“Su yok”; var olunca ne yapıyoruz?(!)
Su fakiriyiz” diyoruz…
***
Buna rağmen:
Olan suyu da tutamıyoruz…
Tutabildiğimiz suyu da taşıyamıyoruz/koruyamıyoruz…
Koruyup/ilettiğimiz suyu da tarlada/konutta verimli kullanamıyoruz…
***
Hatta…
Bol suyla tarlaya/araziye zarar veriyoruz…
Bugün alabildiğimiz (gelecekte alamama ihtimalimiz yüksek) ürünün de verimliliğini düşürüyoruz…
***
Acı veren bu gerçekleri, birçok gerçek gibi, 7’den 70’e (yıllardır) biliyoruz…
Suyun vücudun, sanayi/tarım/enerji üretiminin ihtiyacı/olmazsa olmazı olduğunu da biliyoruz…
Ama…
***
Yaptırımlarla güçlendirilen bir “Su Kanunu” dahi hazırlayamıyoruz…
VELHASIL
Dün değinmiştim:
“Yağmurlama/damlama sulama ile vahşi sulama arasındaki verimlilik farkının yüzde 40-60 arasında olduğu biliniyor…
Ama…
Doğu illerimizde tarımsal sulama, birçok arazide, “kolay” diye, vahşi sulamayla yapılıyor…
***
Vahşi sulama için gereken enerji, hatlardan sağlanabiliyor…
Sonrası daha kolay (!):
Gelen fatura ödenmiyor…”
***
Kullandığımız suyun yüzde 76’sını tarımda kullandırıyoruz; mevcut üretime, bu miktarın yüzde 50’sinin yetebileceğini biliyorken…
Bu verimsizliğin üstüne, suyu çekmek için elektrik enerjisi kullandırıyoruz; enerjinin maliyetini ve faturasının ödenmediğini biliyorken… Üstüne iklim değişikliği, su savaşları her şeyi anlatıyorken; Su Kanunu’nu önceliklerimiz arasına almamız gerekiyor…