Tabular yıkılırken şişeye dönüş zor

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

Murat BERK / Yapı Kredi Yatırım

Başta Yunanistan olmak üzere tüm Avrupa'da, artık cinin şişeden çıktığı görüşümüzü 2010 sonundan beri dile getiriyoruz. Geçen zaman içinde bu fikrimizde bir değişiklik olmadı.

Dünya ekonomileri ve özellikle Avrupa bizce çok ciddi bir koordinasyon hatası ile karşı karşıya. Geçtiğimiz hafta Avrupa Merkez Bankası'nın (European Central Bank) Avrupalı bankaların ABD doları fonlaması konusunda FED'den yardım alması piyasalarda bir iyimserlik yaratmıştı. Yunanistan konusunda ise çözüm bulunacağı beklentisi artmış ve Cuma günü toplanan AB Ekonomi ve Maliye Bakanları Konseyi'ne yönelik umutlar piyasaları desteklemişti. Bu iyimserlik ile ilgili fikirlerimizi daha önce aktarmıştık.

Nitekim piyasaların çok şey beklediği bu toplantıdan somut ve koordineli aksiyona yönelik bir görüş birliği oluşmadığı anlaşılıyor. Hatta Finlandiya'nın Yunan yardımı karşılığı teminat isteği sorunu dahi çözülemedi. Dolayısıyla toplantı öncesi çok yükselmiş olan beklentilerin hayal kırıklığına dönüşme ihtimali olduğunu söyleyebiliriz.

Bu anlamda daha önce kamu harcamaları için gerekli fonların Eylül sonu gibi biteceği uyarısında bulunan Yunanistan'ın, şu anki IMF değerlendirmesinden gelmesi beklenen 8 milyar euro'luk dilimin de Ekim'e sarkması söz konusu. Hatta programın yarıda kalması ihtimali olduğunu da belirtmek gerekiyor. ABD'ye gitmesi beklenen Yunanistan başbakanının bu gezisini iptal ettiği ve Yunanistan'da kalacağını da hatırlatmakta fayda var.

Öte yandan, AB'li yetkililerinin, üye ülkelerin eurodan çıkartılması gibi tabu sayılan bir konudan bahsetmelerinin de istenmeyen sonuçları  doğurma olasılığı söz konusu. Geçen sene başlayan olası bir temerrüt durumunda özel sektörün maliyete katılımı tartışmaları risk primlerini artırdıysa, eurodan çıkış tartışmaları da Avrupa piyasalarında risk primlerini artırabilir. Bundan sonraki herhangi bir politika duyurusu da bu risk primini tamamen ortadan kaldıramayabilir. Yükselen bir eurodan çıkış risk primi ile öngörülebilir gelecekte bazı Avrupalı ülkelerinin resmi para akımlarına fazlasıyla bağımlı hale gelebileceğini düşünüyoruz..

FED toplantısı, TCMB faiz kararı gibi piyasaları etkileyebilecek olayların olduğu bu haftada, Yunanistan'ın akıbeti ve sonrasında yaşanabilecek gelişmeler bizce en önemli risk olmaya devam ediyor. Bu anlamda Yunanistan'ın, zaten oldukça yüksek olan, temerrüt riskinin daha da arttığını düşünüyoruz. Bu riskin gerçekleşmesi durumunda, şu ana kadar nispeten sakin ve güçlü kalan diğer piyasaların etkilenme olasılığını küçümsememek gerektiğini söyleyebiliriz. Bu noktada, yılbaşından bu yana haklı sebeplerle son derece "sağlam" duran gelişmekte olan ülke bono faizlerinde yükselişi not ediyoruz.  Örneğin geçen hafta Endonezya bonolarında gördüğümüz satış baskısı sırasında likidite azalması da dikkat çekiciydi. Ayrıca, Polonya ve Güney Kore para birimlerinde geçen hafta gördüğümüz hareketleri de ilginç bulduğumuzu eklemek gerekiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017