Syriza’nın kazanması en iyi opsiyondur

Atılım MURAT
Atılım MURAT AYKIRI FİNANS [email protected]

Avrupa Merkez Bankası’nda (AMB), tahvil alım programıyla ilgili yöntem tartışması yapıldığı anlaşılıyor. Bazı kriterlere göre ülke tahvilleri mi alınacak? AAA reytingine sahip şirket tahvilleri programın içinde mi olacak? Ülkelerin kendi merkez bankaları bazı ölçütlere göre tahvil mi alacak? Tartışmanın bu noktaya gelmesi iyidir. Tahvil alım programı işe yaramaz konuşmalarına takılmayalım. Piyasalara moral açısından iyidir. Sorunlu ülkelerin 10 yıllık faizleri yerlerde sürünüyor. Düşük faizle uzun vadeyle borçlanıyorlar. Kemerler biraz daha gevşetilse, kamu harcamaları artsa, reel ekonomi açısından çok daha iyi olur. ABD durumunu en başta yüksek bütçe açığıyla toparladı. Gevşek para politikasının reel ekonomiye olan katkısı sınırlıydı. Amerikan ekonomisinin bugün geldiği yer ortadadır.

AMB 22 Ocak’ta kuvvetle muhtemel bir program açıklayacak. Programın detayları daha sonra da yayımlanabilir. Euro bölgesinde bir Yunanistan sıkıntısı var. Bu açıdan, Merkez Bankası 25 Ocak’ta yapılacak Yunanistan seçiminin sonucunu görmek isteyebilir. Geçtiğimiz hafta sonu Alman Der Spiegel dergisinde yayımlanan haberde, Merkel’in, Yunanistan’ın euro bölgesinden çıkışını bir sorun olarak görmediği yazıyordu. Merkel, Yunanistan krizi birkaç sene önce patlak verdiğinde de benzer bir strateji uygulamıştı. Gerçekçi olmak gerekiyor. Yunanistan’ın borç yükü sürdürülemez bir boyuttadır. Kritik nokta, bu borç yükünün reel anlamda nasıl ve ne zaman azaltılacağıdır ki bu politik bir sorundur. Almanya ve Yunanistan’ın çıkarlarını ortak noktada buluşturacak bir politik çözüm hiçbir zaman olmadı. Yunanistan’daki seçim anketlerine göre Syriza 3-4 puan önde gidiyor. Almanya, Yunanistan’ın sosyal güvenlik sistemi ve istihdam piyasasında reform yapmasını istiyor. Syriza, borçların ertelenmesini talep ediyor. Aslında euro bölgesi açısından, masadaki en iyi opsiyon Syriza’nın seçimi kazanması olabilir. Syriza hükümeti yapısal reformları minimum düzeyde tutar. Vergiler ve yolsuzluk gibi konularda sözler verir. Tabii Syriza’nın istediği borç yapılandırılması sorun yaratabilir. Öncelikle AMB zarar etmek istemiyor. Bu senaryoda vadenin uzatılması, faizlerin düşürülmesi tek çıkar yol gibi gözüküyor. Bunun AMB’nin ülke finansmanı kuralına aykırı olup olmadığı tartışılabilir. Kısacası borç yapılandırılması, kurumsal yapı perspektifinden zorluk yaratır. Yine de bu opsiyon önemlidir. 

Yunanistan’ın temerrüde düşmesinin, eurodan çıkmasının acı sonuçları olabilir. Piyasalar eurodan çıkış senaryosuna odaklanıyor. Almanya çıkış seçeneğini ön sıraya koymasa da, Yunanistan’dan bıktı. Merkel geçmişte Yunanistan’la anlaştı çünkü bulaşma etkisinden çekiniyordu. Mevcut konjonktürde, bulaşma etkisinin kontrol edileceğini düşünüyor. Der Spiegel’de yayımlanan yazıyı bu şekilde yorumluyorum. Almanya, Avrupa İstikrar Mekanizması’nın ve AMB’nin tahvil alım programının, bulaşma etkisine karşı tampon olacağını düşünüyor olabilir. Yunanistan’ın eurodan çıkışı konusunda iyimser değilim. Bulaşmanın engelleneceğinin hiçbir garantisi yok. İtalya büyük bir risktir. Ülkenin yakın gelecekte bir büyüme potansiyeli yok. Kamu borcu sürekli artıyor. İtalya’da yaşanacak bir resesyon bulaşmanın nasıl bir şey olacağını gösterir.

Yunanistan’ın euroda kalmasının ülke ekonomisi açısından doğru olacağını düşünmüyorum. Çıkış sonrasında bir şok yaşarlar. Devalüasyon yaparlar. Ekonomi yavaş yavaş toparlanır. Ancak İtalya, İspanya, Portekiz gibi çevre ülkelerin yaratacakları riskler artar. Diğer ülkelerin Yunanistan’ı takip ettiklerini, kendi para birimlerine döndüklerini düşünelim. Euro, bu para birimleri karşısında hızla değerlenir. Euro bölgesi büyümesi darbe alır. Yunanistan’ın eurodan çıkışı fazlaca dillendiriliyor. Bulaşma etkisinin yüksek olmayacağı düşünülüyor. Çıkışın bölge üzerinde yıkıcı etkileri olabilir.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dolar yükselir düşer 28 Ağustos 2019