Sosyal güvenlikte kritik yıl 2025

Naki BAKIR
Naki BAKIR MAKRO BAKIŞ [email protected]

EYT düzenlemesinin ka­mu mali dengeleri üze­rindeki “olumsuz etki­leri”, emekli aylıklarının alım gücündeki düşüş gibi konu­lar kamuoyunda tartışılırken, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığından, sos­yal güvenlik sistemi açıkları ile bütçeden bu alana yapılan transferlerin önümüzdeki dö­nemde çığ gibi büyüyerek ast­ronomik düzeylere ulaşacağı öngörüsü geldi.

Cumhurbaşkanlığı 2025 Yıl­lık Program’ında yer alan pro­jeksiyonlarda, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) 2023 yı­lında 38,5 milyar TL olan açı­ğının, bu yılın tümünde 170,5 milyar TL’ye 2025’te ise 551,8 milyar TL’ye ulaşacağı öngö­rüldü. Program’da, sisteme bütçeden yapılan transferlerin 2022’deki 389,9 milyar liralık düzeyinden 2023’te 875 mil­yara yükselen tutarının da bu yılın tümünde 1 trilyonu 534,7 milyar, 2025’te ise 2 trilyon 188 milyar liraya ulaşacağı öngö­rüsü yer aldı. Öngörülen seyir, SGK’nın açığında son iki yılda 13,3 kat, bütçe transferlerinde ise son üç yılda 4,6 katlık büyü­me anlamına geliyor.

Sistemin açıkları ve merke­zi yönetim bütçesinden yapı­lan transferlerdeki dramatik büyüme öngörüsünün yer aldı­ğı Program’ın sosyal güvenlik sistemine yönelik hedef, poli­tika ve tedbirleri ise önümüz­deki dönemde sistemde köklü değişiklik iradesini ortaya ko­yuyor.

Gider gelirden hızlı artıyor

Programda yer alan tahmin­lere göre 2024 yılının tümünde SGK’nın bütçeden transferler de dahil toplam geliri geçen yı­la oranla yüzde 73,2 artarak 3 trilyon 697 milyar liraya, top­lam giderleri ise yüzde 78 ar­tışla 3 trilyon 867 milyar liraya, böylece Kurum’un açığı yüzde 342,6 büyüyerek 170,5 milyar liraya ulaşacak.

SGK’nın geçen yıl 1 trilyon 503,9 milyar lira olan prim gelirlerinin bu yılın tümün­de yüzde 82,4 artışla 2 trilyon 723,2 milyar lira olacağı bek­leniyor. Faturalı ödemeler ve devlet katkısı gibi bütçeden alınan transferler de dahil di­ğer gelirlerinin de 953,8 milyar lira olacağı öngörülüyor.

Bu yı­lın tümünde SGK’nın emek­li aylığı ödemelerinin yüzde 89,3 artışla 2 trilyon 700,5 mil­yar, sağlık giderlerinin yüzde 76,8 artışla 978,2 milyar, yatı­rım harcamalarının 1,2 milyar, bütçeden transfer yoluyla kar­şılanan faturalı ödemeler ve yönetim giderleri de dahil di­ğer giderlerinin ise yüzde 2,5 azalarak 187,6 milyar lira ola­cağı öngörülüyor.

2025’te beklenen rekor açık

Projeksiyonlara göre 2025 yılında SGK’nın prim gelirleri yüzde 28,4’lük bir artışla 3 tril­yon 522 milyar, bütçe transfer­leri dahil diğer gelirleri yüzde 22,2 artışla 1 trilyon 165,4 mil­yar, toplam geliri yüzde 26,8 ar­tışla 4 trilyon 688,2 milyar lira olacak.

2025’te Kurumun aylık öde­melerinin yüzde 38 artışla 3 trilyon 726,8 milyar, sağlık gi­derlerinin yüzde 31,2 artışla 1 trilyon 283,4 milyar, yatırım gi­derlerinin 1,6 milyar, diğer gi­derlerinin yüzde 21,6 artışla 228,2 milyar ve toplam gider­lerinin yüzde 35,5 artışla 5 tril­yon 240 milyar lira olacağı ön­görülüyor.

Bütçeye yükü katlanıyor

Sosyal güvenlik sisteminin bütçeye yükünde EYT düzen­lemesinin de etkisiyle 2023’e damgasını vuran hızlı büyüme devam ediyor. Faturalı ödeme­ler, ek karşılıklar, devlet katkı­sı, emeklilere yapılan ek öde­me, prim teşviklerinden kay­naklanan transferler, açık finansmanı ile prim ödeme gü­cü olmayanların Genel Sağlık Sigortası (GSS) primleri gibi devletçe üstlenilmiş ödemeler dolayısıyla merkezi yönetim bütçesinden SGK’ya yapılan transferlerin toplam tutarının bu yılın tümünde 51,4 artışla 1 trilyon 534,7 milyar TL’ye ula­şacağı tahmin ediliyor. Dev­letçe üstlenilmiş söz konusu ödemeler dolayısıyla SGK’ya 2025 yılında merkezi yönetim bütçesinden yapılacak toplam transferin ise yüzde 42,6 artış­la 2 trilyon 188 milyar lirayı bu­lacağı tahmin ediliyor.

Bütçe gelirinin beşte biri SGK’ya

Merkezi yönetim bütçesinin toplam giderlerinde 2022’den bu yana sosyal güvenlik siste­mine yapılan transferlerin ya­nında bunun dışındaki cari transferler ve personel gider­leri ile faiz ödemelerindeki ar­tışın da etkisiyle hızlı bir bü­yüme yaşanıyor. Buna rağmen sosyal güvenlik transferlerinin bütçe büyüklükleri içindeki payı büyümeye devam ediyor.

2022 ve 2023 yılında faiz dışı bütçe giderlerinin yüzde 14,8’ini oluşturan söz konu­su transferlerin faiz dışı har­camalar içindeki payının bu yılın tümünde yüzde 15,5’e, 2025’te yüzde 17,1’e ulaşma­sı bekleniyor. Sosyal güvenlik transferlerinin toplam bütçe giderleri içinde 2022’de yüzde 13,2, 2023’te yüzde 13,3 olan payının bu yıl yüzde 13,7’ye, gelecek yıl yüzde 14,9’a ulaşa­cağı tahmin ediliyor.

Söz konusu transferlerin toplam bütçe gelirlerinden al­dığı payın 2022’de yüzde 13,9 olan, 2023’te yüzde 16,8’e çı­kan payının, bu yıl yüzde 16,9, 2025’te yüzde 17,1 olacağı ön­görülüyor. Buna göre 2025 yı­lında bütçe harcamaların yak­laşık beşte birini sosyal güven­lik transferleri yutacak.

Bütçe projeksiyonlarına göre toplam giderler içinde­ki payı da bu dönemde yüzde 10,6’dan yüzde 13,2’ye, toplam bütçe gelirlerinden aldığı pay da yüzde 11,1’den yüzde 15,2’ye çıkacak. Faiz ile sosyal güven­lik olmak üzere iki kalemin toplam harcamalardaki payı yüzde 28,1’e, gelirlerden aldığı pay da yüzde 32,3’e ulaşacak. Başka deyişle tüm bütçe gelir­lerinin yaklaşık üçte biri, faiz ve sosyal güvenliğe gidecek.

GSYH’nin yüzde 3,6'sı kadar transfer

Son üç yıldır büyüme ivmesi artan SGK açığının, 2025 yılı sonunda gayri safi yurt içi ha­sılanın (GSYH) yüzde 1’ine, bütçe transferlerinin payının da yüzde 4’e yaklaşacağı tah­min ediliyor.

Projeksiyonlara göre 2024 yılında SGK’nın toplam ge­lirlerinin GSYH’ye oranı 0,3 puan artışla yüzde 8,4’e yük­selecek. Bu gelişmede, esas olarak prim gelirlerinin GS­YH’ye oranının yüzde 6,2’ye yükselmesi etkili olacak.

An­cak 2023’te yüzde 8,2 olan SGK’nın toplam giderinin milli gelire oranı da 2024’te yüzde 8,7’e çıkacak. Giderler­deki artışta, ücretli veya kendi hesabına çalışıp emekli olan­ların aylıklarına refah payı ar­tışı yapılması ve asgari emek­li aylıklarının artırılmasına bağlı olarak aylık ödemeleri­nin GSYH’ye oranının yüzde 6,1’e çıkması temel belirleyici. Bu gelişmelerle, SGK açığının GSYH’ye oranı yüzde 0,1’den yüzde 0,4’e, bütçe transferleri­nin milli gelire oranı da yüzde 3,3’ten 3,5’e yükselecek.

Programda, milli gelire oran olarak 2025’te ise prim gelirle­rinin yüzde 7,6’ya, diğer gelirle­rinin yüzde 5,7’ye, böylece top­lam gelirinin oranının yüzde 7,6’ya düşeceği bekleniyor. Ku­rum’un giderlerinin milli gelire oranının da yüzde 8,5’e düşme­si beklenirken, açığın oranının yüzde 0,9’a, bütçe transferleri­nin oranının da yüzde 3,6’ya ka­dar yükseleceği öngörülüyor.

Ufukta köklü değişim mi var?

 Cumhurbaşkanlığı 2025 Yıllık Program’ında yer alan sosyal güvenlik sistemine yönelik hedef, politika ve tedbirler, önümüzdeki dönemde sistemde köklü değişikliklere gidileceği yönünde somut mesaj verdi. Sosyal güvenlik kapsamı genişletilerek prim tabanını güçlendirmeye yönelik olarak bir dizi düzenlemenin hayata geçirilmesi bekleniyor.

Bu kapsamda sisteme girişlerin kolaylaştırılması için farklı meslek ve gelir gruplarına yönelik yeni uygulamalar geliştirilecek. Kolay işverenlik uygulaması, kapsamı genişletilerek yaygınlaştırılacak. Düşük gelirli esnaf, sanatkâr ve çiftçiler ile mevsimlik çalışanlara özel “mikro” sigorta programları oluşturulacak.

Sağlık giderlerine sıkı kontrol

Programda yer alan politika ve tedbirler kapsamında; ilaç ve tedavi hizmetlerinde daha etkin fiyatlandırma mekanizmaları oluşturulacak. Sağlık hizmetlerinin finansmanında değer bazlı geri ödeme yöntemlerinin kullanılması sağlanacak, ödenen ilaç ve tedavilere yönelik düzenli aralıklarla geriye dönük analizler yapılarak ödeme listelerinin etkinliği artırılacak.

Akılcı ilaç kullanımı teşvik edilerek ilaç ve tedavi harcamalarını rasyonelleştirecek tedbirler alınacak. Sağlık hizmetlerinin gereksiz ve etkin olmayan kullanımını önlemeye yönelik düzenlemeler yapılacak. Sağlık ürün ve hizmetlerinde talep kontrolü daha etkin sağlanacak. Sağlık hizmetlerinin geri ödemesinde risk analizini ve hizmet sunucularının davranışlarını dikkate alan denetim modelleri geliştirilecek.

Emeklilik yaşı yükselecek mi?

 Kişilerin daha çok istihdamda kalmasını teşvik eden, hakkaniyeti ve aktüeryal dengeyi önceleyen düzenlemeler hayata geçirilerek sosyal güvenlik sisteminin mali sürdürülebilirliği güçlendirilecek. Bu kapsamda aylık bağlama sistemi kişilerin daha çok istihdamda kalmasını teşvik edecek ve mali yük getirmeyecek şekilde yeniden düzenlenecek. Bunun için dünya uygulamaları da dikkate alınarak maliyet çalışması yapılacak. Sistemin mali sürdürülebilirliği amacıyla emeklilik kriterlerinin belirlenmesinde “doğuşta beklenen yaşam süresi artışı ile uyumlu otomatik ayarlama” mekanizmalarına ilişkin çalışmalar yapılacak. Programda yer alan bu tedbir, emeklilik yaşının yükseltilmesi anlamına geliyor.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar