Sular durulmuyor!..
Euro Bölgesi'nde yaşanan son gelişmeler küresel düzeyde belirsizlik ve kırılganlığı artıracak gibi görünüyor. Özellikle İspanya'da yaşananlar, Avrupa Merkez Bankası'nı yapmak istemediği hamleleri yapmak zorunda bırakacak ve Almanya'nın direncini zayıflatacak izlenimi veriyor. Belli ki üç yıl vadeli repo ihaleleri ile İspanyol bankalarına aktarlan kaynak kötüye gidişi engellememiş; devlet tahvillerinin satıcılı işlem görmesi gerek Hazine'nin, gerekse önemli bankaların kredi notunun düşürülmesi durumu daha da ciddileştiriyor. Kemer sıkma önlemlerine karşı geniş kesimlerin sokağa çıkması ise yönetimin hareket yeteneğini daraltıyor. Diğer yandan Avrupa İstikrar Fonu ve IMF'nin imkânları ile olumsuzlukların olumluya dönüşme şansı da bulunmuyor. Kısa vadede günü kurtarmak için tek bir seçenek kalıyor. Avrupa Merkez Bankası kesenin ağzını bir daha kapatmamak üzere açacak, doğrudan veya dolaylı olarak sorunlu devlet tahvillerini alarak toksik kağıt deposu haline gelecek!..
Bu aşamada euronun değerinin nereye gideceği, Avrupa genelinde ve küresel düzeyde ne tür ekonomik gelişmeler yaşanacağı konusu önem kazanıyor. İlk elde euronun diğer tüm paralara karşı değer kaybedeceği, başta Euro Blgesi olmak üzere Avrupa genelinde enflasyon baskısının süratle yükseleceği, Merkez Bankası'nın ciddi bir itibar kaybı yaşayacağı söylenebilir. Orta vadede kurumsal düzeyde herhangi bir rahatlama yaşanmaz; sorunlu kağıt portföyünü küçülten bankalar enflasyon ve faiz yükselişi nedeniyle sıkıntı yaşar; talep daralması ise hem reel kesim, hem de kamuyu zorlamaya devam eder. Özetle söylemek gerekir ise ekonomi daralmaya devam eder, işsizlik ve enflasyon yükselir; birliğin ömrü süratle kısalır. Eurodan kaçış eğiliminin artması, küresel düzeyde kırılganlıkları ve sistemik riski artırır. Merkez üssü Euro Bölgesi olan bir istikrarsızlık dalgası az veya çok tüm ekonomileri olumsuz yönde etkiler. Bu olumsuz gelişmeler zincirini öngören ve bundan spekülatif kazanç yaratmaya çalışanların çabası her şeyi süratlendirir.
Kısa vadede gelişmekte olan bazı ekonomilerin parası değerlenebilir, küresel düzeyde emtia fiyatları yukarı yönde harekete geçebilir. Eurodan kaçış nedeniyle sermaye hareketlerinde yaşanan dalgalanmalar güvensizlik algılamasının güçlenmesine sebep olabilir. Zaten kırılganlaşmış olan gelişmekte olan ekonomiler, bu son dalgalar zincirinin altında kalabilir! Parası değerlenen, cari açığı büyüyen, varlık değerleri balonlaşan ve rekabet gücü hızla eriyen gelişmekte olan bir ekonominin geleceği ne olabilir? Hak edilmemiş ve kırılganlığı artıran bir yükselişin ardından gelecek bir serbest düşüş telafisi imkânsız hasarlar yaratabilir. ABD ve Avrupa'dan sonra gelişmekte olan ekonomilerin bir kısmı da çaresizleşince her şey sancılı bir şekilde değişmeye başlamak zorunda kalabilir.
Son bir haftada Türk Lirası'nda yaşanan değerlenmenin Merkez Bankası'nın söyleminden mi yoksa Euro Bölgesi'nde yaşanacakları öngören bazı bankaların fırsatçı tercihlerinden mi kaynaklandığı konusu önemli! Ayrıca fırsat peşinde koşanların yaratacağı talebin potansiyel arza göre sınırlı kalmaya mahkum olduğu da unutulmamalı! Risk alma isteğinde seri ve güçlü bir dalgalanma yaşanabilir. Büyük risk taşıyan ve bundan kurtulmak için fırsat kollayanlar için bu son şans olabilir…
Gerek Euro Bölgesi, gerekse küresel ekonomi dönüşü olmayan ve sorunları hızla ağırlaştıran bir rotada ilerliyor. Orta vadedeki durum bugünkünden daha olumsuz olacak ve istikrarsızlık artacak. Kısa vadeli fırsat olarak algılanan spekülatif eğilimlerin büyük bir tuzak haline dönüşmesi ihtimali artmaya devam edecek; aza tamah edemeyenler veya etme lüksü olmayanlar çoğu hiç bulamayacak. Koşullar ortaya çıkacak fırsatın risk almak için değil, riskten kaçınmak için hayati önemde olabileceğine işaret ediyor…