Stratejiyi ete, kemiğe büründürmek
Dr. M. Raci Hoşgör - Üst Yönetim Danışmanı
Günümüz ekonomisinde global marka olmak; bir orkestra gibi koordineli çalışmayı gerektirmesinin yanında yetenek değerleme setini, liderlik modelini değiştiriyor. Kurumun paydaşları nezdinde anlamlı ve akıllı bir yol alması; önce değerlerinin sonrasında vizyonunun, misyonun ve stratejisinin ete kemiğe bürünmesiyle olanaklı.
Sözcük olarak havalı çağrışımlar yaratan strateji; rekabetçi, birbiriyle direkt ilişkili ve eşgüdümlü taahhüt ve eylem planları takımıdır. Strateji de ne yapılması gerektiği kadar ne yapılmaması da bilinmelidir. Yalın, açık, net ve yön gösterir olmalıdır. Kimin hangi ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağını bilmek için en doğru kararı vermektir. Stratejinin özünde seçim yapmak vardır. İhtiyaç duyulduğunda belli aralıklarla tekrarlanabilen bir süreçtir. Stratejide bir amaç doğrultusunda düşünme kalitesi, uygulama disiplini gerektiren yönetsel yaklaşımdır. Kurum stratejisi ne kadar basitse, o kadar çok anlaşılır, uygulaması rahat olur. Firma yapısı ana süreçlerle ne kadar iyi iletişim kurarsa kurum çevikliği ve karar hızı o derece etkin olur. Dönüşüm aslında bir iş stratejisidir. Stratejimizi gerçekleştirebilmemiz için tüm bileşenleri ortaya koymamız gerekir. Bu aşamada BT dışı iş aktif rol alarak eşgüdüm içinde BT birimi ile uyumlu ilerlemesi en akılcı olanıdır. Hep şirketler kesiminden duyarız, “Beş yıllık stratejik planla şöyle bir yatırım yapacağım. Şöyle bir gelir bekliyorum…” diye. Ancak, planı, ete kemiğe büründürmek, gerçeğe dönüştürmek biraz zordur.
Başarının gücü yalnızca stratejik düşünebilme değil aynı zamanda şirket çalışanlarını stratejik süreçlere katabilme becerisinde gizlidir. Bu da çalışanlara vizyon kazandırmayla olanaklıdır. Vizyon, işletme çalışanlarını ortak çerçevede tutmaktır. Bir kurumun ticari yaşamda belli değer yargılarının ve amacının olması gerekir. Piyasa da vizyon dendiğinde akla kurum vatandaşlarının değer yargıları inanç ve amaçları akla gelir. Hepsini saran terim ise vizyon sahibi olmaktır. Tüm paydaşlarının beklentilerini uzun vadede karşılayabilen, esnek ve değişken şartlara uygun nitelikli bir vizyon, müşteriye de değer yaratır.
Stratejik ve sistemli düşünme
Gerçek stratejik sonuçlar üretebilmek için stratejik düşüncenin faydası, gerçekçi ve sonuç odaklı adımların atılabilmesidir. Esnekliklerle ve ticari entrikalarla dolu çok kutuplu çağımızda “İskender’in düğümü” gibi karmaşık iş sorunlarını çözmede, ilişkisiz gibi gözüken olaylar ve süreçlerle bağlantı kurma sistemik düşünceyle olmaktadır. Böylece sorunların, kararların neden sonuç ilişkilerini açığa çıkarıp, değişken iş ve organizasyon problemlerine, dinamik sistemlere ideal etki tepki mekanizmaları geliştirebiliyoruz. Sistemli düşünme, değişik açılardan, yani bütünü oluşturan parçaların birbiriyle etkileşimlerini görebilmeyi sağlayan ve yeni ilişkiler oluşturabilmeyi gerektiren bir düşünce biçimidir. Böylece sorunun kaynağına inmede ve çözmede hiyerarşik sıralar; uygun yer, zaman, ilişki biçimi vb. faktörler ile kullanılması gerekir. Şirket yöneticileri yeni bir işe adım atıyorsa ilk stratejik planlarında bu yeni adımın muhakkak revizesi ve entegrasyonu gerekmektedir. Bu bağlamda piyasada saptadıkları boşluğu nasıl değerlendirebileceklerini (farklılık yaratma) düşünmelidirler.
Rekabetçi ve yaratıcı stratejiler
Chan Kim ve Renee Mauborgne, Mavi Okyanus Stratejisi kitabında stratejileri, rekabetçi ve yaratıcı olmak üzere iki gruba ayırıyor. Rekabetçi olanlar, belli bir piyasada rakiplerden üstün gelme çabasına odaklıdırlar. Yaptığı işi rakiplerinden nasıl daha iyi yapabileceğini vurgulayıp, rakiplerin uygulamadığı yöntemleri kapsayan stratejilere yönelmesi ve kolaylıkla kopyalanamayan yetkinlikler geliştirmesi gerekir.Yenilikçi, yaratıcı stratejilerse rekabet dışı yeni bir piyasa alanı açmayı amaçlar. Yani rakiplerin girmediği, boş piyasaları görür ve tüm rakipler kıran kırana birbirlerinin canına okurken, rahat kulaç atacağı ( ya da at koşturacağı ) yepyeni suları( piyasayı ) kuşatır. Boşluğu dirençsiz doldururken, üstünlüğünü sürdürebilmesi rekabetçi stratejileri en etkin şekilde kullanabilmesini gerekli kılıyor. Yeni aktörlerin piyasaya girip rekabeti kızıştırdığında da yine yaratıcı stratejileri kullanarak bu ikiliyi (yaratıcı-rekabetçi) ardışık kullanarak elde ettiği üstünlüğü kalıcı hale getirir.
Akıllı bir strateji için amaç-araç uyumu, hedef-kaynak uyumu ve etki-tepkiye hazırlıklı olma ve tüm organizasyonu kapsayacak bütünsellikte düşünme ilkeleri dikkate alındığında başarı oranı artar. Ortak aklın oluşturduğu stratejik düşünce yapısı doğru stratejiye, bu da bizi (kurumumuzu) yaşamsal değerleri içeren başarıya taşır.
Stratejik gelecek öngörüsü
Stratejiyi ete kemiğe büründürme yolculuğu uzun soluklu olduğundan, şirket değerleri, kültürü ve yetenek yönetiminin uyumu da söz konusudur. Stratejiyle yeteneğin (yetenek havuzunun), digitalleşmenin bağdaşması gerekir. Ayrıca kendi şirketimizin stratejik öncelikleri açısından bize geleceğe taşıyacak yeteneklerin (yeni yetenek setinin) tanımlanması önemlidir. Değer zincirimiz içindeki şirketler bir ekosistem stratejisi oluşturarak dijital dönüşümü birbirleriyle uyumlu bir şekilde gerçekleştirmelidir. Çünkü gelecekte rekabet, daha çok işbirliği yapılan ortakların ve ekosistemin gücüyle karşılaştırılacak. Şirketlerin doğru stratejiler uygulaması yetmez, global arenada hükümetlerin de kendi alanlarını genişletecek, kurumlarına yol açacak optimum seçenekler oluşturması gerekir. Ülke yönetimleri yanlış stratejiler uygularsa bunun bedelini burun üstü çakılarak başta şirketler olmak üzere tüm ulus öder. Ete kemiğe büründürdüğümüz stratejiyi onarıcı liderlikle sevgi diliyle, güzel duygularla sakince beslemeyi de ihmal etmeyelim.