Strateji belgesi hayata geçmeli
Önce Anadolu Ajansı muhabirinin Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerinden yaptığı bir analiz ve ona ilişkin haberden bazı detaylar verelim, daha sonra da kendi yorumlarımı yaparım. “…Kasım ayında yüzde 9,93 ile aylık bazda yılın en yüksek artış oranını yakalayan, ancak Avrupa'daki daralma nedeniyle 11 aylık dönemde yüzde 5,15'lik düşüşle 17 milyar 439 milyon dolar ihracat gerçekleştiren otomotiv sektörü, 2010 yılının tamamında yapılan 17 milyar 382 milyon dolarlık ihracatı geride bıraktı.
2012 yılında ise 20 milyar dolar ihracat hedefleyen sektörün, kasım ayı itibariyle geriye dönük bir yıllık (son 12 ay) ihracatı ise 19 milyar 174 milyon dolar oldu.
Tarihinin en yüksek ihracat artış hızını yüzde 52,30 ile 2003'te, en yüksek ihracat rakamını ise 2008'de 24 milyar 730 milyon dolar ile yakalayan sektör, rekor yılının hemen ardından, küresel kriz
ve dünya pazarlarındaki daralma yüzünden 2009'da, büyük kırılma yaşadı.
İhracat serüveninin başlangıcından bu yana 2009'da ihracatı ilk kez eksiye düşen ve yüzde 31,81'lik gerilemeyi yaşayan sektör, bu tarihten itibaren toparlanma sürecine girdi. 2010'da yüzde
15,55, 2011'de de yüzde 17,41'lik artış hızını yakalayan sektör, 2011'i 20 milyar 400 milyon dolar ihracatla kapatmasına rağmen, 2008'deki ihracat rekorunun çok uzağında kaldı. 2012 yılının 11 ayında ise ihracatı yüzde 5,15'lik düşüşle, 17 milyar 439 milyon 810 bin dolar olarak gerçekleşen sektör, gerilemeye rağmen bu rakamla, 2010'un tamamında gerçekleştirilen 17 milyar 382 milyon 809 bin dolarlık ihracatı geride bıraktı.
Otomotiv sektörü, gerilemeye rağmen, 11 aylık dönemde, Türkiye'nin toplam ihracatından aldığı yüzde 12,54'lük pay ile liderliğini ve lokomotif sektör özelliğini de sürdürdü. Otomotivin, en yakın takipçisi, 16 milyar 164 milyon dolarlık ihracat ve Türkiye'nin toplam ihracatından aldığı yüzde 11,63'lük payla kimyevi maddeler ve mamulleri olurken, bu sektörleri, yüzde 10,61'lik pay ile hazır giyim ve konveksiyon, yüzde 10,30'luk pay ile de çelik izledi.
Otomotiv sektörü, kasım ayında ise yüzde 9,93'lük artış ile aylık bazda 2012 yılının en yüksek artış oranının yakalayarak, 1 milyar 762 milyon 748 bin dolar ihracat gerçekleştirdi. Sektör,
ocakta yüzde 8,14 ve şubatta yüzde 0,58'lik artış, martta yüzde 0,87 ve nisanda yüzde 7,53'lük düşüş, mayısta yüzde 0,15 artış gerçekleştirmişti. Bu dalgalı seyrin ardından, 5 ay boyunca ihracatı
sürekli düşen sektör, hazirandaki yüzde9,11'lik düşüşün ardından, temmuzda yüzde 22,33 ile yılın en büyük düşüşünü görmüş, yine ağustosta yüzde 16,81, eylülde yüzde 8,14 ve ekimde yüzde
7,33'lük düşüş yaşamıştı.”
Bu rakamlar her ne kadar bir toparlanma sinyali gibi görünse de aslında önemli bir uyarıyı da beraberinde getiriyor.
Zira, maalesef beklenen ihracat hamlesini radikal ve kalıcı bir şekilde yükseltemiyoruz. Bunun için yan tarafta yer alan Corolla haberindeki gibi yeni model üretimlerine ihtiyacımız bulunuyor.
Bunu sağlamanın yolu da herkesin üzerinde hemfikir olduğu gibi yeni modelleri ülkemize çekmek ve bunu sağlamak için de üzerinde çok konuşulan ama adım atılmamış olan strateji belgesini
hayata geçirmekten geçiyor. Yoksa bu rakamları bile ileride yakalamak çok güç olabilir. Tabii ki Avrupa’daki krizin iyileşmesiyle yukarı doğru bir ivme yakalanacaktır lakin bu durum maalesef istenen düzeye ulaşmaya yetmeyecektir.