Tahminlerin ortak paydası “belirsizlik”
Çeşitli dergilerin son sayılarında yer alan iş dünyası temsilcilerinin ve CEO’ların açıklamaları 17 Aralık sonrası, 2014 yılı için daha önce yaptıkları tahminleri altüst olurken, yeni dönem tahminlerinin ortak paydasının “belirsizlik” olduğunu ortaya koyuyorlar.
Arkadaşımız Yıldız Taşdelen Erli’nin, 13 ekonomist ile yaptığı 2014 yılı soruşturmasında da yine “belirsizlik” öne çıkıyor. Özellikle kur tahmininin “çok zor” olduğu dile getiriliyor. Geçen yıllarda benzeri soruşturmalarda tahminlerini açıklıkla dile getiren ekonomistlerden bazıları bu yıl kur ve kredi genişlemesi gibi alanlarda tahmin yapmayacaklarını açıklayarak “2014 belirsizliğinin ne denli koyu olduğunu” ortaya koyuyorlar.
Ekonomistlerin tahmini öncesi, OVP’deki 2014 yılı hedeflere değinelim. Sabit fiyatlarla büyüme hedefi yüzde 4, TÜFE enflasyon hedefi yüzde 5.3, cari açık hedefi ise yüzde 6.4.
Şimdi de 13 ekonomistin makro hedefler konusundaki tahminlerinin alt ve üst sınırlarını ele alalım. Büyüme tahminlerinin alt sınırı yüzde 2, üst sınırı yüzde 4. Enflasyon tahminlerinin alt sınırı yüzde 5.3, üst snırı ise yüzde 9-10. Cari açık tahminlerinde alt sınır yüzde 4.8, üst sınır 7.8. Kredi genişlemesi tahminleri yüzde 15-20 arasında değişiyor. Dolar tahminlerinin alt sınırı 2.10 TL iken, üst sınırı 2.40-2.50 TL’ye kadar yükseliyor. Aynı şekilde euro tahminleri de 2.80 lira ile 3.30 lira arasında değişiyor.
Bu belirsizliğin azalması, ortadan kalkması için ekonomistlerin de iş dünyasının da ortak beklentileri “17 Aralık’tan bu yana siyasette yolsuzluk tartışmalarıyla esmekte olan fırtınanın” dinmesi. Siyasetteki bu çalkantının durulması için, yargı alanında, emniyette her gün yeni bir olayın, görevden alınmaların sona ermesi gerektiğini söylüyorlar.
Yurtta yaşadığımız bu olaylar bize uluslararası bakıştaki olumsuzluğun artmasına da neden oluyor. Citigroup ve JP Morgan gibi kuruluşlar Türk hisse senedi piyasaları için “ağırlık azaltma” tavsiyelyerinde bulunuyorlar. Moody’s ve Eurasia Rating gibi kuruluşların raporlarında olumsuz yorumlar yapılıyor.
Dışardan bu konuya bağlı olmadan diğer gelişmekte olan ülkelerle birlikte bize 2014 yılı için yapılan “bir tavsiye” de söz konusu. Amerikan bankası Morgan Stanley’in Küresel Baş Ekonomisti Joachim Fels, bölgelere göre 2014 yılı için 5 büyük değişimden söz ederken, gelişmekte olan ülkelere “döngüsel tepkiler” vermek yerine, “yapısal reformları” öneriyor. Fels’in bu önerisi bir süredir Türkiye’de de ben dahil birçok yazar tarafından da öneriliyordu.
Ekonomi yönetiminin siyasal çatışmalar, yargıya intikal etmiş yolsuzluklar, yargı ve emniyetteki görevden almaların yarattığı kaosta boğulmadan, Fels’in önerisi paralelinde yapısal reformlara yönelmelidir. Doğaldır ki bu reformlar içersinde hukuku üstün kılacak adımların bulunması da büyük önem taşıyacaktır.
Bu yapısal reformların neler olduğunun ortaya konması da düzenlenip hayata geçmesi de bütün toplum kesimlerinin katılımıyla yerine oturur. Sadece iktidar ya da muhalefet partileri değil, iş dünyası örgütleri, sivil toplum kuruluşları da bu yapısal reformların içinin doldurulmasına katkıda bulunabilmelidir. Bizi içinde bulunduğumuz bu kaostan kurtaracak olan, bir yandan önümüzdeki seçim dönemini sağlıklı yaşamaktan, bir yandan da hukuk alanını da içeren sağlıklı yapısal reformları başlatmaktan geçecektir.