Sürdürülebilirlik nasıl sürdürülebilir?

Dr. Bertan KAYA
Dr. Bertan KAYA YENİ DÜNYADA YÖNETİM bertan.kaya@dunya.com

Bana en sık soru­lan sorulardan birisi de “sürdürüle­bilirlik iş dünyasın­da bir moda mı, moda ise ömrü ne kadar?” sorusu. Sürdürülebi­lirliğin bir moda de­ğil, felsefe olduğuna inananlardanım ama evet, böyle bir risk var. 1970’lerden bu yana tüm yönetim teorileri­ni ve popüler yönetim kav­ramlarını gözden geçirdi­ğimde, iş dünyasının çabuk sıkıldığını ve her seferinde yeni bir parlak kavram ara­yışına girdiğini görüyoruz.

İktisat, sosyoloji ve siya­set ise daha geriden geliyor, bu alanlarda paradigmalar daha uzun süreli. Tabi onlar da belirli bir süre sonra de­ğişiyor.

Bazı kavramların neden modası geçiyor?

Sürdürülebilirlik iş dün­yasında ESG (ÇSY) ile mo­dellendi. Yani çevresel, sos­yal ve yönetişim. Kavram olarak sürdürülebilirliği iş dünyasına iyi taşıdığını dü­şündüğüm bir model. An­cak, bu felsefenin bir moda olmaktan kurtulması için, daha farklı modellenmesi gerektiğini düşünüyorum. ESG içinde ekonomik ve stratejik sürdürülebilirlik unsurları güçlü bağlarla yer almıyor. Bu da ESG’yi ajan­dalar içinde arka planlara atabiliyor.

Düzenlemeler, sınırda karbon, finans teşvikleri şir­ketleri ESG’ye doğru çekse de bunun geçici olduğunu düşünmek için çok sebep ve iyi bir örnek var. 2000’lerin ilk on senesinde “yönetişim” de bu şekilde teşvik edildi. Sonra ivme kaybetti. Şimdi yeniden ESG içine G olarak paketlendi.

İş dünyasının bir kavramı kucaklaması için, onun stra­tejik ve ekonomik unsur­ları da içermesi gerekiyor. ESG’ye yatırım yap, daha uy­gun krediler bul, teşvikler al ya da daha rahat mal sat gi­bi önermeler ve faydalar, bu işin 20-30 sene devam etme­sine imkan vermez!

Sürdürülebilirliği sürdürülebilir kılmak

O halde, bu sürdürülebi­lirlik denilen, dünyamız ve yaşamımız açısından çok önemli olan meseleyi nasıl iş dünyası gündeminde ka­lıcı bir kavram ve uygulama haline getiririz? Doğru mo­del ne olmalı?

ESG’de, Türkçesi ile ÇSY modelinde radikal bir deği­şiklik yapmak gerektiğini düşünüyorum. İşin ekono­mik ve stratejik boyutları­nı da işin içine katabilirsek, model başarılı olur. Yani biz şirketlerin çevresel, sosyal ve yönetişimsel sürdürüle­bilirliği kadar ekonomik ve stratejik sürdürülebilirliği­ni de eklersek, tablo değişir.

Bir diğer mesele de yöne­tişimi, çevresel ve sosyal bo­yutlar ile aynı düzlemde de­ğil, onları kapsayacak şekil­de görmek. Zira yönetişim olmadan ne Ç ne de S var olamaz!

Bu halde yönetişim pa­rantezinde, ekono­mik, çevresel, sosyal ve stratejik boyutla­rını toparlamak, işi şirketler düzlemin­de rasyonel hale ge­tirilir. Y (E + Ç + S + S) şeklinde ifade ede­biliriz. Yani bir şir­ket, güçlü yönetişim ile ekonomik, çevre­sel, sosyal ve stratejik sürdürülebilirliği sağlarsa, bu model bir moda olmaktan çıkar, onlarca yıl fayda sağ­layacak bir modele dönüşür.

Y(E+Ç+S+S) modeli nasıl sunulmalı?

Şirketler, özellikle de Tür­kiye’de oyunda kalma savaşı veriyor. Nakit yönetimi, iş­letme sermayesi ve yatırım için finansmana erişim, ku­rumsallaşma ve rekabet so­runları var. Var olma savaşı­nın ortasında şirketlere size ESG’yi bazı finansal havuç­lar ile birlikte sunarsanız, konu sadece o havuçları elde etmek için, içselleştirilme­den, adeta kağıt üzerinde ka­lacak şekilde ele alınır. Yani mal satmak veya daha ucuz kredi bulmak için “mış gibi” ele alınır. Bu da kavramı bir modadan öteye götürmez.

Ancak şirketlere yönetişi­mi sağla, stratejik yönet ve işleri ekonomik, çevresel ve sosyal duyarlılıkla yap, bu­nu da biz, kağıt üzerinde kal­madığını kanıtlayacak de­ğerlendirme ve KPI’lar ile ölçelim derseniz, iş değişir. Hem yönetişim, hem de doğ­ru strateji ile sürdürülebilir şekilde para kazan, hem de bunu çevresel ve sosyal du­yarlılıkla yap ve karşılığın­da ödülün, büyümek ve kar­lılık olsun derseniz ve nası­lı gösterirseniz, bu karşılık bulabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Business potpori 18 Mart 2025