Suriye, Türkiye işbirliği anlaşması
Geçen hafta Gazetemizde yer alan bir haberde, Türkiye-Suriye Sanayi İzleme Komitesi 3. toplantısı tutanağının Şam'da, Türkiye adına Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Suriye adına ise Suriye Sanayi Bakanı Fouad İssa Jouni tarafından imzalandığı bildiriliyordu. Anlaşma, iki ülke arasında, sanayi alanında işbirliğinin geliştirilmesini öngörüyor. Karşılıklı yatırım, üçüncü ülkelerde birlikte hareket etme gibi düşünceler ifade ediliyordu.
Suriye benim meslek hayatımda çok özel bir yeri olan bir ülke. İhracatçı olarak ilk iş seyahatimi bu ülkeye yapmış ve profesyonellik hayatımda ilk ihracatımı da bu ülkeye gerçekleştirmiştim. Önce içme suyu borusu, sonra da yağmurlama sulama sistemi ihraç etmiş ve daha sonra bu ülkedeki fırsatları değerlendirmeye devam etmiştik. O yıllarda bizim yeterliliklerimiz de, Suriye'nin ekonomisi de bugüne kıyasla oldukça geri idi.
Dış ticaretten sorumlu eski bakanımız Sayın Kürşat Tüzmen'in komşularımızla ticaretimizin arttırılması çabalarını başlatmasından bu yana, Sayın Zafer Çağlayan'ın devam ettirdiği çalışmalar ve şimdi de bu anlaşma, komşularımızla yıllardır gelemediğimiz, olması gereken noktaya yaklaşmaya başladığımızı gösteriyor.
Suriye için gereken vize eskiden giriş kapılarında alınabiliyordu ancak sonra bu uygulama kaldırıldı ve işler daha zorlaştı. Şimdi Suriye için vizeye gerek yok. Suriye yönetimi daha farklı bir dünya görüşü sergiliyor. Karşılıklı ilişkilerin daha da geliştirilmesi için gereken zemin her geçen gün biraz daha iyileşiyor.
Bu durumun biz ihracatçılara faydası ne olur?
Suriye sanayisi ve ekonomisi bizim uzun yıllar önce geçtiğimiz bir noktada. Daha bir piyasa deyimiyle " biz bu filmi daha önce görmüştük." Bu nedenle iş adamlarımızın buraya yapacakları gözlem seyahatleri çok önemlidir. Ticaret ve Sanayi odalarımız, Suriyeli karşıtları ile daha sıkı bir organizasyon yaparak, ikili görüşmeleri, çöp çatan toplantılarını başlatıp ilişkileri hızlandırmalıdırlar. Karşılıklı olarak gidip gelecek iş adamları heyetlerinin atacağı adımlarla, Türk ve Suriyeli iş adamları birbirlerini güvenli ortamlarda tanıma fırsatları bulacaktır. Bu tanışmalar ve beraberlikler, tarafların birbirlerinin yeterliliklerini ve ihtiyaçlarını anlama fırsatı yaratacaktır. İhtiyaçları yansıtan talepler gelmeden önce de bizim sanayicilerimiz, bu talepleri karşılayacak olan kendi yeterliliklerini belirleyecektir. Suriye'de Türk ihraç ürünleri sergisi hem Halep'te hem de Şam'da farklı ve birbirlerini destekleyecek zaman aralıklarıyla açılmalıdır. Çünkü her iki şehir de farklı potansiyelleri barındırmakta ve değişik ekonomik bölgelerde etkin olmaktadır. Uluslararası ticaretin zorluklarından biri olan, yabancı dil sorunu burada biraz daha rahatlatıcı bir durum sergileyecektir. Zira vatandaşlarımız içerisinde bu dili rahatlıkla konuşan bir hayli kişi vardır. Bunlara dış ticaret yeterliliklerinin kazandırılması, işleri daha da rahat hale getirebilir. Özellikle güneydeki odalarımızın bunu düşünmeleri ve öncülük etmeleri gerekir diye düşünürüm.
Ve doğal olarak bunların yapılması halinde de biz ihracatçıların, kendimize ve ülkemize fayda sağlayacak işleri başlatıp yapmamız hızla ve (döviz kurları hariç) kolaylıkla mümkün olacaktır.