Taliban doğu istikametinde batıya mı koşuyor?
Taliban’ın ülkenin kontrolünü tekrar ele geçirdiği Ağustos 2021’in kavurucu sıcağında Kabil’den havalanmak üzere olan ABD uçağının arkasından koşan Afganların tüm dünyaya servis edilen görüntüsü, Afganistan’ı nasıl bir geleceğin beklediğine ışık tutmaktaydı.
Aslında yıkılan sadece eski yönetim değil, dış yardım ve askeri harcamalar üzerine kurulu devlet düzeniydi. Afganistan genelinde güvenlik ve asayişi sağlaması, terör örgütleriyle bağlarını kesmesi, kapsayıcı bir hükümet kurması ve temel insan haklarına saygı göstermesi gibi şartlara muhatap kalan Taliban, bunları yerine getiremediği için hiçbir ülke tarafından resmen tanınmadı. Aksine ABD ve takipçilerinin uyguladığı yaptırımlar ve on milyar dolara yakın mali varlığının dondurulmasıyla beli iyiden iyiye bükülen Afganistan’da insani ve iktisadi kriz derinleşmiş, halkın yüzde doksanı yoksulluk sınırının altında, en az yarısı da yardıma muhtaç bir şekilde yaşar hale gelmişti.
Yirmi yıllık işgalin siyasi ve ekonomik görünüme kayda değer bir katkısının olmadığı Afganistan’da Taliban’a verilen mesaj çok netti: iktidar olmak kolay, asıl mesele muktedir olmak.
Yatırım yapacak ülkelere yöneldi
Taliban, küresel sisteme entegre olmasını sağlayacak profile bürünmek ve uluslararası normlara uymak yerine kendisini olduğu gibi kabul ederek Afganistan’a finansman sağlayacak, yatırım yapacak, siyasi ve ticari münasebet geliştirecek ülkelere yönelmeyi tercih etti.
Çin, küresel rakibi ABD’nin bölgeden ayrılmasını nimet bilip Taliban'ın kurduğu geçici hükümetin Afganistan'ı yeniden imar çabalarına destek vereceğini bildirdi. Kuşak ve Yol girişimi kapsamında bölgede ulaştırma ve altyapı projeleri geliştiren Pekin, Afganistan'da istikrar sağlanmasını, kimin aracılığıyla olduğuna bakmaksızın kendi çıkarına gördü, ülkedeki kritik maden rezervleriyle de yakından ilgilendi. Fakat Çin’in Afganistan'a yönelik ilgisi ve yatırımı beklendiği ölçüde büyük çaplı olmadı.
Taliban ile ilişki geliştirmeye hevesli olan Rusya ise bir yandan ABD’den geriye kalan jeostratejik boşluğu siyasi ve ticari manada doldurup, Afganistan’ı Kuzey-Güney Koridoru’na eklemlemeye çalışırken, diğer taraftan da DEAŞ-Horasan terör örgütünden kaynaklanan tehdidi Taliban eliyle bertaraf etmeye yeltendi. Gelişen münasebetler, Rusya’nın 2024 sonunda Taliban’ı terör örgütleri listesinden çıkartmasına kadar vardı.
Taliban, Şubat 2025’te ise farklı bir hamle denedi: meşruiyet ve destek konusunda ilerleme kaydetmek için doğuya gider gibi yaparak Pasifik üzerinden ABD’nin kapısını çaldı. Üst düzey bir Taliban heyeti, Tokyo merkezli Japon hibe kuruluşu Nippon Foundation'ın daveti üzerine gerçekleştirdiği Japonya ziyareti sırasında Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle de görüşme imkânı buldu.
Diyalog için yeni kapılar açılabilir
Küresel rekabette ABD ile birlikte Çin’in karşı safında yer alan Japonya açısından Taliban ile ilişkisini geliştirmenin esasında jeostratejik bir maksadı vardı. Zira Çin’in, Afganistan'ın zengin tabiî kaynaklarına erişmesinden tedirgin olan Japonya, gerçekçi diplomasi yaklaşımı kapsamında Pekin’in artan etkisini dengeleme amacının bir parçası olarak Afganistan'a yönelik insani yardımlarını stratejik olarak yeniden düzenlemişti.
Tokyo açısından Kabil'deki konumunu güçlendirmesi, Çin'in artan etkisine karşı koyma fırsatı verirken, Taliban için ise Japonya aracılığıyla Washington'la yakınlaşma anlamı taşıyor olabilir. Zira dış destek ve meşruiyet kazanmak için yanıp tutuşan Taliban'a, Tokyo ile etkileşimi ABD’nin öncelikleriyle uyum sağlama olanağı sunabilir.
Başkanlığının ilk döneminde ABD’nin Afganistan’dan çekilmesini kurgulayan Trump 2.0 ile Taliban 2.0 versiyonlarının frekanslarının birbirini tutabileceği ve Trump’ın etkileşim yoluyla ABD lehine bir konjonktür yaratmak istemesi durumunda Taliban ile diyalog için yeni kapılar açılabileceği tahmin ediliyor. Taliban’ın bunu ne kadar isteyeceği ise ekonomik zafiyet ve uluslararası izolasyon durumu ile kendi bünyesinde yaşadığı radikal ve ılımlı kanat çekişmesinin onu hangi tarafta yer almaya sürükleyeceğiyle alakalı olacaktır.