Taka

Devlet, daha çok yatırım yapılsın diye yatırımları teşvik ediyor.

Yatırımların yapılacağı bölgeye, konusuna ve büyüklüğüne göre farklı imkanlar tanınıyor.

Çalıştırılacak işçilerin sosyal yüklerinin bir bölümünü devlet karşılıyor.

Vergi yükleri azaltılıyor.

Yatırım niyeti olanlar niyetlerini kağıda dökerek devlete başvuruyor.

Devletin verdiği teşvik belgelerinden yatırımcıların nerelerde, ne büyüklükte, hangi konularda yatırım yapacaklarını izlemek mümkün olabiliyor.

Devlet 2012 yılında yeni teşvik sistemi uygulamaya başladı.

Ülke 6 bölgeye ayrıldı. Yatırıma ihtiyacı olan iller 6’ıncı bölge kapsamına alındı. Bu yatırımlara teşvikte öncelik veriliyor.

Son 15 ayda dokuma ve giyim sektörü için 904 belge düzenlenmiş. Ortalama yatırım niyeti 8.5 milyon TL.

Madeni eşya üretimi yatırımı için 339 belge düzenlenmiş. Ortalama yatırım niyeti 4.5 milyon TL.

Elektrikli makineler için 80 teşvik belgesi verilmiş. Ortalama yatırım 7.5 milyon TL.

Bu büyüklükteki yatırımlar,  “Araştırma-geliştirme” yapamaz. Yenilikçilik konusuna giremez.

Küçük işletmeler ekonominin olmaz ise olmaz işyerleridir. Girişimcilerin çoğu işe küçük işletme ile başlar. Ama küçük işletmeler ile bir ülke ekonomisi büyüyemez.

Ülke ekonomisi küresel rekabette başarılı olamaz. İhracatını artıramaz.

Küçük işletmeler,  gelir gider trafiği bakımından, profesyonel yönetici istihdam etme imkanına sahip değildir. Küçük işletme teknoloji geliştirmek, yenilikçilik için araştırma geliştirme kadrosu kurma şansına sahip değildir.

Taka kullanışlı, yararlı bir deniz aracıdır. Balık avlanmada, kıyı kıyı yolcu ve yük taşımada kullanılır. Ama taka ile Atlantik geçilmez. Atlantik’i aşmak için “transatlantiklere-büyük gemilere” ihtiyaç vardır.

Küçük işletmenin bir sınırı var. Küçük işletmeler daha çok gıda, tekstil-giyim, basit madeni eşya üretimi konularında üretime yönelebilir. Yöresel pazarlarda, sınır ülkelerinde mallarını satabilir.

Türkiye’nin teknoloji yoğun, yenilikçi üretime yönelmesi gerekiyor. İşletmelerin araştırma ve geliştirmeye para ayırmaları isteniyor. İthal ettiğimiz malları  biz içeride üretelim deniliyor.

Bütün bunlar için “ekonomik ölçekli” işletmelere, büyük yatırımlara ihtiyaç var.

Basitleştirerek anlatayım. Dünya’da er meydanlarında ülkeler güreş tutuyor.  Başka ülkelerden mindere çıkanlar 100 kiloluk dev güreşçiler. Eğitimleri, deneyimleri, güçleri, kuvvetleri yerinde. Biz ise, bunlarla güreşsinler diyerek ilkokul güreş takımında şampiyon olmuş 11 yaşında çocuklarımızı mindere çıkarıyoruz...