Taklitle gelen sahtecilik

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

 

 

Yaygınlaşan e-ticaret sitelerinde satışların kısa sürede 35 milyarı aşması, bazı açıkgözlerin ünlü markaların taklitlerini satan "türedi e-ticaret siteleri kurarak " dolandırıcılığa başlamalarını beraberinde getirmiş. 1 milyara varan bir taklit ürün pazarı oluşurken 8 bin davaya konu olan sahtecilik gündeme gelmiş. Bu nedenle bu konuna ceza artırıcı yeni bir yasal çalışma hazırlanmaya başlanmış. Taklitle gelen sahtecilikle ilgili bir yandan yeni yasa düzenlenirken bir yandan da denetimleri artırıcı bir mekanizmanın kurulması gerekiyor.
Türkiye'de  E-Ticaret sitelerinin sayıları hızla artar ve ticaret hacmi kısa sürede 35 milyar liraya ulaşırken kontrol mekanizması iyi kurulmadığı, yasal düzenlemesi tam oluşmadığı için ortaya çıkan "Fırsat siteleri" sorun yaşatmaya, alıcıları taklit ürünlerle aldatmaya başlamışlar. O nedenle bu türedi taklitçi sitelerden sektörün önde gelen şirketlerinin yöneticileri de şikayetçi oluyorlar. Tescilli Markalar Derneği bu fırsatçı sitelerle ilgili olarak aldatıldıklarını anlayan tüketicilerin 4 bin dava açıldığını belirterek, e-ticaret sitesinden alışveriş yapanların mutlaka faturaya bakmalarını öneriyorlar. Faturada ürünün markasının mutlaka yazılı olması gerektiğini belirtiyorlar. Açılan toplam dava sayısının ise 8 bini aştığı bilgisi veriliyor.
Taklit ürünün dünya ticareti içersinde payının yüzde 17 büyüklüğünün 350 milyar dolar olduğu Türkiye'de de 20 milyar dolarlık lüks ürün satışı içersinde yüzde 5'e varan 1 milyar dolarlık taklit ürün büyüklüğü olduğu belirtiliyor.
Tabii taklit ürün sadece e-ticaret siteleri döneminde başlamadı. Bu konu uzun yıllardan beri gündemde. 15 yıl önce bir muhabir arkadaş, Türkiye'ye gelen Lacoste'un yöneticisine sokaktan satın aldığı onun markası bulunan bir tisort götürmüştü. O yönetici bir yandan bu tür sahtekar taklitçiler için dava açacağını belirtirken, şaka yollu  " Yalnız bunda zorlanabiliriz. Çünkü amblemdeki timsah bizimki ile aynı yönde değil ters yönde" demişti. Belki de bu şakası gerçek oldu. Çünkü, hala o taklit ve sahte Lacoste tişortlar ülkemizde birçok yerde satılmaya devam ediyor.
Bir başka sahtecilikte yıllar yılı çantacılar tarafından yapılıyordu. Ünlü markaların kataloglarını ele geçiren bazı uyanıklar, hemen taklitlerini üretip, bazı zengin hanımlara, "Yeni ünlü markaların ürünleri geldi" diyerek markanın kendi katalogları ve sahte taklit ürünlerle satış yapıyorlardı. Son birkaç yıldır bu tür taklit ürün yapan firmalların depoları basılıp, mallarına el konulup cezalara çarptırılınca, bu tür taklitçilikte önemli azalma gözlendi.
Ancak, bu kez artan dava sayısından görüldüğü gibi e-ticaret alanında türedi firmalar taklit mal satışını ve tüketicileri kandırma olaylarını artırdılar.   
Bu konuda ünlü markaların davalarını yürüten Avukat Dr. Cahit Suluk, bütün önemli markaların hemen hepsinin taklit ürünlerinin satıldığını ve bunların e-ticaret firmalarının yaygınlaşmasıyla birlikte önemli boyuta ulaştığını belirtiyor. Şu anda en fazla şirkayetçi olan firmanın Armani olduğunu belirten Suluk, " Konu Meclis'te tartışılıyor. Cezaları ağırlaştırıcı bir yeni yasa gündemde" açıklamasını yapıyor. Birçok ünlü markanın davasını yürüttüğünü söyleyen Suluk, "Yürüttüğüm davalar da tekstil firmaları var. Ama şu sırada saat ile ilgili taklitler de artmış durumda" diyor. 
Görüldüğü gibi bir yandan ürünleri taklit edilen firmalar, öte yandan e-ticaretin sağlıklı gelişmesini isteyen Tescilli Markalar Derneğinin üyeleri, türedi e-ticaret sitelerinden yapılan taklit ürün satışlarından, kandırılan tüketiciler kadar şikayetçiler.
Bu nedenle en kısa zamanda yasal düzenlemenin yapılarak, bu alandaki başıbozukluğa son verilmesi gerekiyor. Bir yandan yasal düzenlemede cezalar artırılırken, bir yandan da denetim mekanizmaları geliştirilmelidir.
 
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar