Türkiye yıllardır yaz saati uygulamasına geçer, ekim ayında da yeniden normal saate (kış saatine değil) dönülürdü. Hükümet geçen yıl ekim ayında normal saate dönmeme kararı aldı ve yaz saati kalıcı hale getirildi.
Bu karar bir dizi tartışmaya yol açtı. Enerji Bakanlığı, yaz saatinin tüm yıl boyunca uygulanmasıyla elektrik enerjisinden daha çok tasarruf edildiğini savundu.
Bu görüşe karşı çıkanlar ve daha fazla tasarruf edilemediği gibi tüketimin arttığını dile getirenler de oldu.
Tüketim ya da tasarruf bir yana, bu kararı siyasi bulanlar da çıktı. Bu kararla Türkiye'nin Batı'dan uzaklaştırılıp Ortadoğu eksenine çekilmek istendiği ileri sürüldü.
Tartışma hukuki boyuta taşındı. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, yaz saati uygulamasının Bakanlar Kurulu kararıyla kalıcı hale getirilemeyeceğine hükmetti. Bunun üstüne hükümet, düzenlemeyi yasal hale getirerek sürdürmek üzere harekete geçti. Mevzuat engelinin bu şekilde aşılmasının sağlanması söz konusu olacak.
Peki ya ileri saat uygulaması gerçekten tasarruf sağlıyor mu? Ya da sağlanan tasarruf, çekilen sıkıntılara değiyor mu? Yoksa bir kesimin ileri sürdüğü gibi tasarruf değil daha fazla tüketim mi var?
İki kere iki nasıl dört etmiyor!
İleri saat uygulamasının ne kadar tasarruf sağladığını bire bir ölçmek mümkün olmayabilir. Türkiye doğudan batıya uzunlamasına bir ülke olduğu için bu hesaplamada zorluk çekilebilir. Ama, ileri saat uygulamasının tüm yıla yayılması durumunda tasarruf mu edildiği, yoksa zarara mı uğranıldığı konusunda bir ikilem yaşanıyorsa orada durup düşünmek gerekir. Demek ki bu hesaplamada iki kere iki dört etmemektedir.
Ya ileri saat uygulamasına taraf olanlar ya da karşı cephede yer alıp bu uygulamayı yanlış bulanlar, kasıtlı demeyelim de, doğru hesap yapmamaktadırlar.
Böylesine teknik bir hesaplamada en azından elde edilen sonuç aynı yönde olur. Birisi şu kadar tasarruf edildi der, diğer kesim şu kadar. Ama bir taraf tasarruf derken, diğer taraf zarar edildiğini söylüyorsa, bu taraflardan biri yanlış yapıyor demektir.
İTÜ: "Tasarruf var"
İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanan raporda yaz saati uygulamasının tüm yıla yayılmasıyla tek zamanlı tarifeye göre 539 milyon liralık, üç zamanlı tarifeye göre ise 802 milyon liralık tasarruf sağlandığı belirtildi.
İTÜ'nün raporunda, yaz saati uygulamasının tüm yıl boyunca kullanılması ile geçilen sabit saat uygulaması ile yalnızca elektrik tüketiminde tasarruf sağlanmadı; aynı zamanda 2 milyar dolarlık potansiyel bir yatırım da zorunlu olmaktan çıktı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak da İstanbul Teknik Üniversitesi'nin raporunu dayanak göstererek yaz saati uygulamasının tüm yıla yayılması sayesinde 540 milyon liralık tasarruf sağlandığını belirtmişti. Albayrak, Danıştay'ın kararı karşısında da bir yasal düzenlemeye gidileceğini ifade etmişti. Başbakan Binali Yıldırım'dan da aynı yönde bir açıklama gelmişti.
EMO: "Tüketim arttı"
Peki yaz saatinin kalıcı hale getirilmesine karşı çıkan Elektrik Mühendisleri Odası acaba hangi görüşleri dile getiriyor, aktaralım:
"2016 yılı ekim ayından itibaren kalıcı hale getirilen yaz saati uygulamasının enerji tüketim verilerine göre tasarruf sağlamadığı belirlenmiştir. EMO`nun resmi olarak açıklanan enerji tüketim verileri üzerinden bir önceki yılın aynı ayına göre yaptığı hesaplamada; 2016 yılının kasım ayında yüzde 6.66, aralık ayında yüzde 5.97 elektrik tüketim artışı kaydedildiği ortaya konulmuştur. Aralık 2016 ve ocak 2017`de Türkiye`nin elektrik ihtiyacı karşılanamadığı için doğalgaz ve elektrik üretim krizi yaşanmıştı. Bu nedenle bu aylardaki tüketim artışları, elektrik verilemediği için baskılanmıştır. Buna rağmen elektrik tüketim artışı ocak 2017`de de yüzde 5.75 olmuştur. Artış oranı şubat 2017`de yüzde 6.22, mart 2017`de ise yüzde 6.43`e ulaşmıştır.
Toplamda yaz saati uygulamasının kalıcılaştırıldığı kış aylarında (kasım-aralık 2016, ocak-şubat-mart 2017) yaklaşık 7 milyar kilovat saatlik fazladan tüketim ortaya çıkmıştır. Mesken kullanıcılarına uygulanan bir kilovat saatlik elektrik bedeli olan 41 kuruş üzerinden hesaplandığında 2.8 milyar liralık bir ekonomik maliyet ortaya çıkmıştır."
Yanılgı mı, kötü niyet mi?
Çok teknik bir tartışmanın, bir görüş ayrılığının içindeyiz.
Bir tarafta Türkiye'nin en kalbur üstü üniversitesinin görüşü var; yaz saati tasarruf sağlıyor, deniliyor.
Diğer tarafta da elektrik mühendislerinin oluşturduğu odanın, Elektrik Mühendisleri Odası'nın açıklaması var; yaz saati zarara yol açıyor, deniliyor.
İyi de bir üniversite ile Elektrik Mühendisleri Odası taban tabana zıt açıklamalar yapınca hangisini doğru kabul edeceğiz.
Ya üniversite yanılıyor ya Oda!
Söylemeye dilimiz varmıyor ama; ya üniversite iyi niyetli davranmıyor ya Oda!
Yanılıyor olmak ve o yüzden bu şekilde açıklamalar yapmak neyse de, iyi niyetli davranmama sonucu bu açıklamaları duyuyorsak durum vahim...