Talihsizlikler, meziyetleri imtihan eder

A. Levent ALKAN
A. Levent ALKAN [email protected]

Likidite dünya ekonomisinde finansal sistemin işleyişini teminen bir uyum köprüsüdür. Likidite liberalleşmeye açılmanın olağan yansımaları bulaşmalar, dışsal ekonomi eksenindeki; ülke, bölge, birlik coğrafyası yaygınlığında dolup taşmalara konu kilit parametredir. Köprü çöker, coğrafyaları su basar yada kuraklık hakim olur. 

Gelişmekte olan ülkeler (GOÜ) kriz yolculuğunda iki köprüden geçerler. 22 Mayıs 2013 öncesi ve sonrasındaki iki farklı dönem: I. Ağustos 2007 – Mayıs 2013, II. 22 Mayıs 2013 den günümüze… GOÜ’ler, kırılgan ve kırılgan olmayanlar şeklinde ayrılır. Türkiye ekonomisini timsah çenesinin iki yönlü sıkıştırıcı etkisine benzer bir iç talep baskısını takip eden dış talep baskısı karşılıyor. İçerde siyasi gerginlik dışarda likidite koşullarını normalleştirecek olan bir FED politikası, timsahın iki çenesi gibi kıskaca lıyor Türkiye ekonomisini. 

Para ve maliye politikasının krizdeki izdüşümleri, TL’deki değerlenme ve değersizlenme eğilimlerini ne kadar sağlıklı kontrol edebildiğiyle ölçülüyor. Enflasyon hedeflemesi ve çıktı açığı. Çıktı açığı ekonominin ne üretiyor olduğu ile ne üretebilecek olduğu arasındaki farkı ölçüyor. Negatif ya da pozitif olabiliyor. Pozitif çıktı açığından negatife hareketlilik bir “resesyonu” işaret ediyor. Üretim bir süre potansiyelin üzerinde seyretmişse pozitif çıktı açığıdır. Bu durum enflasyon artışını, kur baskısını tetikleyebiliyor. Talep doygunluğa yaklaştığında pozitiften negatife dönüş ve udrgunluk gündeme geliyor. Almanya kriz boyunca negatif ile pozitif arasındaki hareketliliğe örnek teşkil ediyor. Aynı tablonun Türkiye ayağına bakarsak, tahmini çıktı açığı ile öngörülerde enflasyon aralığı 2014 yılının son günlerine kadar düzelmenin olmadığına işaret ediyor. MB’nın çekirdek enflasyon takibinde başvurduğu “I” endeksi yüzde 8.43 düzeyiyle genel enflasyon üzerinde bir baskı unsuru oluşturuyor. Reel Efektif Kur (REK) daysa yıllık değişimlerin, 3 kez konjonktürel trend dışına taşıyor. İlki Mayıs 2005 döneminde hızla değer kazanan TL’nin öncül adımı, ikincisi 2007 yılının ilk yarısında teyit edilmiş zirve ve üçüncüsü TL’nin en son değersizleşme furyasının hemen öncesindeki zirve olarak öne çıkıyor. 

Gelişmekte olan ülkelerin aşırı değerli REK düzeylerinden aşırı değersiz düzeylere uzanan değişim peryodunda Türkiye ekonomisi için seçim atmofesinde olmak işleri daha da zorlaştırıyor. Diğer GOÜ’ler, bir insanın alt çenesinin hareketlerindeki, tek yönlü bir sıkıştırmaya maruz kalıyor. Oysa ulusal ekonomimiz, timsah çenesindeki çift yönlü baskıya direniyor. Para politikası kadar önemli bir maliye politikası, maliye politikası kadar önemli bir para politikası yürütmek; bu arada da küresel rekabet ve gereksinimleri unutmamak… “Talihsizlikler,meziyetleri imtihan eder”. Mesela, hal yasası çıkabilse, işlenmemiş gıda fiyatlarında oynaklık olmayacak. İşlenmemiş gıda fiyatları da kontrol altında tutulunca da, enflasyon yüzde 7 patika aralığına sıkışabilecek. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar