Strateji değişikliği

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

Şant MANUKYAN / İş Yatırım

FED'in açıkladığı hedef faiz oranı %1.00 olmasına rağmen bir süredir piyasada geçen oranların çok daha düşük seviyelerde olduğunu görüyoruz. Örneğin 17 ve 18 Kasım'da oran %0.3125, 19 ve 20 Kasım'da %0.3750, 21 Kasım'da %0.50, 24 Kasım'da %0.6250 olmuş.  6 Kasım'da ise oran %0.1875, 31 Ekim'de ise %0.1250  olmuştu. Normal koşullarda FED'in (veya herhangi bir merkez bankasının) bu boyutta sapmalar olduğu zaman piyasaya müdahale ederek oranları hedef faiz orana doğru yaklaştırması beklenir. Ancak bugünlerde gördüğümüz gibi faiz oranlarının sıfıra çok yaklaştığı (nominal faizler eksi olamayacağından kurşunun tükendiği) ve sorunların sürdüğü bir ortamda Merkez Bankası hedef faiz oranını tutturma stratejisini bırakıp direkt olarak parasal büyüklüklere yönelik bir stratejiyi (Quantitative Easing) uygulamaya koyabilir. Merkez Bankası bir yandan piyasa işlemleri ile para arzını büyütmeye çalışırken aynı zamanda uzun vadeli faizleri de daha düşük seviyelere çekmeyi dener. Yakın tarihte bu stratejiyi deflasyon nedeni ile faizleri sıfıra düşürmüş olan BOJ'un uyguladığını görüyoruz. Boş para arzını artırırken aynı zamanda uzun vadeli Japon Hazine tahvillerinde de ciddi miktarlarda alımlarda bulunmuştu. Rakamsal bir örnek vermek gerekirse daha önce aylık 400 milyar yen civarında olan alımlarını aylık 600 milyar yene yükseltmiş ve buna ek olarak da dolar-yen paritesine de müdahale etmeye başlamıştır. Üstelik müdahaleler  sık olduğu gibi BOJ sterilizasyon kaygısı taşımadan müdahale etmiş yani para arzının artmasına müsaade etmiştir. Temelde BOJ'un bu strateji ile hedeflediği 3 nokta vardı. Bunlar uzun vadeli faizlerin düşmesini sağlamak, piyasada likiditenin yüksek olduğunu gören finansal kurumların ve oyuncuların finansal piyasaların stabilitesine katkısını sağlamak ve MB'nin müdahaleleri sonucunda piyasada bulunan varlıkların miktar ve fiyatlarının değişmesi neticesinde "portfolio-rebalancing effect" olarak bilinen etkiyi yaratarak risk primlerini düşürmek . Stratejinin umulduğu kadar başarılı olmadığını BOJ Başkanı Fukui itiraf etmiştir ancak pek çok analist Japonya'nın deflasyondan çıkmasında bu stratejinin katkıları olduğunu kabul eder. Şimdi FED'in de aynı yolda yürümeye başladığını görüyoruz. Şu ana kadar gördüğümüz gelişmeler alınan önlemlerin işe yaramadığını gösteriyor. Bu nedenle FED'in strateji değişikliği doğru bir karar ve zamanı gelmişti. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017