Sünger gibi sektör

Bu açıklama Opel Türkiye Genel Müdürü Emre Özocak’a ait. Tam olarak da şunu söyledi: “Sektör sünger gibi otomobil çekiyor.” Gerçekten tezatı yaşıyoruz.

Normal ülkelerde bir ürünün fiyatı aşırı artarsa ortam sakinleşir alım azalır, kampanyalar, reklamlar başlar. Türkiye’de ise alım gücümüzün düşürülmesi, dövizin patlamasıyla birlikte otomobiller tekrar 20 sene öncesi gibi yatırım aracına dönüştü.

Ev alamayan otomobil aldı, para kazanmak isteyen aldı, öteleyen aldı, kredi çeken aldı. Aldıkça aldık ve almaya devam ediyoruz gibi. Peki bu nereye kadar devam edecek? Pazarın iştahı yüksek, benzer nüfustaki ülkelere göre yarı yarıya satış yapamıyoruz bile, otomobillerimizin yaş ortalaması neredeyse 15.

Yıllardır 1 milyon hedefini konuşuyoruz mehter takımı gibi bir ileri bir geri gidiyoruz. Bu yıl herkes iyimser, otomobil bulunursa rekor kırılması şaşırtıcı olmaz. Nihayetinde otomobil almak zor, üniversite öğrencisinin ilk maaşıyla otomobil alacağı süreyi siz hesaplayın.

Hükümetin vergiden vazgeçmeye niyeti yok, ÖTV’nin KDV’sinden bile vazgeçilmediği düşünülürse “vergi düşer mi” sorusunun anlamsızlığını vurgulamış olalım.

Sözün özü, Türkiye’nin müthiş bir potansiyeli var, üretim çekmek için pazarı büyütmek şart fakat bu vergiler, bu yüksek kurla otomobil alabilenler genelde hep benzer kişiler, şirketler, kiralamacılar oluyor.

Çok iyi bir geçiş teknolojisi olan şarj edilebilir hibritler bile ülkemize adım atamıyor. Biz yine yazalım da söz uçar yazı kalır.