Sürdürülebilir olmayan ayrışma

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

Finansal piyasalardaki eğilimlere bakarak kısa vadeli spekülatif eğilimler ve bunları etkileyen beklentiler konusunda kısmen malumat sahibi olabilirsiniz, fakat küresel veya ulusal ekonomilerin nereye gittiği konusunda ise gerçekleri değil bazı kesimlerin temennilerini algılayabilirsiniz. Piyasalardaki kısa vadeli eğilimler ile ekonomi cephesindeki orta vadeli yönelimlerin ayrıştığını farkedemezsiniz; zira günün kurtarılması ihtiyacını karşılayan beklentiler abartılar aksi yöndekiler görmezden gelinir. Bu ayrışan ikili yapı, küresel sorunları ağırlaştırarak belirsizlik ve kırılganlığı artıran en önemli değişkendir; serbest piyasa ve demokrasi anlayışına aykırıdır, sürdürülebilir olmadığı ve sorunları beslediği için krizlerin dalgalı bir şekilde derinleşerek sahne alması kaçınılmazdır. Özetle söylemek gerekir ise sürdürülebilir olmayan eğilimlere olan bağımlılığın faturası çok ağırdır!..

Neden böyle oluyor şeklindeki soruya çok farklı yanıtlar verilebilir. Rekabet koşulları ve gelir dağılımı konularındaki olumsuzluğun giderek arıyor, para ve maliye politikalarının geniş kesimleri yönlendirici özelliğinin azalıyor olması önemli sebeplerden biridir. ilk saydığımız sebep piyasalarda da dengesizlik yaratıyor, bir taraftan taşımak istemediği riski başkalarına devretmek isteyenlerin hacmi artar iken tam aksini yapmak isteyenlerinki daralıyor ve istikrarsız fiyat hareketleri kaçınılmaz oluyor. Devamında ise günü kurtarmak adına bazı kesimler kimsenin almak istemediği riskleri alarak büyük oynamaya başlıyor, pozisyonlar yönetilebilir olmadığı için piyasaları yönlendirmek zorunda kalıyor. Adeta bir Frankeştayn yaratılıyor ve herkes onun isteklerine boyun eğmek zorunda bırakılıyor. Medya tek sesli hale geliyor, siyasi iradeler teslim almak zorunda kalıyor ve geniş kesimler uygun masallar ve farklı yöntemler ile robotlaştırılıyor. Bu kısırdöngü kendi kendini besliyor ve sorunları ağırlaştırıyor.

Adalet ve medeniyet gibi kavramlar tükeniyor, temel ülkeler yok oluyor; otoriter bir yapı şekilleniyor ve bunun fanatikleri ödüllendirilir iken diğerleri ya dışlanıyor ya da cezalandırılıyor... Başta da söylediimiz gibi finansal piyasalar ve ona bağımlılaşan medyadaki görünüm ile ekonomi cephesindeki eğilimler ayrışıyor, oluşan çıkar çatışması büyüyor. Örneğin küçük-orta boy işletmeler zor durumdayız ya maliyetlerimizi düşürecek bir şey yapın ya da döviz kurunu yükseltmek için bir şeyler yapın şeklinde feryat ettiğinde, fanatiklerin ya bunu görmezden gelmesi ya da hak ettiği cevabı vermesi gerekiyor!.. Fanatikler statükoyu korumak adına "kıdemli köle" olmaya razı olunca gerçekleri dışlamak, Frankeştayn'a yeni kurbanlar sunmak için yarışmaz kaçınılmaz oluyor... Modern sömürgecilik veya vahşi kapitalizm bu şekilde hortlamış oluyor ama her şeyin serbest piyasa ve demokrasiye uygun olduğunu sıkça dile getirmek aksi görüşte olanları ya görmezden gelmek ya da susturmanın bir yolunu bulmak gerekiyor!..

Ekonomik daralma veya enflasyonla birlikte faizlerin yükselmesi, başka bir deyişle deflasyonist veya enflasyonist ortamlar Frankeştayn ve kulları için ölümcül tehdit anlamına geliyor, bu tehlikeyi ötelemek için her tülü yalan mübah olur iken, kurbanların sayısını artırmak, gereken seferberliği sergilemek gerekiyor. Deflasyon tehlikesinin ilacını Merkez Bankası'nda, enflasyonunkini ise deflasyonda arıyor, ödemeler sistemini hep güçlü göstermeye çalışıyorlar, nasıl oldukları ile değil nasıl göründükleri ile uğraşmak zorunda kalıyorlar.

Merkez bankalarına aşırı yüklenmenin yaratacağı sıkıntıları ise göremezler, çünkü günü kurtarmaktan başka bir şey düşünemez, akıllarını kötüye kullanıp içgüdüleri ile yaşadıklarını göremez, öyle algılanmasını hiç istemezler. Onlara göre faizler yükselmeyecek, ekonomide daralmayacaktır, her yorumda bu mesaj ön plana çıkarılacak, piyasalar buna göre yönlendirilecek ve mali sektör bu varsayıma göre kredi verecektir. Onlar sorun yoktur diyorsa öyledir!.. Makro ekonomik verilere ilişkin istatistikleri hesaplayanlarda bu ihtiyacı dikkate almalı, gelişmelerin kontrolden çıkmasına izin vermemelidir, devnetleyici ve düzenleyici kurumlar da gereken anlayışı göstermelidir. Aç ve çaresiz insan sayısının artması önemli değildir!..

Bu eksen dışına herhangi bir kayma olmasına, geniş kesimlerin uyanıp ne olup bittiğini anlamasına izin verilmemelidir; söz konusu ihtiyacın karşılanmasına yardım ettiği için çaresizliğin artması iyidir!..

Yasalar veya anayasalar Frankeştayn ve faanitklerinin ihtiyaçlarına göre değişmelidir, aksi akla bile getirilmemelidir...

Evet malum pozisyona tapılan yere dönüşen finansal piyasaların ve fanatiklerin barınağı haline gelen mali sektörün, basına ve raporlara yansımayan Ark Planı‘nı özetlemeye çalıştık. Yeni muhafazakârların yarattığı, göründüğü gibi olmayan kaotik ilişkileri gözler önüne sermek istedik.

Konuya bu pencereden bakar iseniz her gelişmeye verecekleri tepkiyi ve yapacakları yorumları öngörmek

pek zor değil; bu açıdan herhangi bir belirsizlik yok. Esas sorun deflasyon ve enflasyon sarmalı arasında sıkışılması, hareket yeteneğinin kaybedilmesi, geniş kesimler üzerindeki etkinin azalmasından kaynaklanıyor. Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını bilin, tercihlerinizi buna göre yapın ve tedbirli olmaktan vazgeçmeyin olduğu gibi görünmekten korkanların hayallerini destekleyerek insanlığa ihanet etmeyin...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar