Stratejinizi test edecek 10 soru - II
Geçen hafta uluslararası danışmanlık şirketi McKinsey'in yayını McKinsey Quarterly'de yayınlanan Chris Bradley, Martin Hirt ve Sven Smit imzalı makalede sıralanan; yöneticilerin stratejilerini test etmesini sağlayacak 10 sorunun ilk beşini paylaşmıştık. Bu yazımızda da geri kalan beş soruyu sıralıyoruz.
6- Stratejiniz belirsizliği de hesaba katıyor mu?
Stratejinin temel görevi geleceğe yönelik seçimler yapmaktır. Ancak gelecek yeterince net değildir ve belirsizlikleri barındırır. Stratejinin belirsizlikleri hesaba katması, gelecekte karşı karşıya kalınabilecek seçeneklerin ne olduğunu ortaya koyabilmesi anlamına gelir. Bunun dört düzeyi vardır. Birinci düzeyde strateji oldukça net bir gelecek resmi sunar. Bu resimden elde edilecek sonuçlar firma kararlarını destekleyecek kadar sağlamdır. İkinci düzey, stratejinin şirketin hazırlanabileceği kadar belirgin, tanımlanabilir sonuçlar ortaya koymasıdır. Üçüncü düzeyde elde edilen sonuçlar bir görüş setini değil, olasılıklar dağılımını anlatır. Dördüncü düzey ise tam bir belirsizliktir. Stratejiler genellikle ne birinci düzeydeki kadar kesindirler, ne de dördüncü düzeydeki gibi tamamen belirsizdirler. Genellikle ikinci ve üçüncü düzeylerde sonuçlar ortaya koyarlar. İyi bir stratejinin geleceğe dönük belirsizlik senaryoları üzerinde de çalışması gerekir.
7- Stratejiniz taahhütlerinizle esneklik arasında bir denge kuruyor mu?
İş taahhütleriniz ve esneklik birbiriyle ters orantılıdır. Taahhütleriniz rekabet avantajı oluşturur, ama bu taahhütler ne kadar büyükse, esnekliğiniz de o kadar azalır. Stratejiniz, taahhütlerinizi ve esnekliğinizi dengelemelidir. Belirsizlikler dünyasında iyi bir strateji, yalnız nerede ve nasıl rekabet edileceğini değil, ne zaman edileceğini de bulmanızı sağlar. Erken veya geç taahhütler rekabet gücünüzü azaltır. Esneklik, risk ve getiri arasındaki en iyi zamanlamaya olanak verir.
8- Stratejiniz önyargılarınızın pençesinde mi?
Her zaman piyasanın üstesinden gelebilecek bir stratejiniz olduğunu düşünüyorsunuz, ama belki de öyle değildir. İş dünyasında karar verirken beynimiz bazen bize karşı da çalışabilir. Aşırı iyimserlik, kendi tahminlerimize ve yeteneklerimize aşırı güven, kendi kendimizi onaylama güdüsü veya sürü psikolojisi bizi objektif olmaktan uzaklaştırabilir. Bizden farklı başarı örneklere saplanıp kalmak da çoğu kez bizi yanıltır. Çünkü her şirketin özellikleri ve başarı faktörleri birbirinden farklıdır. Mümkün olduğunca çok varsayımda bulunmak ve bunlara göre çözümler geliştirmek bizi önyargılardan kurtarabilir. Olaylara yeni, dışarıdan bir gözle bakılmasını sağlamak veya gelecekte şimdi verdiğiniz kararın hatalı olduğunu hayal etmek de önyargılardan kurtulmanıza yardımcı olabilir.
9-Stratejinizi uygulayacak inancınız ve iradeniz var mı?
Bu, stratejinin kendisiyle doğrudan ilgili değil, ancak onu uygulayacak yatırımı yapmanızla ilgili. Pek çok strateji, uygulama sırasında şirket içindeki inançsızlık veya üst yönetimdeki iradesizlik nedeniyle çöpe gider. Şirket içinde yeni stratejiyi kabul ettirmek, sunumlar veya sosyal ortamlar yaratmakla değil, ortak bir amacı paylaşmakla, farklılıkları bir araya getirmek ve uzlaştırmakla mümkün olur. Üst yönetimin de stratejik amaç doğrultusunda şirketin tamamını harekete geçirecek iradeyi, kararlılığı, sağduyu ve yeteneği göstermesi gerekir.
10- Stratejinizi eylem planlarına dönüştürebiliyor musunuz?
Yeni bir stratejiyi uygulayabilmek için nereden başlayıp nereye gittiğinizi açıkça tanımlamanız gerekir. Şirketinizin iş modeli, organizasyon yapısı ve yapabilirliklerine göre süreçler ve mekanizmalar kurulmalı, sonuçlar gözlenebilir, birimler hesap verebilir olmalıdır. Kaynaklarınızın da doğru süreçlere ve doğru kişilere gittiğinden emin olmalısınız.
Eğer bir stratejiniz varsa, son iki yazımızda kısaca özetlemeye çalıştığımız bu soruların testinden geçirin. Bakalım kaçından geçer not alacak...
Moraliniz hemen bozulmasın diye şunu da ekleyelim, McKinsey'in küresel ölçekte 2 bin 133 üst düzey yöneticiyle yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre şirketlerin çoğunluğunun sahip olduğu stratejiler, bu on soruluk testin dörtten daha az maddesinden geçer not alabiliyor. Araştırmanın sonuçları şöyle; şirketlerin yüzde 10'u bu on sorunun 7-10'undan geçer not alıyor. Yüzde 25'inin stratejisi bu on maddenin 4-6'sından geçiyor. Şirketlerin yüzde 65'inin stratejisi ise -veya sahip olduklarını düşündükleri strateji diyelim- bu soruların üç ve daha azından geçer not alabiliyor.
Varın dünyanın halini siz düşünün!..