Tahmin aynı belirsizlik farklı
Ekonomi sosyal bilimdir, ekonomistler olarak bizler açıklanan verileri analiz edip yorumlayarak, bu konuda daha az bilgili kitleleri aydınlatmaya gayret ederiz. Ancak aslında herkes ekonominin bir parçası olduğundan, geçindirdiği evin ya da yönettiği şirketin yaşadıkları üzerinden ekonomiye dair bir fikir sahibi olur. Paylaşılan beklentiler yaşanılan gerçeklikler ile uyumsuz hale gelirse hedeflere ulaşmak zorlaşır. Bu aynı bu sene ligde kalır mıyız diye düşünen bir takımı, şampiyon olunabileceğine ikna etmeye benzer.
Bu girizgâhı neden yaptım, dün yapılan enflasyon raporu sunumunda TCMB, 2024-2026 dönemine dair enflasyon tahminlerini değiştirmedi. Yapılan anketler ve çalışmalar hane halkının %70 ve iş dünyasının da %50 civarı bir enflasyon beklentisine sahip olduklarını gösteriyor.
Enflasyonu sürekli aşağıdan ıskalayan ve TCMB beklentilerine doğal olarak yakınsama eğiliminde olan piyasa katılımcıları anketinde ise bu rakam %30’larda. Yani ekonomiye konu olan aktörler sizinle aynı noktada değiller. Özellikle hane halkı yaşadığı enflasyona bakarak gelecek dönem beklentisi oluşturur, önümüzdeki aylarda düşüş geldikçe onlar da daha iyimser beklentilere sahip olacaklar demek, davranışsal finansı biraz küçümsemek anlamına geliyor.
Ya da tahminleri değiştirip daha önce ‘yanlış değerlendirmişiz’ denmesin diye beklentiyi değiştirmeyip, belirsizlik aralığını değiştirmek de işin kolayına kaçmak oluyor. Asgari ücret değişmediği için enflasyon tahminini yukarı revize etmek istenmemiş de olabilir, zaten aslında demeye çalıştığım da tam olarak bu. Ekonomi biliminin ortaya koyduğu basit gerçeklerden çıkıp, politik ekonominin getirdiği düzenlemelere göre kendinizi ayarlarsanız, inandırıcılığınız azalır.
Bu koşullar altında, yani petrol ve gıda fiyatları gibi dünyada bizim dışımızda gelişen iki majör değişkenin aslında çok sakin giderek dezenflasyona destek olduğu ortamda neyi yapamadık diye düşünmek gerekiyor. Bütçe dengesini sadece KDV ya da ÖTV gibi herkesten toplanan dolaylı vergiler üzerinden sağlamaya çalıştığınız zaman, arzu edilen gelir dağılımı adaletine ulaşmak da, düşen enflasyondan artan bir paranın alım gücü devşirmek de mümkün olamıyor.