Tamam mı devam mı?
Geçtiğimiz günlerde Altında yaşanan sert satışlar fiyat seviyesi olarak bekleniyor olsa da süre açısından şaşırtıcı oldu. Pek çok defalar duyduğunuz gibi bu satışın ardında birkaç neden vardı. Öncelikle gerek ABD gerekse Çin borsalarında altın işlemleri için gereken marj oranı yüzde 21 civarında arttırıldı. Aynı zamanda Dolar Libor faizlerinin yükselişinde kendisini gösteren Likidite sıkışıklığı altın satışlarını da tetikledi. Henüz yaşanmamış olsa da potansiyel bir tehlike haftasonunda fonlarının yetersiz olduğunu açıklayan IMF'in önümüzdeki dönemde Altın satışına girişmesi. Bunlar kısa vadeli ve ana trendi değiştirmeyen haber ve gelişmeler. Ancak elbette 2 gün içinde 300 dolara yakın bir satıştan sonra pek çok yatırımcı "Acaba 1980lerde yaşananlar tekrar edebilir mi?" sorusunu sordu. Yani Altının çok hızlı bir şekilde değer kaybetmesi ve yıllarca toparlanamaması. Bu soruya mantıklı bir cevap verebilmek için 1980lerde ne olduğunu hatırlamamız gerek. 1970-1981 döneminde Altın 1978 yılına kadar 1974 yılında yaptığı tepeyi aşamıyor ancak 1978-80 döneminde 337% sadece 1979 Kasım- 1980 Ocak döneminde ise 120% prim yapıyor. Oysa şu anda içinde bulunduğumuz trendin 11 senedir sürdüğünü biliyoruz. Altının çökmeye başladığı dönemde yeni FED başkanı P. Volcker para tabanını darlatmak yolu ile faizleri çift haneli seviyelere yükseltmiş ve bu sadece Altın değil hisseler ve ekonomide de negatif etkisini göstermişti. Şu anda ise faizlerin 2013 yılına kadar sabit tutulacağı bilindiği gibi QE3 ihtimali de halen gündemden çıkmış değil. Yani farklı ekonomik ve finansal koşullarla karşı karşıya olduğumuzu söylemek doğru olacaktır. Bu nedenle Altın rallysinin bittiğini düşünmüyorum. Ancak geriye dönüp önemli düzeltmelere baktığımızda (mesela 2008) Altının kuvvetli satışlardan sonra bir süre yalpaladığını ve yaklaşık altı ay sonra yeni bir zirve kaydedebildiğini görüyoruz. Yani altın bir süre 1500-1650 bandında hareket edecek ve burada maliyet oluşacaktır.Spot piyasada alımı düşünen yatırımcılar en az bir yıl taşımayı göze alabiliyorlarsa çok iyi seviyelerde bulunduğumuza inanıyorum. İçinde bulunduğumuz deflatif ortam son aylarda belirttiğim gibi doların daha da kuvvetlenmesine neden olacak. Buna rağmen reel bazda Altının önümüzdeki yıllarda yine kazandıran yatırımlardan birisi olmaya devam edecektir.