Sosyal işsizlik!

İşsizliğin en büyük nedeni 'mesleksizlik' dedik ya!

Başbakanlığa bağlı Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, işsizliğin bir başka nedenini açıkladı geçtiğimiz hafta:

Sosyal yardımlar!

* * *

Kurum, yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıklarken tam olarak, "İşsizliğin nedeni sosyal yardımlardır." demedi, ama araştırmanın ayrıntıları, sosyal yardımların işsizliğe sebebiyetini açıklamakta.

Mesleksizlikle sosyal yardımlar arasındaki ilişki ise "Bin balık verme, bir balık tutmasını öğret." diye dilimize yapışmış/beynimizden ve uygulama tahtamızdan sökülmüş meşhur Çin atasözünü hatırlatmakta.

* * *

Kurumda yardım dağıtan personelin, araştırma sonuçlarına yansıyan tespitleri şöyle:

"Yardım aldıkça çalışmak istemiyorlar.

Yaşam tarzlarını yardıma göre belirleyip, çalışabilecekleri halde çalışmıyorlar.

"Kömür alacağım" diye, sigortalı işlere girmiyorlar.

Çalışmak isteyenler, sigorta yaptırmak istemiyorlar.

İş istiyorlar ama verilen işlerde çalışmıyorlar.

Evde oturmayı, tembellik yapmayı adet haline getiriyorlar.

"Cebinizden mi veriyorsunuz, devlet veriyor" diye her şeyi istiyorlar.

Verilenler yetmemeye başladı, artık ev ve doğalgaz istiyorlar. Verilmeyince kavga çıkarıyorlar.

Yardım alanlar hükümete, devlete duacı oluyor, ancak bir kere de olsa alamayınca yada yardım azalınca beddua ediyor."

* * *

Tabiki, muhtaçlara yardım edilmeli, sahip çıkılmalı. Ama yanlış araç ve amaçlarla değil.

Yanlışlar yeni yanlışlar doğuruyor.

Mesela, mesleki eğitimdeki hareketlilik sevindiriyor ancak bu hareketliliğin yanlışlarla başlama ve devam etmesi ihtimali üzüyor.

İlginçtir, meslek eğitimi denince, birkaç sektör akla geliyor.

İlginçtir, meslek bölümleri birkaç sektörle sınırlandırılıyor.

Üreten binlerce sektörün varlığı unutuluyor.

Geçtiğimiz hafta Gaziantep Temsilcimiz Orhan Karadağ'ın Gaziantep'teki kuruyemiş üretici ve ihracatçılarını bir araya getirdiği toplantıda konuşulanlar, aklımıza gelebilecek her alanda meslek eğitimi almış insanlara ihtiyaç duyulduğunu ortaya koyuyor.

Toplantının haberini yapan muhabir arkadaşımız Gülistan Tor'un, "Kuruyemişçiler meslek yüksek okullu oluyor" başlığını atarken duyduğu heyecan ise tüm katmanların farkındalığını gösteriyor.

Üreticiler kendi imkânlarıyla bu eksiği gidermeye çalışacaklarını, sosyal yardımlara ayrılan kaynağın yarısının dahi bu fitili ateşleyeceği belirtiliyor.

Karar alıcılara da bu heyecana ortak olmak/bu heyecan doğrultusunda adımlar atmak düşüyor.

* * *

Kaliteyi, verimliliği, markalaşmayı meslek öğrenen/öğretilenlerle sağlayabileceğimiz kesin; 3-5 paket yardım alınca dua, alamayınca beddua etmeyi öğrenen/öğretilenlerle değil.

Böyle bir sistemde meslek öğrenenlerin, beddua öğrenenlere bakacağı/yardım edeceği de kesin; ortada beddua öğrenen/öğretilen kalırsa!