz binlerce dolar verip, bir sanatsal etkinlik izlermiş gibi VIP localarına kurulurken.
Endüstrileşmeyle değişen futbol
Taraftarın müşteriye doğru evrilmesi son zamanlarda çok tartışılan bir konu haline geldi. Taraftar bugün desteklediği takımına ayırdığı ciddi bütçelerle, bir tüketici de aynı zamanda. İşte taraftarın müşteri taraftara değişimi ve dönüşümüne neden olan koşullara kısaca değinmemiz gerekiyor.
Endüstriyel futbolun temel genel geçer özelliklerine dikkat ettiğimizde, endüstriyelleşme süreci;
1) Seyirci profilinin,
2) Gelir kaynaklarının yapısının,
3) Taraftarın davranış kalıplarının, değişmesi sürecidir.
Baştan da belirttiğimiz gibi, bu süreç içinde yetmişli ve seksenli yılların ortalama seyirci profilinin yerini artık, yıllık gelirinin belirli bir kısmını "taraftar tüketici'' olarak, "bağlılık körlüğü'' temelinde kulübüne harcayan, gelir düzeyi daha yüksek, konforlu localarında maç izleyen yıllık ciddi tutarda harcamayla kombine kart alan, orta ve üst gelir grubu seyirci almıştır. Bu bağlamda, seyirci müşteriye dönüşürken; kulübün arz ettiği her türlü mal ve/veya hizmete yönelik talepte de, karakteristik bir değişiklik yaşanılarak, klasik tüketici profilinin yerini "taraftar tüketici'' almıştır.
Taraftardan müşteriye
Endüstriyel anlamda ifade edersek, taraftar: Kulübünün logolu ürünlerini satın alan, maçlara giderek önemli tutarda kulübüne maç günü geliri bırakan, evlerine aldığı decoderlerle takımına naklen yayın geliri yaratan, ilgisi ve heyecanı kulüpçe paraya tahvil olunan bir gelir kaynağıdır.
Gerçekten de yaşantımıza yön veren, tüketim kalıplarımızı belirleyen özelliğiyle, diğer endüstriyel iş kollarından farklı bir mecrada yoluna devam ediyor endüstriyel futbol. Bu değişim ve gelişim çizgisinde aslında taraftarın da sosyolojik ve iktisadi anlamda farklılaşmaya başladığını gözlemliyoruz. Yukarıda dile getirdiğimiz taraftarı, artık kulüpler birer müşteri olarak görüyor ve buna göre taraftarını konumlandırıyor. Ve trend de bu yönde devam ediyor.
Kısacası futbolun giderek parasallaşması, taraftarın da yapısını değiştirdi. Taraftar bugün artık gerçek anlamda bir müşteri olarak algılanmaya başlandı. Taraftardan müşteriye doğru evrilen bu dönüşüm sürecinde taraftar kulüpler için bir "velinimet" oldu. Şimdi tüm kulüpler bu velinimeti memnun edebilmenin yolunu arıyorlar. Yaptığımız araştırmalar orta üstü gelir grubunda yer alan taraftarın takımına yıllık 1.500 dolar civarında bütçe ayırdığını ortaya koyuyor. Bu konuya birazdan daha detaylıca değineceğiz. Yani taraftar müşteriye evrilirken, ortaya çıkan yeni gereksinimler, taraftarın tüketim kalıplarını da değiştiriyor, yeni gereksinimler doğuruyor. En basitinden evde maç izleyebilme ihtiyacını karşılamanın yolu bir decodere sahip olmaktan geçiyor. Şifreli bir yayının taraftar tüketiciye maliyeti ise minimum 300 dolar civarında. Daha bunun gibi onlarca ürünü futbol aracılığıyla tüketmeye başlıyoruz. Çünkü artık futbol zaten bu ürünleri pazarlayan en önemli araçlardan birisi olarak karşımıza çıkıyor. İşte farkında olmadan endüstriyelleşen futbol, taraftarın tüketim kalıplarını değiştirmeye devam ediyor. Bu anlamda artık taraftar, "müşteri taraftar"a dönüşmüş oluyor.
Kulüplerin değişen yönetsel ve endüstriyel anlayışları
Taraftarın yapısı değişir ve yeni tüketim kalıpları oluşurken, diğer yandan da kulüplerin organizasyonel yapıları değişime uğruyor. Bu değişimin dinamiğini değişen ve çeşitlenen gelir kaynakları oluşturuyor. Endüstrileşme beraberinde "sponsorluk gelirleri", "naklen yayın gelirleri", "merchandising gelirleri" gibi gelir kalemlerini de beraberinde getirdi. Deloitte'un 2008 raporuna göre en zengin 20 kulübün toplam gelirleri içinde bu kalemlerin payı yüzde 75 civarında. Bu anlamda Avrupa futbolunun yıllık yarattığı pasta 13.5 milyar Euro'ya ulaşmış durumda. İşte bu parasal büyüklük ve ortadaki pasta kulüplerin yönetsel anlayış ve yapılanışlarını değiştiriyor. İşte bu gelişime bağlı olarak pastadan en fazla payı alabilmek için kulüplerin taraftar müşteriye daha kolay ve daha çok ulaşmaları gerekiyor.
Daha doğrusu taraftarı bir müşteri olarak görme alışkanlığı kendiliğinden filizleniyor. Bu durumda da futbol pastasından daha fazla pay alabilmenin yolu müşteri odaklı olmaktan ve ona daha çok ürün satmaktan geçiyor. İşte bu endüstriyel ve yönetsel dönüşüm, kulüpleri yüz milyonluk gelirlere taşıyor ve onları salt sportif organizasyonlar olmaktan çıkartıp, birer ekonomik organizasyona dönüştürüyor. Bugün Avrupalı zengin kulüplere baktığımızda yıllık ticari gelirleri yüz milyon dolarlara ulaşan devasa bütçelere sahip olduklarını görüyoruz.
Ticarileşen ve giderek endüstriyelleşen Avrupa'nın önde gelen kulüpleri, bu değişimi önceden fark ederek, rakiplerine ekonomik anlamda da fark atacak yapılanmalara gidiyorlar. Gelirlerini daha da büyütebilmenin yolunu arıyorlar. İşte bu bağlamda bugün çoğu zengin Avrupalı kulüp taraftarını bir müşteri olarak algılayıp, ona göre aksiyom alıyor. Müşteri İlişkileri Yönetimi'ni (Customer Relationship Management-CRM) bünyelerinde kurarak, taraftar müşterilere daha fazla satış yapabilmenin yolunu arıyor. Bu amaçla çağrı merkezleri (Call Centre) aracılığıyla yoğun bir satış ve pazarlama faaliyetlerine de başlamış durumdalar. Kolay değil, Avrupa'nın en üst düzey kulüplerinin yıllık ticari gelirleri daha şimdiden yüz milyon dolarlara ulaşmış durumda. Bugün ne yazık ki bizim kulüplerimiz bu yapılanmayı hâlâ gerçekleştirebilmiş değiller.
Tribünlerde son durum ne?
Futbol pastasından pay alabilmenin bir başka önemli ve klasik yolu da tribüne daha fazla taraftar müşteriyi çekmekten geçiyor. Bununla beraber taraftar müşteriyi tribüne çekmek onu tribünde tutabilmekte bugünlerde çok önemli… Bugün Avrupa'da beş büyük ligin dördünde taraftar müşterinin büyük oranda tribünlere çekildiğini gözlemleyebiliyoruz. Daha çok seyirci daha çok para ve daha zengin kulüp anlamına geliyor. Ancak İtalyan Serie-A'da 2005-06 sezonunda yaşanılan skandallar yüzünden tribündeki taraftar sayısında önemli düşüşler yaşandı. Aşağıdaki tablodan da görülebileceği üzere 20 üst düzey İtalyan kulübünde seyirci sayısı 2006/07 sezonunda, bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 8.96 oranında bir azalış kaydetmiştir. En çok seyirciyi de skandala karışan ve küme düşürülen Juventus'un kaybettiğini görüyoruz. İtalyan Serie-A'da ise en yüksek seyirci kapasitesine sahip kulüp olarak ta karşımıza 56,640 ortalama seyirci ile Ac Milan çıkmakta…
20 üst düzey İtalyan futbol kulübünün yıllar itibariyle seyirci sayıları
Club 2004/05 2005/06 2006/07 2007/08
AC Milan 63,595 59,995 47,115 56,640
FC Internazionale 57,295 51,370 48,285 51,210
SS Calcio Napoli 37,080 23,730 30,150 40,780
AS Roma 49,630 39,725 38,720 37,275
Fiorentina 34,200 33,045 28,305 31,385
US Palermo 33,230 27,925 23,800 25,540
Genoa C & FC 1893 20,125 17,575 19,935 24,475
UC Sampdoria 23,670 22,690 19,035 21,890
SS Lazio 37,515 27,870 25,050 21,485
Juventus 26,430 30,470 18,085 20,930
Torino Calcio 10,095 24,170 20,575 19,225
Catania Calcio 9,140 13,790 9,370 17,605
Udinese Calcio 15,810 16,445 14,645 15,670
AC Parma 14,045 14,370 14,640 15,425
Reggina Calcio 16,260 12,550 12,580 13,145
Cagliari Calcio 13,580 10,475 10,520 12,260
Bologna FC 1909 19,005 9,765 10,950 11,675
Salernitana Sport 7,585 4,005 4,020 11,525
Pisa Calcio 4,840 5,110 6,655 11,150
Hellas Verona FC 11,545 8,435 9,445 10,865
Siena AC 9,460 8,725 7,995 10,350
Avrupa ligleri içinde en yüksek doluluk oranına sahip lig olarak karşımıza Alman Bundesliga çıkıyor. Alman stadlarının istikrarlı bir şekilde yüksek kapasitelerini devam ettirebilmeleri, Alman kulüplerinin maç günü gelirlerinde diğer liglere önemli bir fark atmasına neden oluyor. Aşağıdaki tablodan da görülüğü üzere yıllar itibariyle Alman kulüplerinin seyirci sayıları çok büyük değişiklikler göstermemiştir. Alman kulüpleri içinde en yüksek seyirciye oynayan kulüp olarak Borussia Dortmund'u görüyoruz. Almanya'nın en başarılı kulüplerinden B. Munich'in ortalama 69.000 seyirciyle maçlarını oynadığını görüyoruz.
20 üst düzey Alman kulübünde yıllar itibariyle seyirci sayısı gelişimi
Club 2004/05 2005/06 2006/07 2007/08
Borussia Dortmund 77295 72625 72,800 72500
Bayern Munich 53295 67640 68645 69000
Schalke 04 61340 61300 61350 61275
Hamburg SV 48825 52630 55865 55365
VfB Stuttgart 41365 38825 45765 50445
Eintracht Frankfurt 23760 41860 47625 48325
Hertha BSC 48485 46705 48705 45440
FC Koln 38190 48940 41900 43740
FC Nurnberg 30320 32605 41620 43450
Borussia Munchengladbach 49185 47835 47490 40425
Werder Bremen 39855 39535 40870 40310
Hannover 96 35990 38430 38725 40235
Munich 1860 19590 21930 35965 35070
Karlsruher 13465 17185 24780 28840
Kaiserslautern 35705 33045 31675 27970
SV Duisberg 16775 25130 18030 25040
VfL Bochum 26495 18185 24945 24405
VfL Wolfsburg 24035 22000 22325 24360
Bayer Leverkusen 22470 22175 22410 22295
Arminia Bielefeld 22415 21955 23125 21535
Fransız 1. liginde de ortalama seyirci sayısının yıllar itibariyle dalgalandığını; en fazla seyirciye ise 52,600 ortalama ile Olympique Marseille'in oynadığını görüyoruz…
20 üst düzey Fransız kulübünde yıllar itibariyle seyirci sayısı gelişimi
Club Average 03/04 Average 04/05 Average 05/06 Average 06/07 Average 07/08
Olympique Marseille 51650 52995 49165 51600 52600
Olympique Lyonnais 36000 37510 38300 38545 37295
Paris Saint Germain 38810 37170 40485 36360 36945
RC Lens 34725 34965 34185 34360 34655
AS Saint-Etienne 22000 29890 29625 29390 29235
Stade Rennais 17270 23425 25000 25135 25640
Girondins de Bordeaux 23485 23475 24245 24900 25490
FC Nantes Atlantiques 30775 30740 29450 30160 22770
Toulouse 19935 23340 18910 21570 20180
SM Caen 12650 19805 12920 16205 19655
RC Strasbourg 16555 17440 19025 15570 19400
AS Nancy 6365 12080 17165 18335 18740
LOSC Lille 15105 13330 13220 14560 17240
FC Sochaux 16505 15690 14255 14675 15930
FC Metz 18050 18205 16040 12290 13915
Valenciennes 3550 5805 8680 14810 13800
FC Lorient 56 7950 8250 8650 13580 12305
Le Havre AC 8220 7910 8790 10195 11630
OGC Nice 11935 11520 11550 11335 11280
Le Mans 12720 7490 11330 11330 11065
AS Monaco 10395 11775 11065 11010 10830
AJ Auxerre 12905 11375 10670 10400 10590
İspanyol Laliga'da da seyirci sayısının yıllar itibariyle çok fazla dalgalanmadığını görüyoruz. En fazla seyirciyi ise 76235 ortalama ile Real Madrid'in tiribüne çekiyor…
20 üst düzey İspanyol kulübünde yıllar itibariyle seyirci sayısı gelişimi
Club 2004/05 2005/06 2006/07 2007/08
Real Madrid 71935 71545 71530 76235
Barcelona 73355 73225 74070 67560
Atletico de Madrid 42580 38685 42315 45255
Valencia 42440 43105 40370 40710
Sevilla 39525 40245 43630 39555
Real Betis 33265 38420 38735 37420
Athletic Bilbao 32425 36895 37160 36265
Real Zaragoza 30945 28160 27870 30710
Real Murcia 4285 5810 12230 23500
RCD Espanol 24065 22335 20195 21870
Real Sociedad 21095 22525 23075 20130
CD Malaga 22055 19315 14715 20000
Villarreal 18210 18485 18630 19395
Real Mallorca 15400 15845 16605 17840
Deportivo La Coruna 21685 19105 16620 17800
Real Vallodolid 9970 8965 9235 17605
Real RC de Santander 13450 14720 16220 17520
Recreativo de Huelva 11255 9930 18225 17375
Osasuna 14965 16065 16710 17225
Real Sporting Gijon 11675 10000 11685 16770
İngiliz Premier Lig'de de seyirci sayısının yıllar itibariyle çok fazla değişiklik göstermediğini görüyoruz…
İngiliz Premiership'te yıllar itibariyle seyirci gelişimi
Sezon Ortalama seyirci sayısı
2007/08 35,989
2006/07 34,361
2005/06 33,875
2004/05 33,890
2003/04 35,020
2002/03 35,462
2001/02 34,450
2000/01 32,906
1999/00 30,757
1998/99 30,586
1997/98 29,141
1996/97 28,463
1995/96 27,570
1994/95 24,294
1994/95 sezonunda ortalama 24.294 seyirciyi tribüne çeken Premier Lig, 2007/08 sezonuna kadar geçen 13 yıllık süre içinde bu sayıyı yüzde 48 artırabilme başarısı gösterebilmiş. İngiliz kulüpleri içinde en yüksek seyirci sayısının ise 75690 ortalama seyirci sayısı ile Manchester United'a ait olduğunu görüyoruz.
İngiliz Premier Lig'de 20 üst düzey kulübün yıllar itibariyle ortalama seyirci sayıları
Kulüp 04/05 05/06 06/07 07/08
Manchester Utd. 75,826 Premier 75,690 Premier
Arsenal 60,045 Premier 60,070 Premier
Newcastle Utd. 50,686 Premier 51,324 Premier
Liverpool 43,561 Premier 43,534 Premier
Sunderland 31,887 Championship 43,343 Premier
Manchester City 39,997 Premier 42,126 Premier
Chelsea 41,542 Premier 41,397 Premier
Aston Villa 36,214 Premier 39,870 Premier
Everton 36,739 Premier 36,955 Premier
Tottenham Hotspur 35,739 Premier 35,966 Premier
West Ham Utd. 34,719 Premier 34,600 Premier
Derby County 25,945 Championship 30,870 Premier
Middlesbrough 27,730 Premier 26,711 Premier
Leeds United 21,613 Championship 26,545 League 1
Birmingham City 22,274 Championship 26,180 Premier
Sheffield United 30,512 Premier 25,630 Championship
Norwich City 24,557 Championship 24,527 Championship
Blackburn Rovers 21,275 Premier 23,943 Premier
Fulham 22,279 Premier 23,767 Premier
Reading 23,829 Premier 23,585 Premier
Avrupa'nın beş büyük ligindeki seyirci sayısının gelişimi aşağıdaki grafikte görülmektedir. Söz konusu grafik dikkatlice değerlendirildiğinde Alman Bundesliga'nın 40 binin üzerinde ortalama bir seyirci sayısı ile tribünleri doldururken; Alman Bundesliga'yı 37 bin ortalamayla İngiliz Premier Lig'in takip ettiğini görüyoruz. İspanyol La Liga'da maçlar ortalama ortalama 28.000 seyirciye oynanırken; bu sayı Fransız 1. liginde 22 binler civarında…Tek seyirci kaybeden lig olarak ise İtalyan SerieA'yı gözlemliyoruz. Serie-A 2005-06 skandalı nedeniyle bir önceki yıla göre yüzde 8,96 seyirci kaybederken; 2007/08 sezonu itibariyle 24.000 ortalamaya yükselmiş durumda…
1966/67-2007/09 döneminde beş büyük ligde yıllar itibariyle seyirci gelişimi
Avrupa'nın üst düzey kulüplerindeki seyirci gelişimini de aşağıdaki tablo göstermektedir. Ortalama seyirci sayısı en yüksek kulüplerin aynı zamanda en geniş müşteri taraftar tabanına da sahip kulüpler olduğunu biliyoruz. Bu kulüpler içinde Reaal Madrid yıllık 76.200 ortalama seyirciye maçlarını oynarken; bu tablo içinde en düşük seyirci ortalamasına sahip kulüp olarak 40.310 ortalama ile Werder Bremen'i görüyoruz.
Avrupa'nın üst düzey kulüpleri taraftarını bir şekilde tribünde tutmayı önlerine temel amaç olarak koymuş durumdalar.
Avrupa'nın üst düzey 30 kulübünde yıllar itibariyle seyirci sayısı gelişimi
Sıra Kulüp 2007/08 Ortalaması Ülke 06/07 Sırası 05/04 Sırası
1 Real Madrid 76,200 Spain 4 3
2 Manchester Utd. 75,690 England 1 4
3 Borussia Dortmund 72,500 Germany 3 2
4 Bayern Munich 69,000 Germany 4 5
5 Barcelona 67,560 Spain 2 1
6 Schalke 04 61,275 Germany 6 6
7 Arsenal 60,070 England 7 İlk 30'da değil
8 Celtic 56,675 Scotland 8 8
9 AC Milan 56,640 Italy 18 7
10 Hamburg SV 55,365 Germany 9 9
11 Olympique Marseille 52,600 France 10 13
12 Newcastle Utd. 51,320 England 11 10
13 Internazionale 51,210 Italy 15 11
14 VfB Stuttgart 50,445 Germany 19 29
15 Rangers 49,145 Scotland 12 12
16 Ajax 49,125 Netherlands 14 16
17 Eintracht Frankfurt 48,325 Germany 16 23
18 Hertha BSC 45,440 Germany 13 17
19 Atletico de Madrid 45,255 Spain 22 30
20 Feyenoord 44,620 Netherlands 26 26
21 FC Koln 43,740 Germany 23 14
22 Liverpool 43,530 England 21 18
23 FC Nurnberg 43,450 Germany 24 Not in top 30
24 Sunderland 43,345 England Not in top 30 Not in top 30
25 Manchester City 42,125 England 29 21
26 Chelsea 41,395 England 25 22
27 SS Napoli 40,780 Italy Not in top 30 Not in top 30
28 Valencia 40,710 Spain 28 19
29 Borussia Munchengladbach 40,425 Germany 17 15
30 Werder Bremen 40,310 Germany 27 28
Taraftar müşteriyi tribüne çekmede en başarılı lig olarak Alman Bundesliga'yı görüyoruz.
Ülkemizde bu konuda ne yazık ki sağlıklı bir veriye ulaşabilme şansımız olmadığı için liglerimize ilişkin herhangi bir veri yayınlayamıyoruz.
Ülkemizde taraftar, kulübüne ne kadar bütçe ayırıyor?
2004-05 sezonunda taraftarın kulübüne ayırdığı bütçenin belirlenebilmesine yönelik yaptığımız bir saha çalışmasında özetle;
• Taraftarın gerçek anlamda kulübüne önemli ölçüde finansal ve ekonomik katkı sağladığını,
• Ülkemizde bu anlamda kulüplerine en büyük desteği Fenerbahçeli taraftarın verdiğini,
• Ülkemiz koşullarında ortalama kişi başına düşen gelirin 4000-4500 dolar olduğu düşünüldüğünde, taraftarın gelirinin önemli bir kısmını kulübüne ayırarak, büyük bir özveride bulunduğunu,
• Özetle, kulübüne yıllık ortalama en yüksek harcamayı 1.738 dolarla Fenerbahçeli taraftarın yaptığını; bunu 1070 dolar ile Galatasaraylı taraftarın izlediğini; Galatasaraylı taraftarın hemen arkasından da 875 dolarla Beşiktaşlı taraftarın geldiğini görüyoruz. Kulübüne kendi olanakları içerisinde en az katkıyı ise yıllık 556 dolarlık harcamayla Trabzonspor'un sağladığını görmekteyiz.
Şampiyon olmuş ve önemli taraftar potansiyeline sahip dört büyük kulübümüzün taraftarlarından (diğer kulüplere ilişkin veriler, çok yeterli olmadığından dikkate alınmamıştır);
• 1000 ile 1500 dolar arasında geliri olan bir taraftarın kulübüne yıllık ayırdığı ortalama bütçe Fenerbahçe'de 450 dolar iken, bu rakam Galatasaray'da 330; Beşiktaş'ta 325; Trabzonspor da ise 175 dolar civarındadır.
• 1500 ile 3000 dolar arasında gelir sahibi taraftar ise Fenerbahçe'ye 750 dolar fon ayırırken; bu tutar Galatasaray için 450 dolar; Beşiktaş ve Trabzonspor için sırayla 375 ve 250 dolar düzeyindedir.
• 3.000 ile 10.000 dolar arasında gelir sahibi taraftarın kulübüne ayırdığı bütçe Fenerbahçe'de 2150, sırasıyla Galatasaray'da 1250, Beşiktaş'ta 1050 ve Trabzonspor'da 750 dolar düzeyindedir.
• 10.000 dolar üzerinde gelir sahibi taraftarın kulübüne ayırdığı bütçe Fenerbahçe'de 3600 dolar civarındayken, Galatasaray'da bu tutar 2250 dolara yükselmektedir. Beşiktaş'ta ise 1.750 dolar olan bu tutar Trabzonspor'da 1050 dolar düzeyindedir.
Dört büyük kulübün değişik gelir gruplarından oluşan bu taraftar kitlesi, yıllık gelirlerinin önemli bir bölümünü kulüplerine ayırarak, gerçek anlamda kulüpler için müşteri konumuna yükselmiş durumda. Aslında taraftar sadece desteklediği takımına gönül bağı ile bağlıyken, müşteri taraftar takımına önemli ölçüde finansal destek de sağlamaktadır.
Yine Avrupa'nın en zengin kulüplerinden Chelsea'nin orta üstü gelir grubunda yer alan taraftarları, yıllık gelirlerinin 25.000 dolarlık kısmını kulüplerinin emrine veriyor.
Sonuçta bugün taraftar, desteklediği takımına yıllık ayırdığı ciddi bütçe ile "taraftar tüketici" konumuna yükselmiş durumda. Olaya kulüp açısından bakıldığında da taraftar, kulübün yıllık gelirine önemli katkıda bulunan "taraftar müşteri"ye çevrilmiş vaziyette. Hal böyle olunca, bu dönüşümü daha önceden gören ve kavrayan kulüpler, "velinimetini" mutlu ederek, daha fazla ürün satıp, daha çok para kazanmanın yolunu bulmuşlar ve rakiplerine çok önemli iktisadi ve mali farklar atmışlar. Buradan gelen rekabet üstünlüğünü de yeşil sahalara taşıyabilmiş; kalıcı sportif performans üstünlüğüne ulaşmışlar. Henüz bu gelişimin ve dönüşümün farkına varamayan kulüpler ise daha şimdiden rekabette geri kalmamanın yolunun arayışı içindeler.
Kulüplerin en önemli aktifi olarak taraftar-müşteri oluşumları
Bugün kulüplerin en önemli varlıklarının başında taraftar geliyor. Daha doğrusu futbolun endüstriyel dinamikleri içinde konuyu ele alırsak, bugünün devasa bütçeli kulüplerinin aktiflerinde yer alan en önemli aktif varlığı olarak karşımıza taraftar-müşteri çıkıyor.
Kulüp açısından gerçek anlamda bir müşteri konumunda bulunan taraftarın, destekledikleri kulüplerine yıllık ayırmış olduğu bütçeyi yukarıda detaylıca ele aldık. Bu bağlamda taraftar kendi açısından bir tüketici konumundayken, kulüp bazında milyon dolar gelirlerin elde edildiği müşteri olarak algılanmakta ve buna göre kulüp satış ve pazarlama politikaları oluşturulmaktadır.
Özellikle futboldaki ticarileşmenin giderek, endüstriyel bir mutasyona uğraması kulüp ve taraftar arasında farklı ve parasal bir ilişkinin de gelişimine neden olmuştur. Kulüp taraftarını açıkça ifade etmese de gerçek anlamda bir müşteri olarak görmekte ve buna göre kendisini konumlandırmaktadır. Başta stadların reorganizasyonundan tutun da forma dizaynlarına varıncaya kadar yapılan her türlü etkinliğin altında, taraftarın gereksinimlerinin ticari boyuta taşınması amacı yatar. Bu kendi dinamiklerinde yadsınacak ve ayıplanacak bir konu değildir. Gelişim böylesi bir değişimi zorunlu hale getirmiştir. Bu değişimi gerçekleştiremeyen kulüpler, finansal rekabette zorlanmakta ve geride kalmaktadırlar.
Ancak olayın bir diğer boyutu da kulüp taraftarını müşteri olarak görüp değerlendirip, buna göre aksiyom alırken, taraftar cephesinde de farklı oluşumların gündeme gelmesidir. Taraftar tüm saf ve içten duygularıyla tuttuğu takımına gönülden destek vermeye devam ederken, diğer taraftan da kulüp yönetiminde etkin olmak, gidişata yön vermek istemektedir. Bu amaçla özellikle İngiltere'de Supporters' Trusts diye bilinen taraftar dernekleri oluşturuluyor. 'Supporters' Trusts'ların hareketlerinin ardındaki ana felsefe kulüplerin birkaç kişi değil, tüm camia tarafından yönetilmesidir. Supporters' Trusts'ların sıradan taraftar oluşumlarından en önemli farkı, toplu halde organize olmuş olmaları, kuruluş amaçları, organizasyonel yapıları ve dayanışmalarıdır.