Tabloya dokunun lütfen
Dünyanın zengin ve küresel marka müzelerinden Madrid’deki Prado, görme engelliler için öyle bir sergi hazırladı ki, dünyada bir ilk oldu: İki boyutlu tablolara, üçüncü boyut olarak yüksekliği ekleyerek, tabloları dokunarak görme fırsatı verdi. Buradaki yenilikçilik, sadece üç boyutlu baskı (3D) teknolojisini sanat eserlerine uygulamak değil. Aynı zamanda bunu, İspanyol sanatının dünyada daha iyi tanınmasını sağlayacak bir müze pazarlama tekniği olarak yapmak.
3D teknolojisi, “yeni” sayılmasa bile, dünyadaki uygulama alanlarının hızla artması nedeniyle yeniymiş gibi algılanıyor.
Prado’da açılan “Hoy toca el Prado” (Prado’ya Dokun) adlı sergide El Greco, Velazquez, Goya, Juan van der Hamen gibi İspanyol ustaların yanı sıra, elbette Leonardo’nun Mona Lisa’sı, ve İtalyan Antonio da Correggio’dan toplam 6 tablo var.
Prado’nun bu girişimi, sanatı, göremeyenlere de göstermek amacıyla bir sosyal sorumluluk projesi. Ancak, aynı işi, müzesine gelir sağlamak için yapan bir başka müze var: Amsterdam’daki Van Gogh Müzesi.
Fujifilm’le ortaklaşa bir projeyle, Van Gogh’un önce 5, sonra 9 tablosunu 3D yöntemiyle aynen yeniden ürettiler. Hatta, tablonun çerçevesine, arkasındaki etiketlere ve çentiklerine kadar. “Yeni” tablolar, 2013’te Hong Kong’da, 2014’te Los Angeles’te ve yakınlarda Dubai’de sergilendi. Amaç: Tanesini 35 bin dolardan satmak.
Sergiyi gezenler, beğendikleri tabloyu “sipariş” ediyor. 3D ile “yapılıyor.” Yeni sahibine iletiliyor. Şimdiye kadar kaç tablo satıldığı açıklanmadı.
Müze Müdürü Axel Ruger, Hong Kong ve Los Angeles “sergilerini” Hollanda Prensesi Anita ile birlikte açtı. Dubai’yi ise ressamın büyük büyük yeğeni Vincent Willem van Gogh şereflendirdi. Elinde “Ayçiçekleri” ile Dubai kumsalında fotoğrafl ar çektirdi.
Van Gogh, üç boyutlu tabloya “uygun” eserler vermiş. Fırça darbeleri, gözle görülecek kadar tutkulu. Bunu bir de 3D tekniğiyle “büyütünce,” ortaya sanki dağlık-tepelik-ovalık engebeli bir arazi çıkıyor.
Ama konu, tabloyu aştı, üç boyutlu objeye dönüştü: Van Gogh’un ünlü Ay çiçekleri tablosu, 3D ile üç boyutlu “çiçekler” haline getirildi. Ay çiçekleri, bilgisayar modelleme yöntemiyle üç boyutlu yapıldı. Bunun için bir dijital heykeltraşlık programı (zbrush) kullanıldı. Vazoya konulacak biçimde “yeniden” imal edildi: İngiliz sanatçı karı- koca Rob ve Nick Carter’ın buluşu bu...
3D “yaratılan” çiçekler, “visijet- x” maddesi 16 mikron incelikte püskürtülerek üç boyutlu “basıldı.” Ortaya çıkan kalıptan, silikon bronz (% 96 bakır) bir kalıba dönüştürüldü. Ay çiçekleri, vazo içinde Londra’da sergilendi.
Bu özet, bir devrime işaret ediyor: (a) Bundan böyle, her hangi bir tablodaki her türlü ayrıntı, üç boyutlu objeye çevrilebilir. (b) 3D baskı, kitlesel üretimle çoğaltılabilir, satılır, ve kopyalandığı kaynağın tekilliği kalmaz.
3D sistemle “sanat eseri” üretme konusunda son gelinen nokta: Müzik için iTunes ne ise, sanat için de “Artificial” adlı site, o olacak. Tam da ismiyle uyumlu: Yapay, sahte demek... Evet, bu site vasıtasıyla, klasik-rönesans- modern fark etmez, evinizin bir köşesine (şatonuza, malikanenize, sarayınıza da olur) eski eserlerin aynısını 3D kopyalatıp koyabileceksiniz. Bu konuda bir piyasa oluştuğunu fark eden girişimci Giorgio Gori, işe 6-7 eski küçük eserle yakınlarda başladı.
Artificial’ın sitesinden bir parçayı beğenin. 3D baskı yapan cihazınız varsa kendiniz oradan doğrudan basabilirsiniz. Yoksa, Giorgio size bir tane yapar. Örnek fiyat: Bir antik büst, 10 saat süren bir baskıyla, size 892.80 Euro olur. Ya da küçük bir heykel, 25 saat süren baskıyla 3,201.60 Euro’ya...