Sürdürülebilir enerji adımları hızlanıyor
2023, karbon emisyonu ve sürdürülebilir bir dünya için yenilenebilir enerji kaynakları açısından rekorların kırıldığı bir yıl oldu. Güneş ve rüzgâr santrallerinin sayısı hızla artmaya devam ederken, ilk kez dünya çapında üretilen elektriğin %30’u temiz enerji kaynaklarından elde edildi.
Sürdürülebilir enerjide önemli bir adım, çatı GES
Çatı GES sistemleri yaygınlaşırken, çatı GES, küresel ısınma kirliliği olmadan elektrik ürettiği için daha temiz, daha güvenilir ve daha uygun fiyatlı elektrik kaynaklarına geçişe imkân sağlıyor. Tüketicilerin şebekeden bir ara bağlantı izni almasıyla ihtiyaç duyulandan daha fazla güç ürettiğinde, fazla elektriği şebekeye satabilme imkânı da bulunurken aynı zamanda olağanüstü durumlarda depolama olanağıyla oluşabilecek elektrik kesintilerinde yedek güç oluşturabilme imkânı da sağlıyor.
100 milyon hane çatı GES yatırımı yapacak
Çatı güneş enerji sistemi (Çatı GES) isteyen hanelerin sayısı bugün 25 milyonken 2030’a kadar 100 milyonun üzerine çıkması bekleniyor. Her yıl en az 190 GW kurulması beklenen Çatı GES’in, rekabet gücü ve temiz enerji kaynaklarına yönelik iştah nedeniyle artışı sürecek. Kurulan 1 TW’nin kabaca %40’ı, üçte birinden fazlası konutlarda olmak üzere, yaklaşık 130 GW Çatı GES neredeyse 25 milyon birime karşılık gelen haneler tarafından kullanılıyor. Çatı GES pazar büyüklüğün de 2030 yılına kadar yaklaşık 398,3 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Sürdürülebilirlik bakış açısıyla çatı GES
Çatı GES, küresel olarak karbon emisyonlarının azaltılmasına önemli ölçüde katkıda bulunuyor. Çatı GES kurulu güç kapasitesi 2027 yılına kadar kömürünkini aşarak dünyanın en büyüğü olmaya hazırlanıyor. Çatı GES kapasitesinin üç katına çıkarak dönem boyunca neredeyse 1.500 GW büyüyerek 2026 itibarıyla doğalgazı ve 2027 itibarıyla kömürü aşması bekleniyor.
Ülkeler çatı GES için uzun vadeli planlar oluşturuyor
Yeni dönemde Çatı GES uygulamaları tüketici tercihinde öne çıkarken, gelişiminde ülkeler tarafından verilen teşvikler, uygun finansman modelleri sayesinde hızla genişliyor.
Evler için Çatı GES, Almanya ve İtalya gibi birçok ülkede PV pazarında ilk günlerden itibaren gelişirken, Belçika, Hollanda ve Japonya gibi diğer ülkelerde de artık derin bir pazar yoğunluğu oluşturuyor. Çin, Çatı GES projelerinin gelişimi için destekler verirken büyüyen önemli pazarlardan. Almanya, güneş enerjisi teknolojisine yatırım yapan ilk ülkelerden biriydi ve şu anda Avrupa’da güneş enerjisinden en fazla elektriği üretiyor.
Almanya, çatı güneş enerji sisteminde önemli bir örnek
Almanya’da 400.000’den fazla çatı ve balkon güneş enerjisi sistemi kurulurken, son veriler, yalnızca 2024’ün ilk çeyreğinde en az 50.000 PV cihazının eklendiğini gösteriyor.
Güneş enerji sistemlerinin kurulu olduğu balkonların Avrupa genelindeki daha geniş enerji geçişinin bir parçası olarak görülürken, balkon güneş sistemlerini çatı güneş enerjisinden ayıran en önemli şey, bunların çok daha küçük bir sistem olmasıdır. Almanya’nın yaklaşık 200 MW kurulu balkon güneş enerjisi sistemine sahip olduğunu tahmin edilirken, konut çatı sektörünün ise 16 GW kapasitesine sahip olduğu biliniyor., Müşteri açısından bakıldığında temel fark, balkon güneş sistemi kurulumunun çok daha kolay olması, rahatlıkla kurulum yapmanız olduğu için talep oldukça fazla.
Balkon güneş enerji sistemleri yaygınlaşacak
Balkon güneş enerjisi sistemlerinin başarısının temel nedeni, insanlara daha önce güneş enerjisini kullanamayan kişilere kullanma şansı vermesi olarak görülürken, çoğu insanın mülkiyetinde bir evi olmaması, gölgeleme veya çatının diğer yapısal koşulları nedeniyle çatıya güneş enerjisi kuramıyorlar. Onlar için balkonda güneş enerjisi cazip geliyor çünkü güneş enerjisini kendi elektriklerini üretmek ve elektrik faturalarını azaltmak için kullanabiliyorlar.
Özellikle meskenler için konutların çatılarında yeni çatı GES uygulamalarını geliştirmek, güneş enerjisiyle ısıtma-soğutma ve yeni iş modelleri sayesinde elektrik sektörünün karbondan arındırılmasına kararlı bir şekilde katkıda bulunacak. Tüketici açısından yüksek maliyetler önemli bir engel olmaya devam ederken, özellikle teknolojinin gelişmesiyle ekipman ve kurulum maliyeti son 10 yılda %80’den fazla düşerken, yeni iş ve finansman modelleriyle büyümeye devam edecek.