SPK’da neler oluyor?
Ekonomilerin güçlenmesinde piyasaların ve reel sektörün; sürekli dinamik ve yanı sıra mevzuatların istikrarlı olması, olmazsa olmaz. Ekonomilerin güçlü görüntüsünde ve çok önemli dinamiklerden birisi de hiç kuşkusuz sermaye piyasalarıdır. Türkiye’nin tek borsası olan Borsa İstanbul, son dönemlerde pek çok firmanın ve yeni yatırımcıların bu piyasalarda yatırım yapmasında önemli bir paya sahip.
2022 yılı halka arzlar açısından son derece yoğun ve verimli bir yıl oldu. Şirketler bu dönemde enflasyona karşı korunabilmek ve finansman temin edebilmek için sermaye piyasalarının kendilerine sunduğu bu imkandan fazlası ile yararlandı. Tam 40 şirket borsaya merhaba dedi. Başta imalat olmak üzere, enerji ve teknoloji sektörlerinin başı çektiğini, şirketlerin kasasına toplamda 19 milyar 272 milyon TL gibi önemli bir rakamın girdiğini ekleyeyim.
Borsaya açılmak firmalar için, kredi kullanma gibi maliyetli bir sürece nazaran çok daha kolay bir nakit kaynağa kavuşmalarına olanak sağlıyor. Böylelikle firmalar diğer borçlanma yöntemlerinden farklı olarak anapara ve faiz gibi geri ödeme yükümlülüğü taşımamış oluyor. Özellikle yatırımların finansmanında, üretim ve istidama önemli bir katkı sağladığı kesin. Özetle, şirketler için halka açılma olanağı, özellikle enflasyonist ortam da düşünüldüğünde önemli bir finansal kaynak oluşturuyor.
2022 yılı için aktif alt limit 450 milyon TL
Gelelim şimdi bunları neden anlattığıma… Covid’in ardından halka arzların hızlandığını söylemiştim. Halk arz olmak isteyen firmalar için Sermaye Piyasaları Kurulu (SPK) her sene sonunda yeni yılda yapılacak başvurulara istinaden aktif ve senelik hasılat yönünden olmak üzere alt limitler getirir. 2022 yılında ilan edilen bu alt limitler 2021 yılı için hasılat açısından 60 milyon TL, aktif yönünden 100 milyon TL’ydi. Ancak 30 Aralık 2022 tarihinde yayınlanan SPK bülteni ile beraber hiçbir zaman SPK geçmişinde karşılaşılamamış şekilde 2021 ve 2022 yılları için olan alt limitleri de yeniden değerlenmiş ve iki yıl için ayrı ayrı belirlemeler yapılmış.
Gelinen noktada 2021 yılı için hasılat alt limiti 180 milyon TL, aktif alt limiti 300 milyon TL, 2022 yılı için hasılat alt limiti 270 milyon TL, aktif alt limit 450 milyon TL olarak belirlendi. Hem limit revizesinin Covid-19 pandemisinin tüm sektörlerde etkilerinin sürdüğü 2021 yılı için yeniden yapılması hem de 2022 yılı için Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ilan edilen yüzde 122,93’lük yeniden değerleme oranının çok üstünde olması bir hayli şaşırtıcı bir tablo ile iş dünyasını karşı karşıya bırakmış oldu. Bu gelişme özellikle orta ölçekli firmaların halka açılmasını bir hayli zor duruma getirdi. Bir tarafta yeni Türkiye ekonomi modelinden bahsederken, öte yandan halka açılımı bu denli zor duruma getirmek bana göre çelişki doğurmuş durumda.
Bu yıl beklenenin altında bir halka açılım gerçekleşecek
2023 için halka açılım planlarını yapan firmaların, yatırım kararlarını ve dolayısı ile yaratacakları istihdam konusunu gözden geçirmeleri gerekecek. Eminim pek çok firmanın hesapları tutmadı ve bu yıl beklenenin altında bir halka açılım gerçekleşecek. Gerek SPK’dan, gerekse Borsa İstanbul’dan uygulamanın sebebi hakkında herhangi bir açıklama her ne kadar gelmemiş olsa da tahmin edebilmek çok zor değil. Geçtiğimiz yıl gerçekleşen yoğun halka açılmanın yarattığı iş yükünü frenlemenin yanı sıra, halka açılan firma sayısının çoğalmasının dış borsalarda ve piyasalarda firmalarımızın sermaye sıkıntısı yaşadıklarının göstergesi olarak alınmış bir karar olması da muhtemel.
SPK’dan bu konuda bir açıklama gelir mi, bir değişiklik düşünülür mü bilmem, herhangi bir yoruma da rastlamadığımı belirtmeliyim. Ancak olması gerekenin, düzenlemenin tekrar değerlendirilmesi ve limit düzenlemelerine ilişkin artışın yeniden değerleme oranına çekilmesi olduğunu belirtmeliyim. Aksi halde ne yazık ki pek çok firma haksızlığa uğramış olacak.