SPK’da neler oluyor?

Dr. Hakan ÇINAR
Dr. Hakan ÇINAR SIRADIŞI [email protected]

Ekonomilerin güçlenmesinde piyasaların ve reel sektörün; sürekli dinamik ve yanı sıra mevzuat­ların istikrarlı olması, olmazsa olmaz. Ekonomile­rin güçlü görüntüsünde ve çok önemli dinamiklerden birisi de hiç kuşkusuz sermaye piyasalarıdır. Türkiye’nin tek borsası olan Borsa İstanbul, son dönemlerde pek çok firmanın ve yeni yatırımcıların bu piyasalarda yatı­rım yapmasında önemli bir paya sahip.

2022 yılı halka arzlar açısından son derece yoğun ve verimli bir yıl oldu. Şirketler bu dönemde enflasyona karşı korunabilmek ve finansman temin edebilmek için sermaye piyasalarının kendilerine sunduğu bu imkan­dan fazlası ile yararlandı. Tam 40 şirket borsaya mer­haba dedi. Başta imalat olmak üzere, enerji ve teknoloji sektörlerinin başı çektiğini, şirketlerin kasasına toplam­da 19 milyar 272 milyon TL gibi önemli bir rakamın gir­diğini ekleyeyim.

Borsaya açılmak firmalar için, kredi kullanma gibi ma­liyetli bir sürece nazaran çok daha kolay bir nakit kay­nağa kavuşmalarına olanak sağlıyor. Böylelikle firmalar diğer borçlanma yöntemlerinden farklı olarak anapara ve faiz gibi geri ödeme yükümlülüğü taşımamış oluyor. Özellikle yatırımların finansmanında, üretim ve istida­ma önemli bir katkı sağladığı kesin. Özetle, şirketler için halka açılma olanağı, özellikle enflasyonist ortam da dü­şünüldüğünde önemli bir finansal kaynak oluşturuyor.

2022 yılı için aktif alt limit 450 milyon TL

Gelelim şimdi bunları neden anlattığıma… Covid’in ar­dından halka arzların hızlandığını söylemiştim. Halk arz olmak isteyen firmalar için Sermaye Piyasaları Kurulu (SPK) her sene sonunda yeni yılda yapılacak başvuru­lara istinaden aktif ve senelik hasılat yönünden olmak üzere alt limitler getirir. 2022 yılında ilan edilen bu alt li­mitler 2021 yılı için hasılat açısından 60 milyon TL, aktif yönünden 100 milyon TL’ydi. Ancak 30 Aralık 2022 ta­rihinde yayınlanan SPK bülteni ile beraber hiçbir zaman SPK geçmişinde karşılaşılamamış şekilde 2021 ve 2022 yılları için olan alt limitleri de yeniden değerlenmiş ve iki yıl için ayrı ayrı belirlemeler yapılmış.

Gelinen noktada 2021 yılı için hasılat alt limiti 180 mil­yon TL, aktif alt limiti 300 milyon TL, 2022 yılı için hası­lat alt limiti 270 milyon TL, aktif alt limit 450 milyon TL olarak belirlendi. Hem limit revizesinin Covid-19 pan­demisinin tüm sektörlerde etkilerinin sürdüğü 2021 yılı için yeniden yapılması hem de 2022 yılı için Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ilan edilen yüzde 122,93’lük yeniden değerleme oranının çok üstünde olması bir hayli şaşırtıcı bir tablo ile iş dünyasını karşı karşıya bırak­mış oldu. Bu gelişme özellikle orta ölçekli firmaların hal­ka açılmasını bir hayli zor duruma getirdi. Bir tarafta ye­ni Türkiye ekonomi modelinden bahsederken, öte yan­dan halka açılımı bu denli zor duruma getirmek bana göre çelişki doğurmuş durumda.

Bu yıl beklenenin altında bir halka açılım gerçekleşecek

2023 için halka açılım planlarını yapan firmaların, ya­tırım kararlarını ve dolayısı ile yaratacakları istihdam ko­nusunu gözden geçirmeleri gerekecek. Eminim pek çok firmanın hesapları tutmadı ve bu yıl beklenenin altında bir halka açılım gerçekleşecek. Gerek SPK’dan, gerekse Borsa İstanbul’dan uygulamanın sebebi hak­kında herhangi bir açıklama her ne kadar gelmemiş ol­sa da tahmin edebilmek çok zor değil. Geçtiğimiz yıl gerçekleşen yoğun halka açılmanın yarattığı iş yükünü frenlemenin yanı sıra, halka açılan firma sayısının ço­ğalmasının dış borsalarda ve piyasalarda firmalarımızın sermaye sıkıntısı yaşadıklarının göstergesi olarak alın­mış bir karar olması da muhtemel.

SPK’dan bu konuda bir açıklama gelir mi, bir değişik­lik düşünülür mü bilmem, herhangi bir yoruma da rast­lamadığımı belirtmeliyim. Ancak olması gerekenin, dü­zenlemenin tekrar değerlendirilmesi ve limit düzen­lemelerine ilişkin artışın yeniden değerleme oranına çekilmesi olduğunu belirtmeliyim. Aksi halde ne yazık ki pek çok firma haksızlığa uğramış olacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar