Sükunet geçici olacak

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI [email protected]

Yılın sonuna yaklaşıyoruz. Gergin geçen FED toplantısının ardından herkeste göreli bir sakinleşme oldu gibi. Bu tabii iktisadi iklimle ilgili bir durum. Yoksa siyasetin, özellikle de siyasetin en kirli yüzü olan terörün öyle hız kesme, sakinleşme falan gibi bir niyeti yok. Tersine, terör tırmanarak yeni bir yoğunluk kazandı gibi görünüyor. Kısa aralıklarla yurdun iki ayrı yöresindeki terör saldırılarında önce polis ardından da asker ağırlıklı şehitler verdik. Kişisel olarak Allah rahmet eylesin demenin dışında yapılacak bir şey yok. Yine de çimentosu sağlam bir toplumsal dokumuz olduğu anlaşılıyor. Bunca kaybın ardından sağlam durmak ve ayakta olmak kolay değil. Bu direnç saldırganlar açısından oldukça moral bozucu bir durumdur diye düşünüyorum. Günlük siyasette de öyle görünür bir sakinleşme yok. Başkanlık sistemine yöneliş ve bu doğrultuda anayasada yapılması öngörülen değişiklikler nedeniyle siyasette de hareketli günler yaşanıyor. Hareketin ötesinde hararet de yükselecek gibi görünüyor.

Buna karşılık işin ekonomi yanında içeride ve dışarıda göreli bir sakinleşme var. Bu biraz yorgunluğun biraz da yaklaşan yıl başının önden getirdiği rehavet havasının ürettiği bir sakinleşme gibi. FED’in uzun süre devam ettirdiği belirsizlik dönemi gerçekten ciddi bir yorgunluk yarattı. Şimdi bunun sonlanmasının getirdiği bir gevşeme hali ortaya çıkmış gibi görünüyor. Batı’da yıl bitmeden başlayan ve çoğu kez yeni yıla da sarkan Chiristmas ve yeni yıl kutlamaları gözlenen gevşemenin en büyük nedeni. Her yıl olduğu gibi bu yıl da yaşanacak olan rehavetin ilk işaretleri ortaya çıkmış vaziyette. Son günlerdeki sakinleşme görüntüsünde bunun da katkısı var kuşkusuz. Bu seneye özgü bir başka durum daha var. Yaklaşan bir koyu belirsizlikten önceki tedirgin bekleyişi andıran bir durum bu. Bekleyiş modu özellikle ABD için söz konusu ama dünyanın geri kalan parçası da bu tedirginlikten payını alıyor. Seçimi kazanan Trump’ın ne yapacağının bilinmemesi ve bilinen kısmına da pek güven duyulmaması yaratıyor bu tedirginliği. Adam “altı patlar” gibi. Son yıllarda ortaya çıkan popülist-otoriter, biraz da kendi çıkarı dışında fazla bir şeye fazla takılmayan yarı cahil tepe yöneticilerinin son versiyonu bu Trump. Şimdi herkes biraz da sinmiş, işin sonunu bekliyor gibi vaziyette Trump’ın göreve başlayacağı 20 ocak sonrasını bekliyor. Esas fırtına bundan sonra kopacak gibi. Kendi adıma bu günkü sakinliğin 20 ocak tarihine kadar devam edeceğini, sonrasının ise şimdiden kestirilemeyeceğini düşünüyorum.

Biz yoğun terör nedeniyle fazla sakinleşmeye fırsat bulamıyoruz ama bizde de ekonomiye (piyasalara) göreli bir sükunet geldiği gözleniyor. Bu da fırtına öncesindeki sakinliği andıran bir durum olabilir. 2016 sonu itibariyle ortaya çıkan beklenti deseni sükunete neden olacak yaygın bir iyimserliğin söz konusu olmadığına işaret ediyor. Örneğin, TCMB’nin hazırladığı son beklenti anketi büyüme hızında yaz aylarından beri gözlenen yavaşlamanın önümüzdeki dönemde de devam etmesinin beklendiğini gösteriyor. Yılın ilk aylarında yüzde 3.9 etrafında oluşan 2017 yılı büyüme beklentisinin yılın sonunda yüzde 3.2 düzeyine kadar gerilediği görülüyor. Benzer bir durum döviz kuru beklentisi için de söz konusu. Kasım ayında 3.39 olan dolar kuru beklentisi aralık (yıl sonu) beklenti anketinde 3.46 olarak belirlenmiş. 2017 yılı sonuna ilişkin kur beklentisi ise 3.63. Kasım ayı kur beklentisi 3.49 olarak saptanmıştır. Yılın son ayında kur beklentisinde gözlenen zıplama önümüzdeki yılın pek de iyi beklentilerle karşılanmadığına işaret ediyor. Cari işlemler açığında son iki aydır bir durağanlık olduğunu biliyoruz. 2015 yılının ocak-ekim döneminde cari açık 24.9 milyar dolar olarak hesaplanmıştır. 2016 yılının aynı döneminde cari açık 26.4 milyar dolardır. Yıl sonunda cari açığın 34.0 milyar dolar olması ve gelecek yıl 36.8 milyar dolara çıkması beklenmektedir. Enflasyon (TÜFE) beklentilerinde de benzer bir durum söz konusudur. Aralık ayı itibariyle yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 7.69 dur. 2017 yılı sonuna ilişkin beklenti ise enfl asyonun hızlanarak yüzde 8.04 düzeyine çıkacağı yönündedir. Sonraki yılın beklentisinin yüzde 7.31 olduğu düşünülecek olursa gün itibariyle enflasyon beklentisinin oldukça inatçı olduğu söylenebilir.

Bu beklenti deseni günümüzde piyasalara gelen göreli sakinliğin kısa dönemli bir olgu olduğu gösteriyor. Hemen ardından gelen yeni yıl duraklaması sakinlik görüntüsünü bir süre daha sürükleyecektir. Ama, kısa süreli, bayramlık bir görüntü olacaktır bu. Sonrasında, bir yandan Trump kendi yolunu dayatırken bir yandan da büyüme daha da yavaşlayıp, cari açık da beklendiği gibi yükselirse bu günkü sükuneti muhafaza etmek mümkün olmayacaktır diye düşünüyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018