Stok affı ve kasa affı yanı sıra ortaklardan alacaklara da af
Daha önce 9 Aralık 2010 tarihinde yayımlanan yazımızda; "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Ve Diğer Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"nda (Torba Yasa'da) yer alan "Stok Affı ve Kasa Affı" hükümleri değerlendirilmiş ve kasa affı konusunda; anılan düzenlemenin, çoğunlukla geçmiş dönemlerde yapılan ve defter kayıtlarına intikal ettirilemeyen ödemeler nedeniyle kasada fiilen bulunmayan tutarların defter kayıtlarına ve dolayısıyla mali tablolara yansıtılmasını sağlamayı amaçladığı, bu anlamda, kanımızca, kasa hesabından çıkartılarak başka bir hesaba aktarılmış olması nedeniyle 31.12 tarihi itibariyle kasa hesabında görülmeyen, ancak o tarihte fiilen işletmede bulunmayan varlıklar için de bu hükümlerden yararlanılmasına olanak sağlayacak ilave düzenleme yapılmasının faydalı olacağı belirtilmişti.
Bilindiği üzere, aradan geçen süreçte anılan yasa tasarısı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde komisyonlarda görüşülmüş, komisyondan geçen metin Meclis'te görüşülmeye başlamıştır. Bugüne kadar Meclis'te yapılan görüşmelerde, anılan tasarıdaki vergi ve sosyal güvenlik primleri borçlarına ilişkin düzenlemelerin tamamı sonuçlandırılmış ve bazı küçük değişikliklerle anılan yasa maddeleri kabul edilmiştir. Ancak, anılan tasarının diğer maddelerinin görüşülmesi tamamlanmadığı için tasarı henüz yasalaşmamış olup, tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandığında Meclis'ten çıkacak ve onay için Cumhurbaşkanlığı'na sunulacak ve onayı halinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girecektir. Anılan sürecin şubat ayı içinde tamamlanması ve yasanın yayımlanması beklenmektedir.
Tasarının gerek komisyonlarda gerekse Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilen maddelerine göre, "stok ve kasa affı" konusunda yapılan temel değişiklikler;
- Affa esas alınacak tarihin 31.12.2010 olarak yeniden belirlenmesi,
- Özel tüketim vergisi konusuna giren malların bu kapsamda beyanı halinde özel tüketim vergisinin ödenmesi,
- Anılan tarih itibariyle düzenlenecek bilançoda yer aldığı halde işletmede bulunmayan kasa mevcudu olarak beyan edilecek tutarlar üzerinden %5 değil, %3 oranında vergi ödenmesi
ve yine,
- 31.12.2010 tarihi itibariyle düzenlenecek bilançoda görülen ortaklardan olan alacakların belli koşullar altında %3 oranında vergi ödenerek affa tabi tutulmasıdır.
Tasarının son haline göre uygulama şöyle olacaktır:
A- İşletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtia makine teçhizat ve demirbaşların belli bir tarihe kadar kayda alınması
1-Kapsam
Kanun tasarısı hükümleri ile gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dahil) işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları rayiç bedel ile yasal kayıtlarına intikal ettirmek suretiyle, kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirmelerine imkan sağlanmaktadır.
Faturasız emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların kayıtlara intikal ettirilmesine imkan veren düzenleme, bütün gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerini kapsamaktadır. Uygulama kapsamına, serbest meslek erbabı, ferdi ticari işletmeler, adi ortaklıklar, kollektif şirketler, adi komandit şirketler ile sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu müesseseleri, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler ve iş ortaklıkları dahil bulunmaktadır.
2- Değerleme ve beyan
Uygulama kapsamında olan mükellefler, işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlarını yasanın yürürlüğe gireceği ayı izleyen üçüncü ayın son iş gününe kadar bir envanter listesi ile bağlı oldukları vergi dairelerine bildireceklerdir.
Bu kıymetler, bildirim tarihindeki rayiç bedelle değerlenmek suretiyle envanter listesinde gösterilecektir. Rayiç bedel, o kıymetin değerleme günü itibarıyla normal alım satım bedelidir. Dolayısıyla bu bedel, mükellefin kendisi tarafından bizzat tespit edebileceği gibi bağlı olduğu meslek kuruluşuna da tespit ettirilebilecektir. Bildirilen kıymetler yasal kayıt süresi içerisinde kayıtlara intikal ettirilecektir.
3- Bildirilen malların satış bedelinin beyan edilen değerinin altında olamayacağı
Tasarıya göre, kayıtsız stok bildiren mükellefler bu mallarını satmaları halinde, defterlere kaydedilecek satış bedeli kayıtlı değerinden düşük olamayacaktır. Gerçek satış bedelinin kayda alınan bedelden düşük olması halinde, kazancın tespitinde kayıtlı bedel dikkate alınacaktır.
4- Vergisel yükümlülükler
Tasarı uyarınca beyan edilerek kayıtlara intikal ettirilen makine, teçhizat ve demirbaşlar ile genel orana tabi emtianın bedeli üzerinden %10 oranı, diğer emtianın bedeli üzerinden ise bu emtianın tabi olduğu katma değer vergisi oranlarının yarısı esas alınmak suretiyle katma değer vergisi hesaplanarak, 2 no.lu ayrı bir beyanname ile sorumlu sıfatıyla beyan edilecek ve beyanname verme süresi içinde ödenecektir.
Verilecek 2 No.lu Katma Değer Vergisi Beyannamesi, aylık vergilendirme dönemine tabi mükelleflerde stok beyanının yapıldığı tarihi izleyen ayın, 3 aylık vergilendirme dönemine tabi mükelleflerde ise stok beyanının tesadüf ettiği 3 aylık dönemi izleyen ayın, 24 inci günü mesai saati bitimine kadar verilecektir.
Beyan edilen emtia üzerinden hesaplanan katma değer vergisi, 1 no.lu beyannamede genel esaslar çerçevesinde mal ve hizmet teslimleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilecektir. Ancak, kayıtlarda yer almayan makine, teçhizat ve demirbaşların bedeli üzerinden hesaplanarak ödenen katma değer vergisinin indirimi mümkün değildir. Anılan yasa tasarısında açık bir düzenleme olmamakla birlikte, kanımızca, geçmişte 4811 Sayılı Yasa'da yer alan benzer düzenleme ile ilgili olarak yayımlanan 1 Seri nolu Tebliğ'de de belirtildiği gibi, ödenen bu tutar, verginin ödendiği yılın gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının belirlenmesinde gider olarak dikkate alınacaktır.
Tasarıya göre, kanun hükümlerinden faydalanan mükellefler hakkında; KDV Kanunu'nun 9'uncu maddesinin 2 numaralı bendinde yer alan "fiili ya da kaydî envanter sırasında belgesiz mal bulundurulduğunun tespiti halinde, bu alışlar nedeniyle, ziyaa uğratılan katma değer vergisinin, belgesiz mal bulunduran mükelleften aranacağı" hükmü uygulanmayacaktır. Ayrıca anılan mükellefler hakkında belgesiz mal bulundurduğu gerekçesiyle malın emsal bedeli üzerinden cezalı olarak re'sen tarhiyat yapılmayacaktır.
Bildirime dahil edilen makine, teçhizat ve demirbaşlar için amortisman ayrılamayacaktır.
Öte yandan, özel tüketim vergisi konusuna giren malların bu kapsamda beyan edilmesi halinde, bu malların beyan tarihindeki miktarı ve emsal bedeli üzerinden geçerli olan özel tüketim vergisi ayrı bir beyanname ile beyan edilecek ve ödenecektir. Bu durumda, bu mallar bakımından Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 4'üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında yer alan "belgesiz mal bulundurma" ile ilgili hüküm uygulanmayacak ve bu şekilde beyan edilerek ödenecek vergiye vergi cezası kesilmeyecektir.
5- Beyan edilen kıymetlerin kayıtlara intikali
Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin, aktiflerine intikal ettirdikleri emtia için ayrı, makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrı olmak üzere pasifte karşılık hesabı açılacaktır. Emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiye edilmesi halinde, sermayenin unsuru sayılacak ve vergilendirilmeyecektir. Makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrılan karşılıklar ise birikmiş amortisman olarak kabul edilecektir.
İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ise beyan ettikleri emtiayı defterlerinin gider kısmına satın alınan mal olarak kaydedeceklerdir.
B- Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede mevcut olmayan mallar ve kasa mevcudu, ortaklardan alacaklar
1- Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede mevcut olmayan mallar
Anılan kanun tasarısı ile gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dahil) kayıtlarında yer aldığı halde işletmelerinde mevcut olmayan mallarını, bu kanunun yürürlüğe gireceği ayı izleyen üçüncü ayın son iş gününe kadar fatura düzenlemeleri ve her türlü vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle kayıt ve beyanlarına intikal ettirmeleri ve böylece kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirmeleri imkanı verilmektedir.
Bu kanun, bütün gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerini kapsamaktadır. Uygulama kapsamına; ferdi işletmeler, adi ortaklıklar, kollektif şirketler, adi komandit şirketler ile sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu müesseseleri, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler ve iş ortaklıkları dahil bulunmaktadır.
Bu kapsamda düzenlenecek faturada yer alacak bedel, söz konusu malla aynı neviden olan malların gayri safi kar oranı dikkate alınarak tespit edilecektir. Gayri safi kar oranının yasal kayıtlardan tespit edilemediği hallerde, mükellefin bağlı olduğu meslek odalarının belirleyeceği oranlar esas alınacaktır.
Yukarıda açıklanan şekilde faturalanan ve yasal defterlere kaydedilen mallarla ilgili işlemler, normal satış işlemlerinden bir farklılık arz etmemektedir. Faturada malın tabi olduğu oranda katma değer vergisi hesaplanacak ve ilgili dönem beyannamesine dahil edilecek, satış hasılatı ve bu malların kayıtlarda yer alan maliyet bedelleri yıllık gelir veya kurumlar vergisi matrahının hesaplanmasında da dikkate alınacaktır.
2- Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede mevcut olmayan kasa mevcudu
Bu hüküm, Bilanço Esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerini kapsamaktadır.
Tasarıdan faydalanacak mükellefler, 31/12/2010 tarihi itibarıyla bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutlarını, Kanunun yayımlanacağı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebileceklerdir.
Mükellefler 31/12/2010 tarihi itibarıyla bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutlarını beyan etmeleri durumunda beyan edilen tutarlar üzerinden %3 oranında kurumlar vergisi hesaplayacak ve bu tutarı beyanname verme süresi içinde ödeyeceklerdir. Beyan edilen tutarlar, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacaktır. Anılan bu tutarlar, beyan edildiği dönemde kanunen kabul edilmeyen gider kaydedilerek kasa hesabından çıkılabilecektir.
3- Kayıtlarda yer alan ortaklardan olan alacaklar
Bu hüküm de bilanço Esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerini kapsamaktadır.
Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, 31.12.2010 tarihi itibariyle düzenledikleri bilançolarında görülen ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını bu kanunun yayımlanacağı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebileceklerdir.
Bu şekilde beyan edilen tutarlar üzerinden %3 oranında kurumlar vergisi hesaplanacak ve bu tutar beyanname verme süresi içinde ödenecektir. Beyan edilen tutarlar, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacaktır. Anılan bu tutarlar, beyan edildiği dönemde kanunen kabul edilmeyen gider kaydedilerek kayıtlardan çıkartılabilecektir.