Suriye meselesi

Prof. Dr. Dilek LEBLEBİCİ TEKER
Prof. Dr. Dilek LEBLEBİCİ TEKER [email protected]

Haftaya jeopolitik cephede çok önemli bir değişim ile başladık. Gazze, Lüb­nan, İran, Rusya-Ukrayna derken, bir anda ve birkaç günde Suriye’de 61 yıllık rejimin düşmesini neredeyse canlı olarak takip et­tik.

Sadece Suriye halkını değil, vicdan sa­hibi her kesimi memnun eden bu gündem ile beraber, bu önemli jeopolitik gelişme­nin Türkiye’de yaşayan Suriyeli sayısın­dan, işgücü piyasasına ve TL varlıklara olan etkisine kadar çok sayıda konuya iliş­kin konu yoruma açık durumda.

Tersine göç için ortam hazır mı?

Rejimin katı boyutu Suriye’de yıllardır iç savaş ortamı ve kaos yaratmıştı. Suri­ye’li çocukların fotoğraflarını halen unut­madık. Açıklanan göç istatistikleri Türki­ye’de yaklaşık 3 milyon Suriyeli’nin oldu­ğuna işaret etmekte. Hepimizin malumu her seçim döneminde açıklanan bu sayıya ilişkin farklı senaryolar da gündeme gelir. Dolayısıyla sayısını tam olarak bilemedi­ğimiz bir göç dalgası yaşadı Türkiye. Ül­kemizdeki Suriyeli’lerin önemli bir bölü­münün düşük işgücü maliyeti ile çalıştığı­nı ve bu nedenle işveren tarafından talep edildiğini biliyoruz.

Çeşitli raporlar bu is­tihdam yapısında özellikle tekstil ve inşa­at sektörlerini ön plana çıkarmakta. Rejim değişikliği ile beraber hafta başından beri Suriyeli’lerin evlerine dönme senaryoları ve bunların ekonomik etkileri de konuşul­maya başlandı. Bu insanların ülkelerini terk etmelerindeki en önemli neden siya­si istikrarsızlık, hayatta kalma mücade­lesi ve işsizlik boyutlarıydı. Geriye göçün gerçekleşmesi için de, Suriye halkının bu ortamın yeniden tesis edildiğine inanma­sı gerekiyor.

Yeni siyasi yönetim nereye evrilir bunu zamanla göreceğiz ama Suri­ye’ye geri göçün başlaması için bu oldukça önemli bir detay. Suriye’nin yeniden haya­ta geçirilmesi için altyapıdan, binaların ve konutların yeniden inşaası, gıdadan daya­nıklı tüketim mallarına ve eğitime kadar çok sayıda hem ürüne hem de hizmete ih­tiyaç duyulacağı kesin. Türkiye’nin coğra­fi olarak yakınlığı nedenli, farklı sektörler için bu yeniden yapılanma süreci önem­li bir fırsat olarak kabul edilmekte. Hatta öyle ki bu olumlu beklentiler son iki gün­dür çeşitli hisse senetlerinin fiyat hare­ketlerine de yansımış durumda.

Peki halk geri döner mi? Sınırlarda biraz hareket­lenme olsa da siyasi iklimde bir istikrar algısı yakalanması önemli. Öte yandan, Türkiye’de konumlanmış, iş kurmuş, eği­tim ve sağlık hizmetinden memnun ya da Türkiye’de çocuk yetiştiren ve Türkçe dili ile doğmuş gençler için geri dönüş zor bir karar. Fakat, daha düşük işgücü maliyeti ile çalışan kesimin, Suriye’de proje almış Türk şirketleri aracılığı ile yine çalışmak için geri dönmeleri de olası bir senaryo. Elbette bu yeni düzende, ortaya konacak Devlet politikalarının yönü de Suriyeli’le­rin geri dönüş kararında öncü olacaktır.

Ekonomiye etkisi ne olur?

Elbette hafta başından beri bu olayla­rın bizde ekonomik karşılığının ne ola­bileceğini konuşuyoruz. Şüphesiz işgücü piyasasına etkisi, en çok irdelenen konu­lardan birisi. Beklenti, Suriyeli’lerin geri dönmesi ile sigortalı Türk işçi çalıştıran işletmelerin sayısının artması ve bu ko­şulların daha ılımlı işsizlik rakamlarına işaret etmesi yönünde. Öte yandan bu ye­ni yapıda, işgücü maliyetlerinin daha yu­karıda konumlanması ve sınırlarını henüz hesaplayamadığımız bir maliyet enflas­yonu yaratması da bir olasılık olarak ka­bul edilebilir. Daralan talebe bağlı olarak, konut fiyatları ve kira seviyelerinde ola­sı düşüşlerin, talep enflasyonu tarafında gerilemeye işaret edeceği de beklenmek­te.

Fakat tüm bu beklenen koşulların ger­çekleşmesi ancak önemli sayıda bir nüfu­sun Suriye’ye geri dönmesi senaryosu al­tında gerçeklik kazanabilir. Sadece birkaç bin kişinin hareketi kayda değer bir deği­şim yapmayacaktır. Suriye ile dış ticaret tarafında sınırlı bir ilişkimizin olduğunu biliyoruz. Fakat Türkçe konuşan Suriye­li’lerin ülkelerine dönmesi, ikili ilişkiler­de büyüyen bir dış ticaret pazarı fırsatı da sunabilir. Şüphesiz tüm bu yorumlar önü­müzdeki günlerde gündeme yansıyacak farklı senaryolara göre yeniden şekillene­cektir. Mevcut koşullarda sınırlı bilgi ve belirsizlik altında çeşitli öngörüler geliş­tirmeye çalışıyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Faiz kararları 04 Aralık 2024
Trump 2.0 etkileri 13 Kasım 2024
Faiz, Trump ve Bitcoin 06 Kasım 2024
TÜİK, OVP ve vatandaş 10 Eylül 2024