Sosyal korumaya 2023’te 2,7 trilyon TL
Hane halkları veya bireylerin belirlenmiş risk veya ihtiyaç yüklerini hafifletmek amacıyla emekli, yaşlı, dul, yetim, hasta, işsiz ve benzeri kesimlere yapılan sosyal koruma harcamalarının milli gelirdeki payı 2023 yılında artmakla birlikte, 2021 yılı düzeyinin altında kaldı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı sosyal koruma istatistiklerine göre söz konusu harcamaların idari masraflar da dahil toplam tutarı 2023 yılında cari olarak yüzde 108,6 artarak 2 trilyon 693,5 milyar liraya ulaştı. Sosyal koruma harcamalarının gayri safi yurt içi hasılaya (GSYH) oranı da yüzde 10,1 olarak gerçekleşti. Söz konusu harcamaların milli gelire oranı 2021 yılındaki yüzde 11’lik düzeyinden 2022’de yüzde 8,6’ya düşmüştü. Buna göre bu harcamaların milli gelire oranı geçen yıl 1,5 puan artmasına rağmen 2021’deki düzeyi yakalayamadı.
2023’teki harcamanın idari masraflar ve benzeri giderler düşüldüğünde, 2 trilyon 645 milyar 267 milyon TL ile yüzde 98,2’sini sosyal koruma yardımları oluşturdu. Sosyal koruma yardımlarında ise en büyük harcama 1 trilyon 175,2 milyar TL ile emekli/ yaşlılara yapılan harcamalar oldu. Bunu 809,3 milyar TL ile hastalık/sağlık bakımı harcamaları, 263,2 milyar lira ile dul/yetim, 190,5 milyar lira ile aile/çocuk, 102,8 milyar lira ile sosyal dışlanma, 80 milyar lira ile engelli/malul, 24,2 milyar lira ile işsizlik yardımları izledi.
2023 yılında (masraflar hariç) toplam sosyal koruma yardımlarının GSYH içindeki payı ise yüzde 10 olarak gerçekleşti. Risk/ihtiyaç grupları bazında bakıldığında, milli gelirden emekli/yaşlılara yapılan harcamalar yüzde 4,4, hastalık/sağlık bakımı harcamaları yüzde 3, dul/yetimler yüzde 1, aile/çocuk yüzde 0,7, sosyal dışlanmaya yönelik harcamalar yüzde 0,4, engelli/ maluller yüzde 0,3 ve işsizlik ödemeleri yüzde 0,1 pay alabildi.
Yüzde 13,3’ü şartlı
Geçen yılki sosyal koruma yardımlarının yüzde 13,3'ü şartlı olarak verildi. Bunun da yüzde 51,2 ile yarıdan fazlasını aile/çocuk yardımları oluşturdu. Bu risk/ihtiyaç grubunu yüzde 17,7 ile engelli/malul yardımları ve yüzde 13,4 ile hastalık/sağlık bakımı yardımları izledi.
2023’te sosyal koruma yardımlarının yüzde 63’ü nakdi olarak yapıldı. Nakdi yardımlarda en büyük payı yüzde 70,1’le emekli/yaşlılara yapılan yardımlar oluşturdu. Bunu yüzde 15,4’le dul/yetim yardımları ve yüzde 5,4 ile aile/çocuk yardımları izledi.
Koruma gelirinde devlet katkısı yüzde 39,6
2023 yılında 3 trilyon 219,2 milyar lira olan sosyal koruma gelirlerinin 1 trilyon 276,3 milyar liralık bölümü devlet katkısı olarak gerçekleşirken, 956,6 milyarı işveren katkısı, 770,2 milyar lirası koruma kapsamındaki bireyler tarafından yapılan sosyal katkılar, yüzde 6,7’si de diğer katkılar şeklinde gerçekleşti. Geçen yılki sosyal koruma gelirlerinin yüzde 39,6'sını devlet katkıları, yüzde 29,7'sini işveren sosyal katkıları ve yüzde 23,9'unu koruma kapsamındaki bireyler tarafından yapılan sosyal katkılar oluşturdu.
16,9 milyon kişi maaş alıyor
Sosyal koruma kapsamında 2022’de 14 milyon 851 bin olan emekli/yaşlı, dul/yetim ve engelli/malul maaşı alan kişi sayısı 2023’te yüzde 13,8 artışla 16 milyon 893 bine yükseldi. Bu kişilerin 10 bin 8’ini erkek, 6 bin 885’ini kadınlar oluşturdu. Emekli/yaşlı maaşı alan kişi sayısı 12 milyon 414 bin, dul/ yetim maaşı alanlar 4 milyon 120 bin, engelli/malul maaşı alan kişi sayısı da 859 bin olarak açıklandı. Sosyal koruma kapsamında maaş yardımı sayısı 2022 yılındaki 15 milyon 630 bin düzeyinden, 2023 yılında 17 milyon 719 bine yükseldi.
Sosyal koruma neden önemli?
Sosyal koruma, sosyal risklerin sebep olduğu gelir yetersizliğini gidermek ve yoksulluktan korunmak amacıyla uygulanan temel bir insan hakkı olarak tanımlanıyor. Sosyal koruma hastalık, annelik, engellilik, işsizlik, yaşlılık gibi risklere karşı bir gelir güvencesi olmasının yanı sıra gelir kaybı karşısında nakdi veya ayni yardımı, ömür boyu sağlık hizmetlerine erişimi ve geliri güvence altına almayı sağlıyor.
Sosyal koruma kapsamı ülkelere göre değişmekle birlikte çeşitli programları içeren sosyal yardımları ve sosyal hizmetleri kapsıyor. Sosyal koruma harcamalarının GSYH’den aldığı pay sosyal risklere maruz kalanların daha iyi korunmasının önemli bir göstergesi.
Dünya ortalaması yüzde 19,3
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) verilerine göre sosyal koruma harcamalarının milli gelire oranı dünya ortalamasında yüzde 19,3 düzeyinde bulunuyor. Buna göre Türkiye sosyal korumaya dünya ortalamasının yaklaşık yarısı kadar kaynak ayırıyor. Ancak sosyal koruma harcamalarının GSYH’den aldığı pay bölgelere ve ülkelere göre değişiyor.
Yüksek gelire sahip Avrupa ülkelerde yüzde 28’e yaklaşan sağlık harcamaları dahil sosyal koruma harcamalarının GSYH’den aldığı pay, düşük gelirli ülkelerde yüzde 2’ye düşüyor. Düşük orta gelirli ülkelerde GSYH’nin yüzde 5,8’i kadar olan sağlık dahil sosyal koruma harcamaları, Arap ülkelerinde yüzde 8,3, orta ve batı Asya ülkelerinde yüzde 11,2, Kuzey Afrika ülkelerinde yüzde 10,2, Asya Pasifik bölgesinde ve yüksek orta gelir grubunda yüzde 11,8, Latin Amerika ülkelerinde yüzde 15, Doğu Avrupa ülkelerinde yüzde 20,1 yüksek gelirli ülkelerde yüzde 24,9 Kuzey Amerika ülkelerinde yüzde 26, batı, kuzey ve güney Asya ülkelerinde yüzde 27,9 düzeyinde.