Suriye

Prof. Dr. Burak KÜNTAY
Prof. Dr. Burak KÜNTAY DÜNYA’NIN POLİTİKASI [email protected]

Suriye’de bir devrin kapanıp bambaşka bir devrin açılmaya başladığı günler yaşanıyor. Aslında dünyada belli dönem­lerde, değişik zamanlarda insanlar tarihi olaylara şahit olur, ancak zamanın telaşı ve o dönemin vermiş olduğu değişim ile bunun farkına varamazlar.

Suriye’deki bu değişim aslında tarihi bir dönüm noktası. 61 senelik Baas rejiminin, 50 yıllık Esad ailesi yönetimin son bulduğu bir dönem. Soğuk savaş etkilerinin, 2. Dünya Savaşı sonrası havanın dünyadaki belki son tem­silcilerinden biri olan Esadların çöküşü­nün yaşandığı dönemi görüyoruz.

Benim için esas olan, bu süreçten sonra her şeyin Türkiye’nin menfaati ve hayrına olması. Aslında Türkiye’nin öncelikleri çok net. Birincisi, Irak da dahil olmak üze­re, Suriye’de herhangi bir terör unsuru ta­rafından yönetilen bir gücün oluşmaması. Dolayısıyla Türkiye’nin güvenliği her şey­den önce gelir. İkincisi, oluşacak yeni Su­riye düzeninde Türkiye’ye karşı dostane bir Suriye oluşması. Üçüncüsü, Suriye’de meydana gelecek olumlu hava ile Türki­ye’deki sığınmacıların Suriye’ye geri dön­mesi. Ve tabi ki bu değişimle birlikte artık biraz da olsa sınırlarımızın güneyinin hu­zur bulması.

Süreç kolay ilerlemeyebilir

Dediğim gibi hepimiz için öncelik, Tür­kiye’nin menfaatleri ve gelişen her şeyin Türkiye’nin hayrına olması. Ancak bu sü­reç göründüğü kadar kolay da ilerlemeye­bilir. Bakın düşünelim. Yılların Esad re­jimi, 2010’lardan itibaren yaşanan Arap Baharı süreciyle ve başlayan isyanlarla büyük problemler yaşamaya başladı.

Esad yönetimi az kaldı devrilecekti ki Rus­ya’nın ve İran’ın müdahalesi ve desteğiyle yaklaşık 10 senedir Esad, isyanları bastır­mayı ve bölgeye kısmen de olsa hakim ol­mayı başardı. Rejim güçleri de muhalifler de kendi alanlarına çekilip doğru zamanı beklemeye başladı. Ancak şunu unutma­mak gerekir ki maalesef Ortadoğu’da yıl­lardır hiçbir ülkenin kaderini sadece o ül­kenin kendisi tayin etmiyor. Amerika’dan İngiltere’ye, Rusya’dan İran’a, Çin’den Su­udi Arabistan’a kadar birçok ülke Ortado­ğu’daki süreçlere müdahil oluyor.

Birçok farklı aktör var

Şimdi düşünün ki 10 yıldır durağan gi­den bir Suriye süreci, her birimizin Gaz­ze’yi konuştuğu, Amerikan seçimlerini değerlendirdiği bir dönemde muhalifle­rin Halep’i alması ile bambaşka bir boyu­ta geldi. Yaklaşık 10 gün içinde, 10 yıldır yerinde duran muhalefet iktidarı devirdi. Rusya’dan ses yok, İran’dan ses yok diğer destekleme ihtimali olan ülkelerden ses yok. Sanki bütün herkes bir masada otur­muş anlaşmış ve Suriye üzerinde yeni bir gelecek planlanmış.

Tekrar söylüyorum bu işin Suriye dı­şında birçok farklı aktörü var. Biz de dahil birçok ülke kendi planlarını ortaya koyu­yor. Ama esas iş, bu saatten sonra başla­yacak. Çünkü basında hep muhalifler diye geçen o gruplar etnik, dini, mezhepsel ve ideolojik olarak birbirinden farklı grup­ları temsil ediyor. Esad, yani ortak düş­man ortadan kalktığı an itibarıyla bütün bu gruplar birinci önceliklerini hayata ge­çirdikleri için, ikinci önceliklerini uygu­lamaya geçecekler. Ve inanın bana her bi­rinin ikinci önceliği bir diğerininkinden farklı.

Sonu ne olur, görmek zor

Bundan sonra Suriye’ye dair bizi çok en­teresan günler bekliyor. Bu iş buraya ya da diğer tarafa evrilecek diyemem. Ama şunu biliyorum ki ittifakları oluşturan çıkar­larıdır. Çıkarlar sıralamaya alınır ve her­kesin mutlak müşterekte buluştuğu çı­kar üzerinden birlik sağlanır. İşte o ortak çıkar ya da ortak düşmanın adı Esad’dı.

Ama şimdi ne olacağını görmek kestir­mek gerçekten güç. İçerdeki karmaşa ve güç mücadelesi işin bir boyutu. Bir de Su­riye üzerinde, çıkarları üzerinden politi­ka kuracak olan bir sürü devlet var. Orada­ki karışıklık ve diplomasi savaşı da bam­başka bir boyut. Neye evrilir, sonu ne olur görmek zor. Ancak şu bir gerçek ki bir de­vir kapandı. Umarım ki bu dönem, yeni devrin barış ve huzur dolu bir başlangıcı olur.

Ama unutmayalım ki dünya tarihi, barış ve huzur beklentilerinin arkasına saklan­mış savaş çığlıklarıyla şekillenmiştir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Malumun ilamı 19 Kasım 2024
Akılda kalan sorular 12 Kasım 2024
Ruhsuz seçim 24 Ekim 2024
Değişen dünya 15 Ekim 2024
Asıl soru 01 Ekim 2024
Silikon Vadisi 24 Eylül 2024