Sosyal güvenlikte iki aşama tamamlandı
Resul KURT / Sosyal Güvenlik Uzmanı Sosyal güvenlik kurumunun teşkilat yapısını düzenleyen 5502 sayılı "Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu" ve bu kurumun uygulayacağı 5510 sayılı "Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu" ile "Sosyal Güvenlik Reformu"nun ilk iki ayağı tamamlanmıştı. Sosyal Yardımlar ve Primsiz Ödemeler Kanunu'nun çıkarılmasıyla da sosyal güvenlik reformu tamamlanmış olacak. Reformda süreç nasıl işledi Tüm nüfusu kapsayan tek bir emeklilik, tek bir sağlık sistemi, muhtaçlığa dayalı ve adil bir sosyal yardım sistemi ile sosyal güvenlik kurumlarının tek çatı altında birleştirilmesini içeren bir reform yapılması düşünülmüştü. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun uygulayacağı "5489 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu" 19.04.2006 TBMM'de kabul edilmişti. Ancak 10. Cumhurbaşkanı Sayın A. Necdet Sezer tarafından yayımlanması uygun bulunmayan, 3, 28, 29, 31, 40, 46, 55, 63, 80, 82, geçici 1, geçici 2, geçici 4, geçici 6 ve geçici 9. maddelerinin bir kez daha görüşülmesi için, TBMM'ye gönderilmiş, yeniden görüşülen ve herhangi bir değişiklik yapılmadan aynen kabul edilen 5510 sayılı "Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu" 16.06.2006 tarih ve 26200 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştı. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile TC Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu, Bağ-Kur ve banka ve ticaret odası sandıkları tarafından sigortalılara verilen sağlık ve sosyal güvenlik haklarındaki farklılıklar kaldırılarak, tüm vatandaşlara eşit sağlık ve sosyal güvenlik hakkı tanınması amaçlanmıştı. Reformun yürürlüğe girmesiyle birlikte ilk defa memur, işçi, köylü, esnaf ve işadamı arasında sağlık ve sosyal güvenlik yönünden ayrıcalıklı uygulamaların sona erdirilmesi düşünülmüştü. Ancak Anayasa Mahkemesi 30.12.2006 tarihli ve 26392 sayılı 5. Mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanan 15.12.2006 tarihli E: 2006/111 ve K: 2006/11 sayılı kararı ile memur, işçi ve esnaf ve serbest çalışanların aynı kurum ve aynı koşullarda emekli olamayacaklarına, aynı sağlık ve sosyal güvenlik hakkına sahip olamayacaklarına ve dolayısıyla memurların ayrı bir yasaya tabi olmaları gereğine karar verdi. Anayasa Mahkemesi'nin, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun bazı maddelerini iptal etmesi, bazı maddelerinin de yürürlüğünü durdurmasının ardından 5510 sayılı "Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu" önce 01.07.2007 tarihine ve daha sonra 01.01.2008 tarihine ve son olarak 01.06.2008 tarihine ertelendi. Ancak, TBMM'de kabul edilen 5754 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la, 5510 sayılı kanunun yürürlük tarihi 2008 Ekim olarak belirlendi. İşçiler 4/a, Bağ-Kur'lular 4/b ve memurlar 4/c'li oluyor Sosyal güvenlik reformu ile birlikte; SSK'ya prim ödeyen işçiler 4/a'lı, Bağ-Kur'a prim ödeyenler 4/b'li ve Emekli Sandığına tabi Memurlar ise 4/c'li olarak adlandırılıyor. Herkese tek sosyal güvenlik numarası SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı tarafından farklı sicil numaraları kullanılmakta, bazen aynı kurumun birden fazla sicil numarası verdiği de görülmektedir. Farklı sosyal güvenlik numaralarının kullanılması sigortalıların günlerinin tespitinde zorluklara yol açtığı gibi, kurumların da iş yükünü artırıyordu. Sosyal güvenlik reformuyla birlikte sigortalılar, isteğe bağlı sigortalılar ile bunların hak sahiplerinin; genel sağlık sigortalıları ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin tescil ve diğer tüm işlemlerinde sosyal güvenlik sicil numarası olarak Türk vatandaşları için TC kimlik numarası, yabancı uyruklu kişiler için ise Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından verilecek sosyal güvenlik sicil numarası kullanılacaktır. Bağ-Kur'lu işçisinden az prim ödeyemeyecek 4/b'li (Bağ-Kur'lu) olmasını gerektirecek bir faaliyette bulunan kişilerin (vergi mükellefiyeti, ticari faaliyet, şirket ortaklığı gibi), asgari ücret ile asgari ücretin 6,5 katı arasında olmak koşuluyla her ay dilediği rakamdan yüzde 33,5'i ve yüzde 39'u arasında oranında (yaptığı işin tehlikesine göre değişmektedir) prim ödemekle yükümlü olacaktır. Ancak, 4/b'li (Bağ-Kur'lu) işveren olup işçi çalıştırıyorsa en yüksek ücret ödediği işçisinden daha az gelir beyan edemeyecektir. Aylık prime esas kazancı, çalıştırdığı sigortalının otuz günlük prime esas kazancından düşük olduğu tespit edilen sigortalıların aylık prime esas kazançları, tespit edilen kazanç düzeyine çıkartılarak aradaki farkın primi, 89'uncu madde hükümlerine göre gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmak suretiyle tahsil edilecek. Her şirket ortaklığından ayrı prim alınmayacak Gazeteniz DÜNYA'nın 10 Mart 2008 tarihinde manşetinde her şirket ortaklığından ayrı prim alınacağını duyurmuştuk İşte bu adaletsizlik düzeltildi. Sosyal güvenlik reformu yürürlüğe girdikten sonra her şirket ortaklığından ayrı prim alınmayacak. Maddenin yeniden görüşülmesi sırasında verilen bir önergeyle "4'üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılmayı gerektirecek birden fazla durumun söz konusu olması halinde, bu fıkranın (a) ve (b) bentlerinde belirtilen esaslara göre tek beyanda bulunulur" hükmü getirildi. Cenaze yardımı SSK'lı vefat ederse ailesine veya cenazeyi kaldıran kimselere 223.73 YTL, Bağ-Kur'lu vefat ederse 185.56 YTL ve memur vefat ederse 850.16 YTL veriliyordu. Sosyal güvenlik reformu ile cenaze yardımlarındaki farklı uygulamalar sona erdirilmektedir. Buna göre; SSK'lı, Bağ-Kur'lu, memur ayrımı yapılmaksızın bütün sigortalıların hak sahiplerine verilecek cenaze yardımı tutarı, SGK Yönetim Kurulu'nun teklifi ve bakanın onayıyla belirlenecek. Düşük gelirlinin sağlık primi düşük tutulacak Aile içindeki gelirin kişi başına düşen aylık tutarı; asgari ücretin üçte birinden asgari ücrete kadar olduğu tespit edilen kişiler için prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının üçte biri, asgari ücretten asgari ücretin iki katına kadar olduğu tespit edilen kişiler için prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutar, asgari ücretin iki katından fazla olduğu tespit edilen kişiler için prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının iki katı prime esas asgari kazanç tutarı olarak esas alınacak. Bağ-Kur'luya da süt parası ödenecek Sosyal güvenlik hakları açısından en kötü durumda olan kesimin Bağ-Kur'lular olduğunu söyleyebiliriz. Halen yürürlükte olan mevzuata göre, SSK'lılara doğum nedeniyle emzirme yardımı (süt parası) olarak 50 YTL, memurlara ise 123,72 YTL doğum yardımı ödeneği veriliyor. Bağ-Kur'luların ise bu hakkı yok. Emzirme ödeneğinden sigortalı kadın, sigortalı erkeğin çalışmayan eşi ile Bağ-Kur'lular da yararlanacak. Bu kişilere, çocuğun yaşaması şartıyla doğum tarihinde geçerli olan ve SGK Yönetim Kurulu'nca belirlenen, bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden emzirme ödeneği verilecek. Emzirme ödeneğinden yararlanmak için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olma şartı aranacak. SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı "tek çatı"da toplandı Türkiye'de çeşitli kanunlara tabi olarak, sosyal sigortacılık ilkeleriyle sosyal güvenlik hizmeti veren sosyal güvenlik kuruluşları bulunmaktaydı. 1- TC Emekli Sandığı, 2- Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), 3- Bağ-Kur, 5502 sayılı kanunla tek çatı olarak adlandırılan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı altında 2006 yılında birleştirildi. Artık her ilde, -SSK Sigorta İl Müdürlüğü, -Bağ-Kur İl Müdürlüğü, -TC Emekli Sandığı Bölge Müdürlüğü olmayacak. Bu üç müdürlük ve üç ayrı müdür yerine bir tane Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü ile çok sayıda "Sosyal Güvenlik Merkezleri" kurulacak. 2008 yılı başında sosyal güvenlik il müdürleri atanarak süreç başlatıldı. Sosyal güvenlik il müdürlerinin zaman içinde her üç kurumun eski ünitelerini yeni sisteme uygun hale getirmesi sonucunda hizmetin yurttaşlara yerinde verilmesi sağlanacak.