Strateji yönlendirme kurulları (Özel sektör neden yok?)

Taylan ERTEN
Taylan ERTEN ANKARA'dan [email protected]

 

 
 
Elektrik-elektronik sektörünün önde gelen temsilcileri, 29 Ocak'ta kamuoyuna açıklanan strateji belgesi ve eylem planından memnun görünüyor. Değerlendirmelere göre, belge ve plan doyurucu içerik, iç tutarlılık, erişilmek istenen temel hedeflerde isabet gibi özellikleriyle ümit veriyor.
 
Ancak, memnuniyet belge ve planın geneli için söz konusu. Uygulama aşamalarıyla ilgili olarak kimi sorun ve eksikliklere dikkat çekiliyor. Gerek strateji belgesi gerekse eylem planında yer alan iddialı hedefler "gerçekleştirilebilir" bulunmakla birlikte, sektörün hâlen yaşadığı bazı "pratik sorunlar" çözülmezse, uygulamanın zorlaşacağı kanaati de yaygın.
Sektörel strateji ve eylem planı çalışmaları varlığı bilinmesine rağmen üstüne gidilmeyen, belki de önemsenmeyen bazı önemli sorunların ortaya çıkmasını sağlıyor. Elektrik-elektronikte sektör envanterinin bulunmadığını böylece öğrenmiş oluyoruz. Keza, devlet veya özel sektör, tüketici elektroniğinde "akredite laboratuar" kurmayı beceremediği için, yıllardır dışa bağımlığa "bedel" ödeniyor. Elektronikte başka sorunlar da çözüm bekliyor ama tüm belgelerle ilgili iki stratejik sorun daha var. 
 
Stratejik ilgi sorunu 
 
Hepsi peş peşe sahaya çıktı: Türkiye Sanayi Strateji Belgesi ve Eylem Planı, Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı, Makine Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı, Türkiye Seramik Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı, Türkiye İlaç Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı, Kimya Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı, Elektronik Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı, Demir-Çelik ve Demir Dışı Metaller Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı.
 
Bunlar belge-plan dizisinin en önemli halkaları. Hepsini topladığınızda Türkiye sanayisinin gövdesi çıkıyor. Sanayi ekonomisi bunlarla dönüyor. İhracat kapasitesine büyük katkıları var. Aynı zamanda hemen hemen tümü ithalatla dışa bağımlı, kurtulmaları gerekiyor! Dolayısıyla Ar-Ge' de, teknolojide, üründe özgün ve rekabetçi üretim kabiliyetlerinin artması, Türkiye'nin hiç olmazsa "seçilmiş" birkaç sektörde ileri sıçramasını sağlayabilir. Tabii, belgeler ve planlar doğru dürüst uygulanırsa!
Tam da bu noktada sanayinin değişik alt dallarını kapsayan strateji belgeleri ve eylem planlarının ilgili sektörlerde heyecan yaratması, yakın takibe alınması, izlenmesi ve eleştirilmesi gerekmez mi? Ne var ki, sektörlerde bu düzeyde bir ilginin varlığı hissedilmiyor. Olsaydı, ekonomi kamuoyuna bir şekilde yansırdı. Bu konu önemli sektör derneklerinin "web" sitelerinde bile kendine yer bulamıyor!
 
Katılım ve yönetim sorunu
 
Oysa, önemli sektörlere ilişkin belge ve eylem planlarının hazırlık aşamalarında düzenlenen "çalıştaylara" ilgili bürokratlarla birlikte, üniversitelerin ve sektörlerin temsilcileri de katılıyor. Gerçi, sektörel temsil yapısını kimler nasıl belirliyor, bilmiyoruz. Elektronikte ihmal edilenler olmuş.
 
İkincisi, işin mantığına göre, strateji belgesi ve eylem planlarının "yapımına" katkıda bulunan sektör temsil kuruluşlarının uygulamayı "içinden" izlemeleri; ortaya çıkacak sorunlara "düzeltici" müdahalelerde bulunmalar son derece ve ihmal edilemez ölçüde gerekli ve zorunlu. Şimdiye kadar açıklananlarda böyle bu nitelik ve etkinlikte bir mekanizma yok! 
 
Üçüncüsü, bütün bu süreçlerin etkin yapılar ve sonuç alıcı yöntemlerle yönetilmesi şart. Aksi halde, hüsran kaçınılmaz olur. Belge ve eylem planlarındın hepsinde belirtilen "tek tip" mevcut yönetim yapısı, ne yazık ki "hüsrana" dönük görünüyor. Çok bakanlıklı, çok kamu kurum ve kuruluşlu, ağır bürokratik ilişkili, karmaşık eş güdüm beklentili, buna karşılık özel sektörü "gerekirse çağırırız" listesinde tutan; üstelik 6 ayda bir rapor değerlendirmeli bir yönetim yapısından sonuç alınır mı?
 
Bakalım alınır mı?
 
"Strateji ve eylem Planının izleme ve değerlendirme süreci Yönlendirme Kurulu tarafından yürütülecektir. Eylemlerden sorumlu kurum ve kuruluş temsilcilerinin yer aldığı (çoğunluk kamuda) Yönlendirme Kurulu (Ö) toplantılarına gerektiğinde ilgili diğer kurum ve kuruluşların yetkilileri de davet edilebilecektir."
 
Belgelerde standart ifadelerle yer alan "Uygulama, İzleme ve Değerlendirme Mekanizması" bölümlerinden aktardığım bu özet, bürokrasinin yönetimdeki net ağırlığını ortaya koyuyor.Adı bile geçmeyen. özel sektör belki de bu yüzden stratejisini ciddiye almıyor! 
 
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Atilla Karaosmanoğlu 13 Kasım 2013