Sosyal medya ve terör

Ali Argun KARACABEY
Ali Argun KARACABEY VERİDEN BİLGİYE [email protected]

Sosyal medya herkesin düşüncelerini, duygularını, bilgilerini diğerleriyle sınırsızca paylaşmasına olanak sağlayan, bu sayede bir anlamda eşitlik sağlayan ve bizi özgürleştiren bir araç. Her birimizin içerik sağlayıcı konuma gelmesi çok değil kısa bir zaman öncesine kadar hayaldi, ama bugün bu olanağa sahibiz. Sahip olmak güzel, ama bu sahiplik yanında çok büyük bir sorumluluk da getiriyor aslında. Son günlerde yaşadığımız üzücü olaylar hepimizin bu sorumluluğun farkına varmamıza neden oldu. Terör olaylarının kendisi kadar belki daha fazla her gün ve hatta her saat sosyal medya hesaplarımıza gelen uyarılar çoğumuzu tedirgin ediyor ve karamsarlığa itiyor. 

Birçoğumuzun günlük hayatından haberler vermek, bazılarımızın çok sık görüşemediği kişilerle haberleşmek ve benzeri nedenlerle üye oldukları sosyal medya platformları son günlerde işlev değiştirerek haber kaynağı haline geldiler. Çoğumuz gördüğümüz, okuduğumuz paylaşımlara ihtiyatla yaklaşsak bile büyük bir kesimin bu paylaşımlardan etkilendikleri bir gerçek. 

Sosyal medyanın hayatımızdaki önemi ve sosyal medya paylaşımlarına ne kadar değer verdiğimiz konusunda Okan Üniversitesi Yeni Medya bölümü bir çalışma yürütüyor. Bugünlerde nihai sonuçları açıklanacak olan araştırmanın ilk sonuçlarını bölüm başkanının nezaketinden yararlanarak elde etme olanağım oldu. Kendisinin de izniyle burada bazı sonuçları sizinle paylaşacağım. 

Çalışmaya katılanların yaklaşık yüzde 96’sı en az bir sosyal medya hesabı olduğunu belirtirken, yüzde 87’si kendisini aktif bir kullanıcı olarak tanımlıyor. Bu kitlenin yaklaşık yüzde 70’i sosyal medya aracılığıyla kişisel paylaşımlardan ziyade gündemi takip ettiklerini belirtiyor ve yine neredeyse üçte ikisi sosyal medyayı arkadaşlarıyla haberleşmek için değil gündemi takip etmek için kullanmayı tercih ettiğini belirtiyor. Bu grup sosyal medyanın bir haber kanalı olduğuna inanıyor. 

Bugünlerde yaşadığımız gibi kriz dönemlerinde sosyal medyadan haber almaya çalışanların oranı, onun bir haber kanalı olduğuna inanların oranını da aşarak yüzde 70’lerin üzerine çıkıyor. Yani normal dönemlerde sosyal medyanın gündemi takip etmek için kullanmayan bir kesim de kriz döneminde sosyal medya aracılığıyla haber almaya çalışıyor. Çalışmaya katılanların yarısı sosyal medya aracılığıyla aldıkları haber ve uyarıları dikkate aldıklarını belirtiyor. Bu oranın sosyal medya paylaşımlarında bulunanların neden sorumlu davranmaları gerektiğini açıkça ortaya koyduğuna inanıyorum. Bütün bu cevapların en dikkat çekicilerinden biri sosyal medya kullanıcılarının nerdeyse yarısı sosyal medyaya sansür uygulanmasının gerekliliğine inanıyor. 

Güzel ve umut verici sonuçlar da var araştırmada. Örneğin katılımcıların yüzde 90’dan fazlası bazı bilgileri paylaşmadan önce alternatif haber kanallarından doğruluğu araştırdıklarını belirtiyor. 

Genel bir değerlendirme yapmak gerekirse, çok önemli bir özgürlük ve kendini ifade etme alanı olan sosyal medya, kullanıcılar dikkat etmezlerse bir süre sonra inandırıcılığını önemli ölçüde yıpratacak gibi görünüyor. Bugün hâlâ bu kanalın bu kadar itibar görmesinin temel nedeni klasik haber kanallarından toplumun yeterli bilgi alamadığına inanması olarak gözüküyor, ancak siz kendinize çeki düzen vermezseniz birileri size zorla çeki düzen verdirir kuralının sosyal medya için de geçerli olduğunu unutmayarak, tüm kullanıcıların sorumlu davranması gerekiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Abone 13 Mayıs 2019
Paylaşım ekonomisi 29 Nisan 2019
Eğitimde değişim 18 Mart 2019
Sistem bozucular 21 Ocak 2019
Dijitalleşme, ama nasıl? 31 Aralık 2018
Dalgalar ve Atatürk 21 Mayıs 2018