Sosyal güvenlikte çözülmeyen sorun kalmasın
Okurumuz Ceyda Güven, "Öncelikle bu e-mailime en kısa zamanda cevap verirseniz sevinirim. Benim sorunum SGK 2008'de çıkan doğum borçlanmasına müracaat ettiğimde 300 gün şartına takılarak (310 gün olduğundan dolayı 10 günle) doğum borçlanmasından yararlanamadım ve tarafıma yararlanamayacağıma dair bir yazı geldi. Sizlerin medyada vermiş olduğunuz bilgileri takip ederek 03/06/2010 tarihinde SGK'yı mahkemeye verdim. İlk duruşmaya çıkmadan 300 gün şartını SGK kaldırdı. Bende dolayısıyla doğum borçlanmasından yararlandığıma dair yazıyı mahkemeye götürdüm. Hakim evrakı imzaladı ve bana "tamamdır, zaten yararlandın" dedi. Benim sorunum şu: doğum borçlanmasında SGK 300 gün şartını getirdiğinden dolayı 16 ay maaş alamadım. Uğradığım zarardan dolayı SGK'yı mahkemeye verebilir miyim, verirsem kazanma şansım nedir?" diye soruyor.
Gerçekten de adında "Sosyal" ibaresi yer almasına rağmen son birkaç yılda, vatandaşla diyalog kuramayan, sorunları görmezden gelen "asosyal" bir kurum vardı. Yeni Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in ikinci bakanlık döneminden çok umutluyum.
Sayın Bakan, bi çok konuda vatandaş odaklı ve sosyal bir kurumun gerektirdiği şekilde işlemlerin yürütülmesini düşünüyor. Gerçekten de Faruk Çelik'in sosyal güvenlikte çözülemeyen birçok konuyu kısa zamanda çözeceğini, vatandaşın sıkıntılarını aşacak yöntemler geliştireceğini düşünüyorum. Kurumun yeni oluşacak üst yönetimi de bakan beye ayak uydurabilirse, SGK'nın altın çağını yakalayacağını söyleyebilirim.
5510 sayılı Kanun'un 41'inci maddesinde; 4/(a) bendi kapsamındaki (SSK'lı) sigortalı kadının, iki doğum için, doğum tarihinden sonraki iki yıllık sürede hizmet akdine istinaden işyerinde çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartıyla talepte bulunulan sürelerini borçlanma hakkı getirilmiştir. 2 doğum için 2'şer yıldan 4 yıla kadar borçlanma hakkı verilmiştir.
Nasrettin Hoca'nın eşekten düşme fıkrasını herkes bilir. "Nasrettin Hoca bir gün eşekten düşmüş. Hocanın başına insanlar toplanmış. Hocaya demişler ki; Hocam bir doktor çağıralım mı? Hoca ise: yok yok, benim halimden doktor değil, eşekten düşen anlar. Siz bana eşekten düşen birisini getirin, eşekten düşenin halinden eşekten düşen anlar" demiş. Maalesef SGK'da eşekten düşen olmadığı için, sorunlar çözülemiyor.
SGK'ya ben ve diğer sosyal güvenlik uzmanı köşe yazarları 300 gün şartının gereksiz olduğunu, vatandaşın halini iyi okumalarını söylemiştik. Ancak SGK üst yönetimi aylarca, "dediğim dedik, çaldığım düdük" politikasını sürdürdü. Olan da, sizin gibi binlerce emeklilik bekleyen anneye oldu. Hem köşe yazılarımız, hem de yargı kararları doğrultusunda SGK '2010-106 sayılı Hizmet Borçlanma İşlemleri Genelgesi'ni yayınlayarak uygulama değişikliğine gitti.
Yasaya aykırı olduğu için eleştirdiğimiz doğumun çalıştığı işinden ayrıldıktan sonra 300 gün içinde gerçekleşmesi şartını SGK kaldırdı. Sigortalı olduktan sonra yapılan doğumlar için işten ayrıldıktan sonra 300 günlük süre geçse bile doğum borçlanması yapılabiliyor.
Bir yazımda, "300 gün şartını 2 yıl önce getirip anneleri mağdur edenler, annelere yapılan bu haksızlığı, 2 yıl önce emekli olabilmesi mümkün olduğu halde emekli olamayanların hak kaybı nasıl telafi edilecek?" diye yazmıştım.
Şimdi aradan geçen bu kadar zamandan sonra, dava açıp kazanma ihtimaliniz olsa bile, emeklilik başvurusu yapmadığınız için reddedilme olasılığı da var. Yani size dava açmanı halinde yüzde yüz kazanabilirsiniz diyemiyorum ama, bir ihtimal de olsa kazanma şansınız var.
Sonuç olarak, SGK'da hukuk bilen ve uygulayan olsaydı ne anneler bu kadar yorulur ve mağdur olurdu, ne mahkemelerin iş yükü bu kadar artardı, ne de SGK onmilyonlarca liralık mahkeme masrafı ödemek zorunda kalırdı.
Sigorta prim teşvikleri ve işçi ödenekleri
Bursa SGK İl Müdürü Ramazan Yıldız ve SGK Müfettişi Ersin Umdu'nun ortak kaleme aldığı "Sigorta Prim Teşvikleri Ve İşçi Ödenekleri" adlı kitap İstanbul Ticaret Odası tarafından yayınlandı.
Kitapta, yürürlükteki sigorta prim teşvik uygulamaları yasal dayanakları ve son düzenlemeler bağlamında ele alınırken; çalışanlara sağlanan ödenekler ve mesleki kurslar, işsizlik ödeneği, kısa çalışma ödeneği, ücret garanti fonu, işgücü eğitim kursları alt başlıklarında ayrıntılı olarak incelenmektedir. Çalışma, istihdam politikalarının devlet, işveren ve işçi olmak üzere tüm taraflarına faydalı bir kaynak teşkil etmektedir.