Stres testi!
Fatih Kuran - Dinamo Danışmanlık kurucusu
Şirketlerin olası negatif gelişmelere paralel finansal olarak değerlendirilmesi ve özellikle de nakit akışlarının analiz edilmesine yarayan stres testi yaygın olarak kullanılan önemli bir finansal tekniktir. Özellikle 2008 global finansal kriz döneminde ABD’de bankaların gücünü ölçmek amacı ile kullanılması gündeme gelmiş ve o dönemde kamuoyunu bir hayli meşgul etmişti. Günümüz Türkiye’sinde ise son aylarda yaşanan ekonomik sıkıntılar ve yüksek devalüasyon nedeni ile yine gündeme yerleşmiş durumda. Bazı uzmanlar kriz oluştuktan sonra stres testi yapmak için çok geç olduğunu da ifade etmekteler. Artık stres testi değil ‘Hasar Tespiti’ yapmak gerekiyor diyenler de var.
Stres testinin amacı testi kırılmadan önlem alınmasına imkân sağlamaktır. Olası negatif senaryolarda şirketin mali durumunu, nakit akışını, karlılığını ve borç geri ödeme kabiliyetini ölçmemize imkân sağlar. Aslında stres testinin her şey güllük gülistanlıkken yapılması ve testin sonuçlarına göre olası bir kriz dönemine önceden hazırlık yapılması gerekir. Ne yazık ki çoğu zaman kış hiç gelmeyecek ve her zaman ilkbahar olacak yanılgısı ile çoğu şirket iş işten geçtikten sonra bazı önlemleri almayı düşünmekteler. Bu bakımdan içinde bulunduğumuz dönemin hasar tespiti dönemi olduğuna tamamen olmasa da kısmen katılıyorum. Zira olası negatif gelişmeler bundan sonra da devam edebilir ve şirketlerin hala ileriye yönelik alabileceği önlemler her zaman vardır.
Peki, stres testi nasıl yapılır ve ne gibi faydalar sağlar sorusunun cevabını vermeye çalışalım. Her iş modelinde gelir ve gider kalemleri bulunmaktadır. Bazı şirketlerde bu kalemler yüzlerce olabilir. Stres testi yaparken öncelikle gelirlerin azalması ve giderlerin de artması durumlarında şirketin durumu analiz edilir. Ayrıca enflasyon, faiz, devalüasyon gibi makroekonomik faktörler de şirketleri etkiler ve değişimlerinin etkilerinin test edilmesi gerekir. Stres testinde pek çok girdinin farklı senaryolar ile değişimi durumunda özellikle şirketin performansını ölçmek hedeflenmektedir. Özellikle de nakit akışı üzerinden analiz yapılır ve geri ödeme performansı ölçülür. Negatif senaryolarda değişimleri halinde şirketin performasına güçlü bir şekilde etki eden faktörlere ‘Majör Risk’ adı verilir. Etkileri nispeten daha az olanlara da ‘Minör Risk’ denilir. Analiz sonrasında ilk amaç majör riskleri ortadan kaldırmaya veya en azından etkisini azaltmaya yönelik tedbirler almaktır. Örneğin satışlardaki olası bir negatif değişim performansı büyük ölçüde etkiliyor ise uzun vadede satışları güvence altına alacak uzun vadeli anlaşmalar yapmaya yönelmek doğru bir adım olacaktır. Aynı durum gider kalemlerindeki değişim için geçerli ise girdi maliyetlerini uzun vadeli olarak sabitlemenin yolları aranmalıdır. Şu anda yaşadığımız durumda olduğu gibi kur artışları nakit akışını olumsuz etkiliyor ise döviz giderlerini azaltmanın ve döviz gelirlerini arttırmanın yolları aranmalıdır. Şirketler açısından stres testi yapılmasının temel amacı şirket performansına en çok etki eden faktörleri (Majör Risk) belirlemek ve iş modelini geliştirmek sureti ile bu faktörlerin etkisini ortadan kaldırmaya veya azaltmaya yönelik önlem almaktır.
Türkiye’de büyük şirketler de dahil olmak üzere çoğu şirketin ileriye yönelik nakit akış projeksiyon çalışması yoktur. Strest testi yapabilmek nakit akış projeksiyonu yapmanın bir adım ötesidir. Yapılacak olan projeksiyonların farklı senaryolar ile çeşitlendirilmesi ve dinamik bir model üzerinden test edilmesi gerekir. Bu çalışma ileri düzeyde bir finansal mühendislik çalışmasıdır ve geleceğini garanti altına almak isteyen şirketler tarafından mutlaka yapılmalıdır. Nakit akış projeksiyonu ve buna paralel yapılacak stres testi bir nevi pusula gibi şirketlere yol gösterecek ve kriz ortamlarını aşmalarını kolaylaştıracaktır.