SPK’dan yeni aracı kurum açılışına vize
Sermaye Piyasası Kurulu, yeni aracı kurum kurmak isteyenlerin önünü açtı. SPK, 21 Mart’ta aldığı ilke kararı ile sıfırdan aracı kurum açmak isteyenlere vizeyi verdi. Bundan sonra 300 milyon TL özsermaye şartını sağlayan sıfırdan bir aracı kurum açabilecek. Söz konusu kararın sektörde rekabeti çok ciddi oranda artırması bekleniyor.
Türkiye sermaye piyasalarında yeni dönem başlıyor. Sermaye Piyasası Kurulu, 30 yıl aradan sonra yeni aracı kurum kurmak isteyenlerin önünü açtı. Artık yatırım kuruluşlarının kuruluş ve faaliyet esaslarını yerine getiren yatırımcı 300 milyon TL sermaye ile sıfırdan aracı kurum kurabilecek.
SPK, 21 Mart tarihli İlke Kararı ile aracı kurumların kuruluşunda uyulacak usul ve esaslarda düzenleme yaptı. İlke kararı ile yeni aracı kurum kurulmasına izin verildi. Yeni kurulacak aracı kurumlara asgari özsermaye şartı 300 milyon TL olarak belirlendi. Sektörde yetki belgesinin devralınması suretiyle kurulacak aracı kurumlar için de asgari özsermaye şartı 300 milyon TL olacak. Hâlihazırda faaliyet gösteren aracı kurumlarda yetki belgelerine göre asgari özsermaye şartları geniş yetkilide 200 milyon TL, kısmi yetkilide 100 milyon TL ve dar yetkilide 25 milyon TL olarak uygulanıyor.
30 yıl sonra bir ilk
Sektörde, 30 yılı aşkın süredir yeni aracı kuruluşa izin verilmiyordu. 1990’lı yılların başında 140’ın üzerindeki aracı kurum sayısı yıllar itibarıyla azalarak 70’lere kadar geriledi.
Özellikle banka kökenli olmayan aracı kurum sayısında 1989 yılı sonrasında yaşanan artış ve gerçek kişi olarak faaliyet gösteren borsa komisyoncularının tamamının aracı kuruma dönüşmesiyle birlikte, 1990 ve 1991 yıllarında aracı kurum sayısı çok yükselmişti. Sonrasında yeni aracı kurum kuruluşlarına izin verilmedi.
2000 yılından itibaren de sektörde bir konsolidasyon yaşandı ve bazı aracı kurumlar faaliyetlerine son verdi. Özellikle yeni faaliyet alanları (örneğin kaldıraçlı alım satım işlemleri) ile birlikte sermaye piyasasında faaliyet göstermek isteyenler ya mevcut aracı kurumlardan pay devralarak/satın alarak, ya da faaliyetleri geçici olarak durdurulmuş aracı kurumların lisanslarını devralarak sektöre girdi.
Kararın gerekçesi, yatırımcı ve şirket sayısındaki artış
Şuanda sektörde halihazırda faaliyet gösteren aracı kurum sayısı 65. Buna karşılık yaklaşık halka açık 550 şirket Borsa İstanbul’da işlem görürken, yatırımcı sayısı 8 milyonu aştı. 30 yılı aşkın süreden beri yeni aracı kurum kuruluşunun olmadığı piyasada, söz konusu karar tartışmaları da beraberinde getirdi.
Kararın sektöre katkı sağlayacağını düşünen sektör temsilcilerine göre, son yıllarda sermaye piyasalarında artan araç çeşitliliği, yatırımcı sayısındaki yükseliş, tasarruf sahiplerinin farklılaşan beklentileri, halka arzlardaki artış yeni aracı kurum ihtiyacını da beraberinde getirdi. Ayrıca, sektöre girmesi muhtemel aracı kurumlarla birlikte rekabet artacak ve bu da sermaye piyasalarında hız, kalite ve etkinliğin artmasını sağlayacak.
Konsolidasyon olacak
Hiç şüphesiz ki SPK’nın bu kararı ile yeni bir dönem başlıyor. Sektörde kalifiye personel ihtiyacının artacağını, teknoloji yatırımlarının yükseleceğini ve mevcutta sektörde 300 milyon TL altındaki özsermayeye sahip şirketler arasında konsolidasyon olabileceğini ifade eden sektör temsilcileri, yeni kurulacak bir aracı kurumun sermaye açısında sektörde orta değere (medyan) karşılık gelebileceğini, yerli ve yabancı yatırımcı gruplarının yeni aracı kurum kurma konusundaki istek ve iştahlarının da artacağını ifade ettiler.
Lisanslar taksi plakası gibiydi
Kararı olumlu karşılayan bir aracı kurum temsilcisi, “Aracı kurum lisansları taksi plakası gibiydi. Bu kararla boş tabelaya para vermeye gerek kalmayacak. 1 milyon yatırımcı varken de 60 civarında aracı kurum vardı, 8 milyon yatırımcı varken de 60. Bu sayının nitelikli bir şekilde artması gerekiyor. Sadece yatırımcı tarafı değil, hizmet veren kuruluşların da artması lazım. Tabii burada da yatırımcı sayısındaki arandığı gibi sağlıklı büyüme şart” diye konuştu.
Aracılar komisyonlardan para kazanamıyor
Konuştuğumuz bir başka aracı kurum yöneticisi ise kararın gerekçesini anlamadığını söyleyerek, pandemi sonrasında yatırımcı ve halka açık şirket sayısı artarken yatırımcılar tarafından hesap açma veya işlemlerde teknik aksaklıklarla ilgili tek bir şikâyetin bile gelmediğini belirtti. Bu görüşte olan temsilcilere göre, aracı kurumlarda varolan rekabet; bu karar ve beraberindeki yeni girişlerle çok ciddi oranda yükselecek.
Yüksek faizden tarihi kârlar yazdılar
Sektör temsilcileri, “Yatırımcı sayısı 8 milyona çıktı ama teknolojik alt yapı çok ilerlediği için bir şikayet bile alınmadı. Bu nedenle yeni aracı kurumların girmesine ve yeni girişlerin önünün açılmasına gerek var mı bilmiyoruz. Hala aracı kurumlar, gelirini komisyondan yaratamıyor. Komisyon konusunda kıran kırana bir rekabet var. Aracı kurumlar çok yüksek faiz ile verdikleri kredilerden tarihi karlar elde ettiler. Bu sağlıklı değil. Ayrıca sektörde, lisanslı personel bulmak ve yüksek ücretler konusu da sıkıntılı” dediler.
Kriptoyu kapsamayacak
Edinilen bilgiye göre, söz konusu karar kripto borsalarını kapsamayacak. Önümüzdeki günlerde yasal alt yapısı oluşturulması beklenen kripto borsalarında, aracılık işlemleri aracı kurumları değil kripto şirketlerini kapsayacak.
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Başkanı İbrahim Halil Öztop: Yeni aktörlerle rekabet artacak
Bu karar ile sermaye piyasalarımızın önünün daha fazla açılması, pandemiden bu yana büyük bir ivme ile artan yatırımcı sayısıyla birlikte sürekli artmakta olan talebi karşılayacak şekilde arz kısmının da sektöre yeni girişler ile desteklenmesi ve genişlemesi bekleniyor. Özellikle artan halka arzlarla beraber, çoğu kurumun alt yapısı bu talebi karşılayamamakta ve operasyonel maliyetler de artıyordu. Bu nedenle aracı kurum sayısının artmasının sektörün gelişimini olumlu yönde etkileyeceği düşünülüyor.
Yeni aktörlerle birlikte sektör daha rekabetçi bir yapıya kavuşacak, yatırımcılar da daha çeşitli alternatifteki aracı kurumlardan hizmet alma olanağına sahip olacak. Rekabet ortamının artması, aracı kurumların hizmet kalitesini ve çeşitliliğini geliştirmelerini zorunlu hale getirecek. Kurul tarafından asgari kuruluş sermayesinin yüksek tutulmasının, sektöre giriş yapmak isteyenlerin en baştan mali gücü yüksek olmalarının ön koşul olarak aranması nedeniyle sektöre güven verdiğini düşünüyoruz.
Ayrıca, asgari kuruluş özsermayesi tutarının altına düşülecek şekilde sermaye çıkışı sonucunu doğuracak herhangi bir işlem gerçekleştirilmemesine ilişkin de bir madde ilave edilmesini (örn. ortaklara borçlar hesabına aktarım yapılmaması) sektöre güven vermesi açısından olumlu karşılıyoruz. Mali güçle birlikte, sektörün etik kurallarına bağlı, teknolojik alt yapıya ve insan kaynağına önemli yatırımlar yapabilecek yeni girişimcilerin deneyimleri ile sektöre ve yatırımcılara çok daha iyi hizmet verebilmek için çok olumlu katkıları olacaktır.
Habitat Derneği Danışma Kurulu Üyesi Attila Köksal: 300 milyon TL asgari sermaye limiti yüksek
Türkiye’de yaklaşık 25 yıl aracı kurum ve portföy yönetim şirketi yönettim. Artık eski tür aracı kurumlara ve portföy yönetim şirketlerine ihtiyaç kalmadı. Finansal teknoloji uygulamaları üzerinden sadece Türkiye’deki değil, dünyadaki her varlık sınıfına ya doğrudan ya da borsa yatırım fonları üzerinden yatırım yapmak mümkün. Portföy yönetimi ve yatırım danışmanlığı tarafında da robo-danışmanlar insanlardan çok daha iyi hizmet veriyor. Bu tebliğ finansal teknoloji uygulamaları üzerinden aracılık yapacak şirketlerin önünü açacaktır. Bu açıdan olumludur ama 300 milyon TL asgari sermaye limiti bence yüksek olmuş.