Şükür! Trafik sigortası TBMM gündeminde

Can KANTAR
Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN [email protected]

Bu haber başlığını görünce sevindim. Allah’a şükür birilerinin dikkatini çekmiş bu sorun. Yıllardır sigorta şirketleri, kendilerinin önüne maliyetler getirildikçe Ankara’da muhatap aradılar. Bugüne kadar sigorta şirketlerinin, acentelerin canı yanmıştı, şimdi primler artıp vatandaşın canı yanınca konu kriz boyutuna geldi. 

Trafik sigortası bir vergi değildir. Bu sigortanın primlerini sigorta şirketleri piyasa koşullarında belirliyor (ticari araçlarda bu serbestlik kaldırıldı). Ekonominin kuralında davul da tokmak da farklı kişilerin elinde olduğunda sorun çıkıyor. Yani kanun düzenleyici şartları belirleyip, sigorta şirketlerinin toplayacağı primleri de belirlerse o zaman sistemin adı serbest piyasa olmuyor. Eskiden olan bu durum, ne yazık ki tekrar gündeme geliyor. Sigorta sistemini bir havuza benzetirsek havuzun gideri tazminatlar, musluğu primler. Bu havuzun idaresi sigorta şirketlerinde, başında da Hazine duruyor. Havuzdaki su biterse sorun. Su ve gideri iyi ayarlanmalı. Ama Hazine giderin genişlemesini engellemez ise bunun yanında musluğu da fazla açma derse, o zaman şirketler havuzu kova kova su ile yani sermaye ile doldurmaya çalışır. Bu da bir-iki olduktan sonra şirketler “Bu böyle gitmez” diyerek muslukları sonuna kadar açtılar. Yani primlere zam yaptılar. Şayet bu musluğun çok açılması istenmiyorsa Hazine’nin, TBMM’nin bu havuzun su giderini daraltmak için bir girişimde bulunması gerekir. TSB Başkanı Ramazan Ülger, ‘geriye dönük 10 yıllık yükümlülükler, bedeni hasar tazminatının hesabına bir düzen, bu işi gelir kapısı yapan hatta suistimal seviyesine getirenlere bir dur denilmezse, FİYATLAR ARTMAYA DEVAM EDECEK’ dedi. Diğer bir sorun fiyatlar nedeniyle trafikte dolaşan sigortasız bombalar. Yani size trafikte bodoslama bir sigortasız araç çarptığında hasarının tazmin edilmesini yine sigorta şirketlerinin kurduğu Güvence Hesabı’ndan karşılanmasını bekleyeceksiniz. Güvence Hesabı da gidip bu kişinin mal varlığına el koyacak. Neyi varsa alacak. Niye böyle şeyler yaşansın ki? TBMM’de tüm seçilmiş siyasilerimizin bu işi gerçekten gündeme getirip, çözümü gerçekleştirmesi gerekir. Sigorta sektöründe de infial var. Özellikle komi syonları düşen binlerce sigorta acentesi mağdur. Herkesin ruh hali bozuldu. Daha geçen haftalarda Antalya’da Mustafa Kütahya isimli bir acente kalp krizi geçirerek hayata veda etti. Bu güzel insanı ben de tanıdım, son gelişmelerden çok etkilenmiş. Yani tüketicilerimiz bir misli prim ödüyor, sıkıntı yaşıyor belki ama diğer tarafta da insanlar ölüyor, şirketler batıyor, yüzlerce insan işsiz kalıyor. Olaya böyle bakmak lazım. Yani bundan sonra fiyatlar artsa da, düşse de Hükümetimizin sorumluluğundadır. Sorunu Hükümetimiz çözdüğünde, belki bu işe aracılık edenler kaybedecek ama sosyal iç barış tekrar tesis edilecek, tüketici fiyatlar biraz da olsa düştüğü için, şirketler zarar etmediği için, acenteler de komisyonları arttığı için mutlu olacaklardır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar