Suriye olayları Doğu ve Güneydoğu'da ekonomiyi sarsıyor
Suriye kapısının kapanmasının Doğu ve Güneydoğu ekonomisine ve sonuçta Türk ekonomisine faturası nedir?
Bunu bilmiyoruz.
Bunu umursayan da yok. Milletvekillerimiz tatilde. Halbuki yöre milletvekillerinin, meslek odalarının hasar tespit çalışması yaparak yöre ekonomisinin sorunlarını kamu oyuna duyurmaları beklenir.
Libya çok çok önemli kapı idi. Kapandı. Mısır kapandı. Irak daha önce kapanmıştı. Kürt bölgesinden girmeye çalışıyoruz. Suriye kapısının önemi çok çok büyüktü.
* Bizim Doğu ve Güneydoğu bölgemizden Suriye ve Suriye üzerinden Körfez ülkelerine yayılan çok çok büyük bir üretim ve ticaret kapısı oluşmuştu. Kısaca "Sınır Ticareti" diye adlandırılan bu üretim ve ticaret kapısı Doğu ve Güneydoğu'da çok kişiye istihdam ve gelir imkanı, ülkeye döviz sağlıyordu.
* Suriye'de ve Körfez ülkelerinde çok sayıda Türk girişimcinin üretim tesisi, ticarethanesi var. Kapılar kapanınca bu üretim tesisleri ve ticarethaneleri yaşatmak imkansız hale geliyor.
* Suriye kapısından sınır boyundaki şehirlere turistik amaçla veya alışveriş için çok sayıda insan giriş yapıyordu. Bunlar şehirlerdeki ekonomik yapıyı besliyordu.
Kapatılan sınır kapılarındaki trafiğin önemine bakınız: Ocak-temmuz döneminde çift taraflı kamyon trafiği 2011 yılında 299 bin, bu yıl 88 bin. Çift taraflı yolcu aracı trafiği 2011 yılında 780 bin, bu yıl 248 bin araç. Bundan sonra ise sıfır olacak.
Doğu ve Güneydoğu'da hasar tespit çalışmalarına ihtiyacımız var.
-TOBB Başkanı bu tür çalışmaları başlatacak konum ve güçte. Bölge odalarını harekete geçirerek her ilde ve ilçede , Suriye ile ticaretin durmasından etkilenen üretici ve ticaret erbabının
envanterinin çıkarılmasını sağlayabilir
Bu envantere göre hangi sektörlerde kaç işyerinin, hangi ürün türünde ke büyüklükte iş kaybı ile karşı karşıya olduğu ortaya çıkabilir.
- Dinamik bakanlarımızdan Çağlayan, Suriye'deki Türk işyerlerinin envanterinin çıkarılmasını sağlayabilir. Suriye'de Türklere ait kaç üretim tesisi kaç işyeri vardı? Bunların durumu nedir? Riskimiz nedir? Bunlar belirlenmelidir.
- Eski DPT'nin kadrosunu içine alan Kalkınma Bakanlığı, bu yaz dönemi çalışanlarını sahaya göndererek Doğu ve Güneydoğu'da bir araştırma başlatabilir. Suriye riskinin ekonomik boyutu böylece belirlenebilir.
- Değişik bakanlıklar ve yöre ülkelerindeki büyükelçilikler ile ticaret ataşelikleri ile temasa geçerek Suriye üzerinden Körfez ülkelerine ulaşan mal ve hizmet trafiğinin aksamasının neticelerini belirleyerek çözüm için yapılacak çalışmaların önünü açabilir.
Hükümetimiz Esat'ı işbaşından uzaklaştırma politikasına odaklanmış durumda olduğu için politik gündem, ekonominin unutulmasına yol açıyor.