Sürdürülebilir kalkınma için sürdürülebilir sosyal değerler
Dünya nüfusunun herhangi bir parçasını dışarıda bıraktığımızda, sürdürülebilir kalkınmayı sağlayamayız. Birleşmiş Milletler’in belirlediği 17 küresel amaçtan biri olan “Amaç 10 Eşitsizliklerin Azaltılması” bizi ülkeler içinde ve ülkeler arasında eşitlik için çalışmaya davet ediyor.
Eşitsizlikler toplumsal ve ekonomik kalkınmayı olumsuz yönde etkiliyor. Gelir, cinsiyet, yaş, engellilik, cinsel tercih, ırk, etnik köken ve dini inançlar nedeniyle yaşanan eşitsizlikler tüm dünyada hala varlığını sürdürüyor. Bu durum yoksulluk, suç oranı ve hastalıkların artmasına neden oluyor.
İlk adım ön yargıları geride bırakmak
Ön yargıları yok etmek atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur, der Einstein. Eşitsizlikleri azaltmak için çıktığımız yolda aşmamız gereken ilk duvar ise ön yargılar.
“Farklılıkları keşfetmek, engelleri aşmak için bir yol gösterir.” mottosu ile kurulan Diyalog Sosyal Girişimcilik Derneği DİSODER Başkanı ve İstanbul Diyalog Müzesi Kurucusu Hakan Elbir Podcast konuğum oldu. Vizyoner bir müzeci olan Hakan Elbir, ilk defa 13 yıl önce Yeşil Yaşam radyo programıma konuk olmuştu.
Amerikan Doğal Tarih Müzesi'nin New York'ta açtığı “İklim Değişikliği” sergisini 2011 yılında Türkiye'ye getirmişti. Sergiyi ve bağlantılı etkinlikleri ondan dinlerken çok etkilenmiştim.
DİSODER, ölçülebilir sosyal etki yaratarak inovatif iş alanları geliştirme hedefini iş modelinin merkezine yerleştirmiş bir sosyal girişimcilik derneği. Farklılıkların zenginliğe dönüştüğü, daha katlımcı bir toplumsal yaşam için sosyal yaratıcılığı destekliyor. Derneğin İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Metro İstanbul A.Ş. desteğiyle kurduğu “İstanbul Diyalog Müzesi” ise, iletişim dili birbirinden farklı olan engelli ve engelsiz bireyler arasında diyalog geliştiriyor. Müze, girişinde yazan “öğrenmenin yolu karşılaşmaktan geçer" sözü ile bizi harekete davet ediyor.
Yarattığı engelli istihdamı, iş dünyası profesyonellerinin zihnindeki kalıpları yıkması ve deneyimi yaşayan 750 binden fazla ziyaretçiye kazandırdığı yeni bakış açıları ile “Eşitsizliklerin Azaltılması” için çalışan önemli bir platform. Görme ve işitme engellilerin hayatlarını deneyimleyerek anlayabilmek ve empati becerinizi geliştirmek için müzeyi ziyaret etmenizi öneririm.
İş yaşamında belirsizliği yönetmek ve öteki olmak
Gittikçe belirsizleşen bir dünyada yaşıyoruz ve geleceği şekillendirenler belirsizliği yönetebilenler olacak. İstanbul Diyalog Müzesi iş dünyasını belirsizliği yönetmeyi öğrenmek için, Uzman Dr Kerem Dündar ve ekibinin nörobilim deneyimi ile geliştirdiği atölyelerde karanlığa ve sessizliğe çağrıyor. Kurumsal atölyelerde çalışanların birbirini ötekileştirmeden anlayayabilme becerisi gelişiyor, doğal liderler ortaya çıkıyor.
Bilgi, veri, tekonoloji ve gerçek fayda
Deneyimli müzeci Hakan Elbir “karmaşıklaşan dünyada ancak empati kurarak, başkalarının duygularını anlayarak, dertlerini dert ederek bir anlam ve bağ yaratabileceğimizi düşünüyorum. Ulaşabildiğimiz bilgi, veri ve teknolojiler, herkes için iyi olana değer verdiği ölçüde fayda sağlar. Bütün insanlığı, dünyayı, tüm canlıları ve hepimize can veren doğal kaynakları kapsayan bir bakış açısı gerekli.” diyor. Müzelerin kişisel, kurumsal ve toplumsal ilerleme için gerekli olan bu empatiyi geliştirme donanımına sahip olduğunu belirtiyor. Çevresel kaynakların sürdürülebilir olmasının yolu, adil ve eşitlikçi sosyal değerlerin ve özelikle empati becerisinin sürdürülebilirliğinden geçiyor.