Sürpriiiiiz, biz geldik!
Yirmi kadar sanatçı... Kendilerinden başka kimse duymadan haberleşmiş, kararlaştırmışlar. 26 Şubat, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın doğum günü. Çat kapı Cumhurbaşkanı'na gidecek ve sürpriz yapacaklar. Yapmışlar da!
Haberler üç aşağı beş yukarı şöyle:
"Ünlü sanatçılar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 64'üncü yaş sürprizi yaptı. Beylerbeyi Sarayı'na gelen ünlü isimler Erdoğan'ın doğum gününü kutladı."
Düşünsenize, "mesela" şöyle olmuş bu ziyaret...
Erdoğan makamında çalışırken kendisine haber veriliyor.
-Sayın Cumhurbaşkanım bir grup sanatçı doğum gününüzü kutlamak için size sürpriz yapmak amacıyla gelmişler, Sarayın kapısında bekliyorlar. Ne emredersiniz efendim.
-Buraya kadar gelmişler, şimdi geri çevirmek olmaz, alın bakalım.
İnsan komşusuna bile böyle gitmiyor artık. Kaldı ki Cumhurbaşkanına. Tabii ki böyle olmamış, günler öncesinden randevu alınarak gerçekleşmiştir bu ziyaret.
Haberlerin böyle yazılmasında ne Erdoğan'ın, ne sanatçıların rolü vardır. Meslektaşlarımız bazen ayarı kaçırıyor işte...
***
Sizi tahrik etmeyen bir şey var mı?
Şeyhmiş. Adını anmayı zül sayarız. Buyurmuş şeyh hazretleri! Annenin, kız kardeşin bacağı kolu tahrik edermiş.
Kolayı var şeyhim... Biraz acı verir belki ama katlanırsınız; annenizin, kız kardeşinizin bacağını kolunu görünce tahrik olmanıza yol açan gözlerinizi dağlatırsanız günaha girmekten de kurtulursunuz. Nasıl!
"Benim annem, kız kardeşim yok, ben vatandaşa hizmet için söylüyorum" diyorsanız, niye herkesi kendiniz gibi sanıyorsunuz ki.
Hem "erkekler nelerden tahrik olur, nelerden olmaz" şeklinde bir liste yapsanız da daha büyük hizmet verseniz.
Ya da boş verin diğer erkekleri, siz en iyisi tahrik olmadığınız bir şey var mı, onu söyleyin. Belli ki daha kısa bir liste olur.
***
Camiler ahır yapılmamış
Cumhuriyetin ilk yıllarında, özellikle de İsmet İnönü döneminde camilerin ahır yapıldığı, kimi yerlerde depo olarak kullanıldığı sık sık ileri sürülen bir görüştür. Meğer bu iddialar doğru değilmiş; çünkü daha beteri varmış.
Akademisyenler kusura bakmasın, akademisyen sayılan biri Çanakkale ve Bursa'da bazı camilerin Cumhuriyetin ilk yıllarında genelev olarak kullanıldığını söylemiş.
Biz içinizden neler geçtiğini tahmin edebiliyoruz ama yazamayız. Siz söylemeye devam edin!
***
DSP
DSP Genel Başkanı, partiler arasında ayrım yapmadıklarını belirterek "Mutlaka CHP ile ittifak kurarız gibi bir saplantımız olmadığı gibi AK Parti veya MHP ile herhangi bir ittifakın içinde yer almayız gibi bir önyargımız yok. Hangi parti daha çok milletvekili verirse onunla ittifak yaparız" demiş ve eklemiş:
"A partisi ittifak yapalım 10 milletvekili verelim dedi, B partisi geldi 30 milletvekili teklif etti. Herhalde biz saf değiliz; 30 milletvekili ile devlet yönetimine katkı koymak varken niye 10 milletvekiliyle oralarda bocalayalım."
"Devlet yönetimine katkı"... Bu arkadaş parlamenter sistemin bittiğinin farkında değil anlaşılan.
Merhum Ecevit'in kemikleri sızlamış mıdır acaba.