Sosyal yardım konusuna farklı yaklaşımlar yardımı sınırlıyor

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

Tabii ki açlara "Balık dağıtmak yerine balık tutmayı öğretmek" gerekir. Ama "Balık tutmayı öğretme imkanı kısıtlı ise ve de henüz balık tutamayan çok sayıda insan var ise onları aç mı bırakacağız?"

Deniz Feneri davası gibi kamuoyunda olumsuz etki yaratan gelişmeler, öğrenci burslarının, kömür ve gıda dağıtımının siyasi parti çekişmelerine konu olması, sosyal yardımlarda olumlu gelişmeleri sınırlamaya başladı.

Daha fazla öğrenciye burs verilmesi alkışlanacak iken siyasi yaklaşımlar sonucu burs dağıtımı engellenebiliyor. Kömür ve gıda dağıtımının sınırlandırılması arayışı devam ediyor.

 İstanbul Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) "yardım"larla ilgili araştırmalar yapıyor. Yayınlıyor. İSMMMO'nun araştırmaları, vergi kayıtlarına yansımız yardım miktarını (kayıt içi yardımları) kapsıyor. Tabii ki kayıt dışı yardım miktarı da önemli.

 İSMMMO araştırmasına göre, 2004'te gıda bankacılığına yüzde 100 vergi teşviki getirilmesinin ardından Türkiye'de 20 gıda bankacılığı derneği kurulurken vakıfların da yüzde 42'si sosyal yardım alanında faaliyet göstermeye başladı.

Kurulan 20 derneğin 2007 yılı beyannamelerine göre aldıkları yardım ve bağış miktarı yıllık en az 897 bin TL oldu. Buna göre yılda ortalama 897 bin TL yardımı paylaştıran 20 derneğin her yıl bu miktardaki yardımı yönettiği dikkate alındığında 2003'ten sonra 4 milyon 485 bin TL'lik 'gıda bankacılığı' sektörü oluştuğu ortaya çıktı.

 Bu rakama 2003-2008 dönemi için hesaplanan ve devlet kontrolünde yapılan kömür ve gıda başta diğer yardımlar eklendiğinde (7 milyar 55 milyon 930 bin TL) Türkiye'de "kayıtlı ve beyan edilen" toplam yardımların hacminin 7 milyar 60 milyon 415 bin TL'liyi bulduğu hesaplandı.

Diğer yardımların da eklenmesiyle Türkiye'de son 5 yılda yaklaşık 8 milyar TL'lik yardım ekonomisi oluştuğunu belirtiliyor.

İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, araştırmaya ilişkin değerlendirmesinde fakirlere yardım amacıyla "gıda bankacılığı" adıyla kurulan kuruluşlara yapılan bağışların tamamının gelir ve kurumlar vergisi matrahından indirilmesinin, gıda bankacılığı yapan kuruluşlara bağış toplama avantajı sağladığını ifade ediyor.

İSMMMO araştırmasında belirtildiğine göre, Ekim 2008 tarihi itibariyle 4 bin 471 vakfın kuruluş amaçlarına göre dağılımına bakıldığında, yüzde 42'lik büyük bir bölümünün (bin 906) sosyal yardım alanında faaliyet gösterdiği anlaşılıyor.

Eğitim alanında bin 105, kültür alanında 605, hayır işlerinde ise 519 vakıf görev yapıyor. Türkiye'de kamu yararına çalışan kuruluşları bulunduğu sektöre ve uzmanlık alanlarına göre sıraladığında ise uzmanlık eksenli kuruluşlar ve sağlık örgütlerinin ağırlıkta olduğu görülüyor. Bunu kültür ve yardım kuruluşları izliyor. İnsan hakları, kadın, çocuk, çevre ve yaşlılar gibi belli başlı sivil toplum alanları kamu yararına çalışan kuruluş statüsünün dışında bırakılmış gibi görünüyor.

Önemli olan sosyal yardımların siyasi tartışmalara nedeniyle kısıtlanmaması, siyasetten arındırılarak, ihtiyaç sahiplerine daha iyi ve daha geniş şekilde yardım sağlayacak yapının oluşturulmasıdır.

Vakıfların kuruluş amaçlarına göre dağılımı

 (2008)

Alan  Sayı  Yüzde

Sosyal yardım 1906 42

Eğitim 1105 24

Kültür 605 14

Hayır 519 12

Sağlık 259 6

Diğer 77 2

Toplam 4471 100

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018