Takdir Komisyonu kararları alındığı tarihte mi geçerli?

Zeki GÜNDÜZ
Zeki GÜNDÜZ VERGİ POLEMİKLERİ [email protected]

Değerli DÜNYA okurları, yıl sonunda envanterinize dahil bozulmuş, kullanılamaz ve satılamaz hale gelmiş mallarınızın kayıtlı değerini gider olarak dikkate alabilmek için bozulan, kullanılamaz hale gelen mallarınızın değerini Mali İdareye başvurarak (Takdir Komisyonu'na) tespit ettirmeniz gerekmektedir.

2012'de başvurulmuş karar 2012'de gelmişse

Şayet Takdir Komisyonu'na 2012 yılında başvurmuş ve kararı da 2012 yılında almışsanız, bahse konu malların kayıtlı değeri ile takdir komisyonunun belirlediği değer arasındaki farkı (çoğunlukla "0" olarak belirlenir) 2012 yılında (değer "0" olarak belirlenmişse kayıtlı değerin tamamını) gider olarak dikkate alabileceksiniz.

2012'de başvurulmuş Takdir Komisyonu kararı 2013'de gelmişse

Bu durumda ne yazık ki gider olarak dikkate alınabilecek değer düşüklüğü 2012'de değil 2013'de dikkate alınabilecektir.

Geçmişte verilen muktezalar

Geçmişte bu konuda karar tarihinden ziyade, ilgili olduğu dönem ve başvuru tarihinin önemli olduğu, bu nedenle 2012 yılında başvuru yapılmışsa, karar 2013 yılında da gelse, değer düşüklüğünün 2012 kurumlar vergisi beyanında dikkate alınabileceği yönünde görüşler verilmişti. Ancak, daha sonra Mali İdare görüş değiştirerek, değer düşüklüğünün takdir komisyonu karar tarihinde dikkate alınabileceği görüşünü vermeye başladı.

Bu nedenle halihazırdaki son yazılı görüşler dikkate alındığında, cezalı işlemle karşı karşıya kalmamak için bu hususa dikkat çekmek isterim.

Takdir komisyonlarındaki seçilmiş (sivil) üyeler

Değerli DÜNYA okurları, yeri gelmişken kısaca takdir komisyonlarına seçilen sivil (memur olmayan) üyelerden bahsedip şikayette bulunmak istiyorum. Takdir Komisyonu'nun beş üyesinden ikisi konusuna göre oda veya mesleki teşekküllerden seçilip gönderilirler. Bu iki üye bir bakıma mükellef temsilcisi veya Mali İdare dışından, sivil görevliler olmaları hasebiyle önlerine gelen konularda mükellef hukukunu da gözetme sorumluluğunda olmaları gereken kişilerdir. Ancak uygulamada Mali İdare'nin takdir komisyonlarını inceleme elemanlarının, inceleme işleminin görevlisi gibi kullandığı durumlara şahit oluyoruz. Aşağıda zikredeceğim ve benzeri durumlarda takdir komisyonları inceleme elemanlarınca talep edilen konularda, talep edildiği şekliyle kararlar alıyor ve sivil üyeler de bu konuda bu zamana kadar benim bildiğim tek bir muhalefet şerhi dahi yazmadılar.

1. İncelemenin bir aşamasında inceleme elemanları geçmiş yılda satılmış bir gayrimenkulün (veya herhangi bir kıymetin) değerinin takdirini talep edebiliyor.

Normalde inceleme elemanının kendisinin yapması gereken bu iş, sanki daha konunun uzmanı olan bağımsız kişilerce yapılmış gibi takdir komisyonuna havale edilip yaptırılıyor ve her nasılsa daha önce inceleme elemanının incelemesi sırasında size bahsettiği şekilde (örn: kayıtlı değeri kadar) değerlenip geliyor.

2. İnceleme elemanı vergi incelemesine başlıyor, zamanaşımı nedeniyle zamanında bitmeyeceğini anlayınca mükellefi takdire sevk ettiriyor. Bir yandan da incelemeye devam edip, raporu takdir komisyonuna veriyor. Takdir komisyonu da aynı tutarı takdir komisyonu kararı haline getiriyor.

Bu ve buna benzer örneklerle çokça karşılaşıyoruz. Benim şikayet ettiğim husus, sivil, memur olmayan, bir nev'i mükellef temsilcisi ya da objektif uzman olması gereken kişilerin çok fazla idarenin elemanı gibi, hiçbir konuda farklı görüş öne sürmeden hareket ediyor görüntüsü çizmesi. Şayet bu müessese bu şekliyle çalışmıyorsa hiç olmazsa o iki sivil üye de olmasın. Yok oradalarsa da biraz daha sivil, objektif, bağımsız, uzman, mükellef hakkını da gözetir davransınlar.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar