Stratejik başarı için CEO’lara bir tavsiye
İçinde bulunduğumuz hızlı değişim ve yapay zeka döneminde şirketleri yöneten liderlerin artık bir sağ, bir de sol kolu olması gerekiyor.
Sağ kol; inovasyon ve strateji konusunda uzman, vizyoner bir danışman, sol kol ise risk yönetimi konusunda uzman diğer bir danışman olmalı. Bunlara Chief Risk Advisor ve Chief Innovation & Strategy Advisor (havalı olsun diye böyle yazdım, aslında stratejiden sorumlu baş danışman ve riskten sorumlu baş danışman) diyebilirsiniz.
Liderlerin başarısında bu iki pozisyon artık çok önemli. Biz şirketlerden devam edelim. Şirket içinde çeşitli veri kaynaklarından veri analitiği ve iş zekası ile anlamlı hale getirilecek olan veri, şirket içindeki diğer yöneticilerin ve bu iki danışmanın analiz ve tecrübeleri eklenerek, stratejik karar almada esas teşkil etmeli. Yani şirket stratejileri bu şekilde belirlenmeli.
Lideri iki farklı açıdan da desteklemek gerek
Bu iki danışman, tepe yöneticiyi ve birbirlerini de dengelemeli. Risk iştahı gereğinden fazla yüksek veya düşük olan liderler, bu şekilde dengelenmiş olurlar. Ayrıca bu şekilde en azından üst seviye kararlarda, inovasyon, strateji ve riskin bir ağırlığı olabilir, şirket içi operasyonel icradan bağımsız olarak daha sağlıklı bir süreç işletilmiş olur ve liderler alacakları her kararın inovasyona, stratejilere ve risklere yönelik etkisini ölçüp biçmiş olur. Bu yapı ile, güçlendirilmiş bir liderlik karar mekanizması ortaya çıkmış oluyor. Bu danışmanların illa şirket içinden olması veya şirkette devamlı istihdam edilmesine de gerek yok. Bu kadrolar dışarıdan uzmanlar ile doldurulabilir.
Sektör körlüğü aşılmalı
Birlikte çalışma yaptığım pek çok şirket/kurumda gördüm ki, Yönetim Kurulu, CEO veya Genel Müdüre strateji danışmanı olarak destek veren değerli insanlar çalışıyor. Pek çoğu da sektör bilgisi son derece iyi olan danışmanlar. Ancak burada bir hata var, o da şu ki, sadece sektör bilgisi yetersiz kalıyor.
Neden derseniz, sektörün komple hatalı olduğu veya işletme körlüğü içinde olduğu konular, bir sektörün zafiyetleri aynen o şirkete de taşınmış oluyor, ki çoğunlukla bir sektörde şirketler dışarı değil, birbirlerindeki iyi uygulamalar baktıklarından, bu kapalı benchmark ortamından inovasyon veya farklılaşmaya dayalı strateji çok nadir çıkıyor. Sektörün kabulleri dahilinde strateji geliştirince, o strateji mavi okyanus stratejisi olamıyor ve katkısı sınırlı kalıyor.
Bu nedenle, önerdiğim bu pozisyonlarda inovasyon, strateji ve risk yönetimi uzmanlığı ve tecrübesi birinci koşul olmalı. Sektör bilgisi bir artı olarak değerlendirilebilir ama ön veya tek koşul olmamalı. Sektör bilgisi olan farklı danışmanlardan da ayrıca faydalanılması mümkün.
Yeni dönemde bu iki alan yönetime yön verecek
Yeni yapay zeka döneminde inovasyon tabanlı stratejik yönetim ve risk yönetimi odaklı icra (execution) iki temel yönetsel felsefe olacak. Yani inovasyona dayalı strateji, risk yönetimi odaklı yürütme ile hayata geçirilmeli. Görece stabil dönemler sona erdi. Türbülansın içine girmedik, içinde yaşıyoruz. O nedenle riskleri yönetmek, stratejik başarı için vazgeçilmez durumda.
Yeni dönemde CEO’ların şirketin direksiyonunda yerine göre gaza (inovasyon temelli stratejik yönetim), yerine göre vitese (risk yönetimi) ve yerine göre fren-uyarı mekanizmalarına (iç denetim, iç kontrol) ihtiyaçları var. Bu anlamda organizasyonlarda iç kontrol ve iç denetimin belirli olgunlukta var olduğunu söylemek mümkün. Öte yandan inovasyon temelli stratejik yönetim ve risk yönetimi oldukça ihmal edilen ve destek gereken alanlar. Bu noktada liderlerin başdanışmanları olarak; chief innovation and strategy advisor ve chief risk advisor pozisyonları anlam kazanıyor.