Söylentiler piyasayı huzursuz etti

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

İMKB'deki gerilemeye, dolar fiyatındaki yükselme eklendi. Piyasalarda huzursuzluk arttı.

Piyasalardaki huzursuzluk bu defa yabancılardan kaynaklanıyor.

Yabancılar seçim sonu hükümetin para ve maliye politikasını daha da sıkıştırması sonucu,Türk Lirası'nın değer kaybetmesinden endişe ediyor.

Dün sabah Londra'dan yatırımcılara ve bankacılara Bloomberg ajansı vasıtasıyla ulaştırılan bir raporda yatırımcılara Tür liralarını satmaları hemen dolar almaları tavsiyesi vardı.

Royal Bank of Scotland Group tarafından hazırlanan raporda, Türk piyasasında düzeltme hareketinin başladığı Türk Lirası'nın değer kaybının hızlanacağı, yıl sonundan önce doların fiyatının 1.70 TL olacağı belirtilerek Türk Lirası ile yapılan yatırımlardan hemen çıkılması, hemen dolar satın alınması tavsiye ediliyor.

Yabancı yatırımcıların bono ve hisse senedi piyasasından az da olsa çıkmalarında dolar satın almalarında bu tür haberler etkili oluyor.

İMKB'de bankaların hisse senetlerinin başını çektiği gerileme ise bankacılık konusundaki tedbir bekleyişlerinden kaynaklanıyor.

Garanti Yatırım Araştırma'nın bir raporuna göre, cuma günkü kapanıştan buyana İMKB mali endeksindeki % 6.5, sanayi endeksindeki % 3 dolayındaki gerilemenin arkasında:

· Cari açıktaki genişlemenin ciddi risk oluşturması ve bu konuda MB-TMSF-BDDK'dan gelebilecek ek önlemlerin kısa vadede banka karlılıklarını olumsuz etkileme ihtimali ve de,

· Kısa vadede bankalar üzerindeki baskının devam edeceğini endişesi vardı.

Bankacılık sistemi için gündeme gelebilecek ek önlemler şöyle tahmin ediliyor:

- Kredi değer oranının düzenlenmesi:

Mortgage için kredi değer oranı halen bireyseller için %75, ticari kısım için %50 olarak uygulanıyor. Önümüzdeki dönemde BDDK kredi değer oranının düşmesini sağlayabilir. Aynı değişikliğin taşıt kredileri için de uygulanma ihtimali var. Bunun gibi talebi azaltıcı düzenlemeler ilk aşamada kredi büyümesini ve bankaları olumsuz etkileyecektir.

- Basel II uygulamalarının öne çekilmesi:

Basel II uygulamalarının bankacılık sektöründe uygulanma tarihi daha önce Haziran 2012 olarak açıklanmıştı. Basel II düzenlemelerin büyük bölümü uygulamaya konulmuş olmasına rağmen, önemli değişikliklerden biri olan yabancı menkul kıymetlerin risk ağırlıklandırılması sermaye yeterlilik oranı hesaplamalarına henüz dahil edilmedi.

- Mevduat sigortası prim artışı:

TMSF mevduat sigorta tavanının Avrupa Birliği'ndeki minimum tutar olan 50 bin euroya artırılması yönünde bir uygulama yapabilecektir. Bu rakam Türkiye'de 50 bin TL'dir. Böyle bir uygulama bankacılık sektörünün 240 milyon TL (2010 yılı kârının %1'i) fazladan sigorta primi ödemesi anlamına gelmektedir. Bu yönde alınacak bir karar, krediye çevrilecek fon tutarını azaltır. Dolayısıyla sektör karlılığı üzerinde olumsuz etkileri olacaktır.

- Kredi risk ağırlıklarında düzeltme:

BDDK toplam kredilerde veya spesifik olarak cari açığın büyümesinde etkili olan tüketici ve taşıt kredilerinde risk ağırlıklarını artırabilir. Halen bankaların sermaye yeterlilik oranı %17.9 ile minimum zorunlu oranın oldukça üstünde seyrediyor..

- Kredilerde genel karşılık oranlarının artırılması:

BDDK bankaların yeniden yapılandırılmış nakdi kredilerinin ve nakdi olmayan kredilerinin genel karşılık oranlarını artırmıştı. Nakdi krediler için düzenlemeden önceki genel karşılık oranları %1'di ve 20 gün önce yapılan son değişiklikle yeniden yapılandırılan kredilerde bu oran en az %5 oldu. Nakdi olmayan kredilerde ise, bu kredilerin toplamının banka sermayesinin 10 katını geçtiği durumlar için karşılıklar %0.2'den %0.3'e çıkarılmıştı. Bu değişikliklerin banka karlarına şu anda bir etkisi yok. Fakat rasyoların daha da yükseltilmesi halinde, bankacılık sektörü olumsuz etkilenecektir.

- Kredi faizi üzerindeki vergilerin artırılması:

Ekim 2010'da tüketici kredilerindeki vergiler (Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu) %10'dan %15'e çıkarılmıştı. Bu düzenlemenin sektöre önemli bir etkisi olmasa da, taşıt kredileri gibi diğer kredi çeşitlerine de vergi uygulanması durumunda, kredilerin tüketiciye maliyeti artacağından, kredi talebinde azalma meydan getirir.

- Kredi kartı limitleri:

BBDK, kredi kartlarının ödeme aracı olmak yerine borç alma enstrümanı olarak kullanılmasını sınırlamak amacıyla, minimum ödeme tutarlarını artırabilir. Taksit sayılarına kısıtlandırma getirebilir. Kredi kartı limitlerinin gelire göre sınırlanması da kredi kartıyla borçlanmayı azaltıcı bir seçenek olabilir.

Bütün bunlar bankaların kârlılıklarını daraltacak önlemlerdir.. Bankaların karlılığının azalması kredi maliyetlerinin artışına yol açar. Kredi maliyetinin artması bankacılık dışı kesimde kârları etkiler. İşte İMKB'de bankaların hisse senedinin başını çektiği sarsıntının arkasında bunlar vardır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018