Suriyeliler enflasyon getirdi

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI [email protected]

Enflasyonu ölçmede kullanılan dört endeksten ikisi bu hafta açıklandı. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Aralık ayında %0,44 düştü. 2014 yılı için TÜ- FE artış oranı (en çok bilinen adı ile enflasyon oranı) %8,17 oldu. Bu oran Hükümetin ve TCMB’nin 2014 yılı için belirlediği %5’lik enfl asyon oranından önemli bir sapmayı ifade etmekte. 

t67i67i576.png

TCMB ve Hükümet, enflasyon oranının hedef enflasyon oranından sapmasının altında iki neden olduğunu düşünüyor: 
• 2014 yılında gerçekleşen döviz kuru artışları, 
• Yine yıl içinde yaşanan kuraklık nedeni ile tarım ürünleri üretimindeki düşüş, yani arz şokları. 

Şimdi TCMB Aralık ayı fiyat gelişmeleri başlıklı notundaki saptamanın altını biz de çizelim: “İşlenmiş gıda fiyatlarında da aylık enflasyon eğilimi Aralık ayında zayıflamış ve grup yıllık enflasyonu yüzde 13,16 olmuştur. İşlenmiş gıda enflasyon görünümündeki iyileşme ekmek ve tahıllara ek olarak et ve süt ürünlerinden kaynaklanırken kahve-çay ve konserve işlenmiş sebze fiyatlarında yüksek oranlı artışlar devam etmiştir” (TCMB, Aralık Ayı Fiyat Gelişmeleri, 6 Ocak 2015:2-3). 

TCMB yaptığı bu saptama ile aslında çekirdek enflasyon endeksinde (Core inflation index) yer almayan malların enflasyon üzerinde baskı yarattığını söylemekte. Bunun nedeni olarak TCMB’de, kamuoyu da yaşanan kuraklığı göstermekte. 

Ben burada biraz farklı bir tez ileri süreceğim. Bunu da adım adım yazacağım ki, ayrıntılar arada kaybolmasın. 

TUİK’in web sayfasında 8 Ocak 2015 itibari ile Türkiye Cumhuriyeti nüfusu 76.667.864 kişi olarak verilmekte. 

Hükümet ülkemize giren Suriyelilerin sayısını da yuvarlak olarak 2,5 milyon olarak açıklamakta. Buna göre Türkiye‘nin nüfusu bir yılda %3,3 oranında arttı. 

Bu gelen nüfusun tamamına yakını tüketici, üretmeden tüketiyorlar. 

Hükümet Suriyelilerin 3-4 milyar dolar, son olarak Dışişleri Bakanı 5 milyar doları bulan bir maliyetleri olduğunu açıkladı. 

TCMB’nin her ayın ilk günü açıkladığı 2014 yılı ABD dolar alış kurlarının 12 aylık basit ortalamasını aldım (bu basit bir hesaplama, ağırlıklı olarak da alınabilir, tembelliğimden yapmadım) kur şu oldu: 1$=2,17 
Buna göre Suriyelilerin TL cinsinden maliyeti: 
• 4 milyar dolar*2,17=8 milyar 680 milyon TL ya da • 5 milyar dolar*2,17=10 milyar 850 milyon TL 
• Ocak-Kasım 2014 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Açığı 11 milyar 339 milyon TL, bu açık 2013 yılında 1 milyar 241 milyon TL idi. Bütçe açığındaki artış oranı %813,5. 

2014 yılında “öğretim üyeleri ve hakimler” dışında (bu kesimin ayrıcalığı nedir, anlamadım, aslında yapılan ücret artışları TC. Anayasası’ndaki eşitlik ilkesine aykırı. Bunu mahkemeye taşımayı düşündüm, avukatım unutma davaya ücretleri artırılan hakimler bakacak, bilirkişiler de öğretim üyeleri olacak dedi, fazla söze gerek yok, vazgeçtik) kamuda çalışanların ve emeklilerin reel ücretleri yerinde saydığına göre bütçe açığına kaynaklık eden olguların başında Suriyeliler için yapılan harcamalar gelmekte. Nerede ise bütçe açığının %77,8- 95,5’i Suriyelilere yapılan harcamalardan kaynaklanıyor. Unutmayalım bütçe açığı da enflasyonu artıran değişkenlerden birisi. 

Faiz oranını enflasyon ve büyümedeki sapmalara bağlayan Taylor’cu TCMB para politikasına göre, faizlerin düşmemesinin nedeni; (ekonomi düşük oranlı büyüdüğüne göre) enflasyon oranının yüksek olması. Buradan da çıkarsama yapıyorum ve diyorum ki, enfl asyonun nedenlerinden birisi de Suriyelilerdir. (Suriye Etkisi) 

Suriyelilerin Türkiye’ye göçü 2011 yılından sonra uygulanan dış politikanın bir sonucu. Göç edenler artık sadece sosyal bir sorun değil, aynı zamanda ekonomik bir sorun haline geldi. 

Sanırım artık başta Suriye konusu olmak üzere dış politikada duygusallığı bir yana bırakıp, fayda- maliyet analizi yapılma zamanı da geldi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin böyle gider mi? 04 Ekim 2019
Yeni parasal ralli 27 Eylül 2019
Trump etkisi 13 Eylül 2019
Kapıyı çalan kimdir? 06 Eylül 2019
Talep mi borç sorunu mu? 30 Ağustos 2019